Bu gece Mevlid kandili... Yüce Allah'ın; ''Sen olmasaydın kainatı yaratmazdım'' diye hitap ettiği Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (S.A.V)'nin doğduğu gece...

Peygamber efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların bayramı olan Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir.

İslam alemi bu gece, getirdiği mesajlar ve yaşadığı hayatla tüm insanlığın huzuruna vesile olan o yüce nebinin doğduğu geceyi kutlayacak. İnsanlar onun doğduğu gece tıpkı Hz Adem gibi dualarına onu vesile ederek, yüce Rabblerine el açıp ondan mağfiret dileyecekler.

Belki kimimiz camilerde sabaha kadar ibadet edecek, kimimiz evlerinde o yüce Rasulün yüzü suyu hürmetine edeceği duaların kabulü için secdelere kapanacak ve seccadelerini gözyaşlarıyla ıslatacak. Yapılacak ibadetler, edilecek dualar ve çekilecek salavatlarla o yüce Nebi'nin sevgisinin etrafında birleşecek kalpler.

Peki bu gece en güzel şekilde nasıl idrak edilebilir? Ünlü ilahiyatçılar  Doç.Dr Mustafa Karataş,  Diyanet İşleri Eski Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan ve Sultanahmet Camii eski imamı Emrullah Hatipoğlu Mevlid Kandili'ni daha güzel geçirebilmek için şu tavsiyelerde bulunuyor.


DİYANET İŞLERİ ESKİ BAŞKAN YARDIMCISI NECMETTİN NURSAÇAN: 

Bugün Peygamber Efendimizin dünyamıza teşrif edişinin ay yılı itibariyle 1442. yıldönümü...
Peygamberimiz bize ne yaptı? Allah'ı öğretti ve gönün huzurunun, aile mutluluğunun, toplumsal uzlaşmanın, barışın yollarını gösterdi. Dünyamızı bir cennet ahiretimizi ayrı bir cennet haline getirdi.

Ona karşı görevimiz ne? Onu tanımak, onu sevmek onun ahlakıyla ahlaklanmak. Ona bağlılık mektubu niteliğinde salat-u selamlar göndermek... Bu gece Allaha karşı bir nefis muhasebesi yapabiliriz. Günahlarımızdan, kusurlarımızdan istiğfar edebiliriz, sadakalar verebiliriz. Peygamber Efendimizin hayatıyla ilgili eserler okuyup ona salat-u  selamlar gönderebiliriz. Mümkünse camilere gidip yapılacak dualara iştirak edebiliriz.

Bu geceye özel yapılabilecek bir dua yok. Yüce Allah peygamberimizi bize model olarak gönderdi. Mutlu aile reisi olmak isteyen peygamberimize baksın. Başarılı öğretmen olmak isteyen ona baksın. Doğru tüccar olmak isteyen ona baksın. Muzaffer komutan olmak isteyen ona baksın. Etkin din görevlisi olmak isteyen ona baksın. Şükreden zengin olmak isteyen, sabreden fakir olmak isteyen ona baksın. Herkes için en güzel örnekler ve en beşeri münasebet modelleri vardır efendimizde. İşte bunun muhasebesini yapmalıyız onun ahlakıyla ahlaklanmalıyız.

DOÇ. DR. MUSTAFA KARATAŞ: 

Bugün peygamberimizin doğduğu günün yıldönümünü kutluyoruz. Bugün özel bir ibadet günü değil. Bugüne has bir ibadet yok. Ama peygamberi hatırlamak ona salat-u selam getirmek bir ibadettir, dua yerine geçiyor.

Allah Rasulünün  hayatını yeniden hatırlamak ona salat getirmek, Allahümme Salli, Allahümme Barik dualarını okumak... Bugün onun hatırasına mevlit okutmak, onun getirdiği mesajları insanlığa iletmek bugün yapılacak güzel şeylerdir. Bugüne özel bir namaz, özel bir etkinlik dinde yok. Mevlit kandili kutlaması sonradan ortaya çıkmış bir şey. Ama bu hayra vesile oluyor diye Peygamberi yad etmek, getirdiği mesajları insanlığa iletmek için bir etkinlik olarak kutluyoruz. Peygamberin sevgisini doruk noktaya ulaştıracak zikirler, dualar ve salavatlarla onu yad etmiş oluruz inşallah.

EMRULLAH HATİPOĞLU ( Sultanahmet Camii eski imamı)
Hz Peygamberin kutlu doğumu insanlar arasında şöhreti olan tarihe mal olmuş, herhangi bir kişinin doğumu gibi değil... O hayatın merkezindedir. Allahın onunla ilgili bize sorumluluk yükleyen görevlerimiz devam ediyor. Allah (c.c);  Allah'a ve rasulüne iman edin buyuruyor. Bu iman keyfiyeti devam ediyor.

İtaat görevimiz devam ediyor. Rasulullahsız bir hayat yok. Hz Peygamberi anarken onun Allah'ın bize en büyük iyilik olduğunu bilerek anmamız lazım. Allah'ın rızasına götüren en büyük rehber O'dur. Kutlu Doğum sadece bir hatırlama değildi, yılın bir gününde anmak değildir. O hergün evimizde, aramızda... Son zamanlarda Peygambersiz İslam gibi bir paropaganda başlatıldı. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Hz Peygamberin sünnetleri yok sayılıyor. Peygambersiz bir İslam olamaz, Peygambersiz Müslümanlık olamaz.

Bu gece; Allah'a layık kul, Peygambere layık olma niyazında bulunmalıyız. Namaz  boçlarımızla ilgili Allah'a söz vermemiz lazım. Şeytanın şerrinden Allah'a sığınmalı. Kur'an okumalı. Bol bol salavat getirmeli. Allah'ı zikirle dilimizi ıslatmamız lazım. ''Kim inarak La İlahe İllallah derse cennete girecektir'' buyuruyor efendimiz. Allah'ın bize verdiği nimetleri tefekkür etmeli ve Allah'ı çokça anmalı... Bu gece İstiğfar da etmek gerekir.




Mevlid Gecesi ve gündüzünü şöylece ihya etmeye çalışmalıyız: 

- Tövbe etmek: Bu mübarek gece kusur ve günahlarımızdan tövbe ve istiğfarda bulunmalıyız. En azından bir tesbih "Estağfirullah" demeliyiz. Diğer kutlu zamanlar gibi Mevlid gecesi de, özümüze dönerek gaflet içinde geçen günlerimizi sorgulama, unutarak ve bilmeyerek işlediğimiz hatalara tövbe edip bağışlanma dileme, kendimizi ve irademizi yenileme zamanıdır. Tövbe, işlediğimiz hatalardan dolayı Yüce Mevla'nın huzurunda mahcubiyet ve pişmanlık duyma, günahlara bir daha dönmemek üzere yüz çevirme, hayatımızda yeni ve tertemiz bir sayfa açmaya karar verme demektir. Tövbe, günahla kirlenen ruhumuzu yıkamanın ve yeniden dirilişin ifadesidir. 

- Salat ü selâm okumak: Peygamberimiz (S.A.V.)'e hiç olmazsa bir tesbih salat ü selâm okumalıyız. Can ü gönülden, "Es-salatü ve's-selamü aleyke ya Resûlallah" demeliyiz.

 - Kur'an-ı Kerîm okumak veya dinlemek: Böyle mübarek bir gecede yapacağımız ibadetlerin en önemlisi Kur'an-ı Kerim'i okumak, dinlemek ve anlamı üzerinde düşünmektir. Çünkü Kur'an-ı Kerîm Cenâb-ı Hakk'ın insanlığa son mesajıdır. O'nun iyi anlaşılması ve uygulanması halinde insanlık mutlu olacaktır. Ondört asırdan beri okunan Kur'an, insanı dinamizme çağıran, aklın ve gönlün şifa kaynağı, ilim ve irfan menbaıdır. O, anlaşılmak ve insanlığa rehber olmak için gönderilmiştir. Bu itibarla sadece okumayı öğrenmekle ve okumakla yetinilmeyip içeriğinin de bilinmesi, Kur'an'ın ne anlattığının kavranılması, hatta onun kendi hayatımıza da yansıtılması gerekir.

 - Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin hayatını ve ahlakını okuyup iyice anlamak. Mevlid Gecesini idrak edip ihya ederken bir de şu hususu iyice tefekkür etmemiz gerekir. Mevlid Gecesi neden mübarek, büyük bir gece oldu? Evet neden? Çünkü Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz bu gece dünyayı şereflendirdi de ondan… O halde bu mübarek gecede Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz ile olan ilgi ve alâkamızı, münasebetimizi iyice gözden geçirmemiz gerekiyor. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin sünnetin şahsi hayatımıza, iş hayatımıza ve ev hayatımıza uygulayabiliyor muyuz? 

- ALLAHü Teâlâ'ya tam bir huşu içinde dua ve niyazda bulunmalıyız. Çünkü dua, rahmet kapılarının anahtarı, kulluğun ruhu ve ibadetin özüdür. Yalnızlaşan insanın sınırsız ve sonsuz kudret sahibi olan ALLAH'ın azameti karşısında aczini kabullenmesi, O'na sığınması ve O'na yakarması, ne isteyecekse O'ndan istemesidir. İnsanın yaratıcısına yaklaştığı en vasıtasız andır. Dua, sınırlı, sonlu ve aciz varlık olan insanın, sınırsız ve sonsuz kudret sahibi Rabbi ile kurduğu bir köprüdür, Mevlid-i Mutlak'ı imdada çağırmasıdır. Dua, kulluk esprisi içinde ve sıradan isteme anlamlarının ötesinde, ALLAH Teâlâ'nın Rablık ve ilahlık hakikatine en köklü bir sığınma hadisesidir. 

- Namaz kılmak: Mevlid Gecesi ve gündüzündeki namazları cemaatle kılmaya son derece gayret göstermelidir. Kaza namazı bulunan kimseler, bu namazlarını kaza etmeye çalışmalıdırlar. Üzerinde namaz borcu olan kimsenin bu gecede hiç olmazsa bir günlük namaz kaza etmesi uygun olur. Böylece hem borcunu öder hem de geceyi ihya etmiş olur. Tekellüf yani zorakilik-bitkinlikten kaçınılmak sûretiyle nafile namaz da kılınmalıdır. Mevlid Gecesi namazının muayyen bir şekli yoktur. Mümkünse, kandil gecesi olması sebebiyle tesbih namazı kılınır. Secde ayetleri okunup, secdeler yapılır. Dua edilir. 

- Mevlid Gecesi gündüzünde mezarlar, bizden dua bekleyen yakınlarımızın kabirleri ziyaret edilmeli. Ruhlarına Kur'an-ı Kerim okumalı, dua etmeli, onlar için de ALLAH Teâlâ'dan afv ü mağfiret dilemeli, böylelikle ruhları şad edilmelidir. Ayrıca Peygamberimiz (S.A.V.)in, ashabın, tabiinin, diğer büyüklerimizin, akrabalarımızın özellikle analarımızın, babalarımızın... Kısacası bütün Müslümanların ruhlarına Kur'an-ı Kerim okunmalıdır.

 - Mevlid Gecesi ve gündüzünde fakir fukarayı, yetim ve kimsesizleri görüp gözetmek, ihtiyaç içerisinde kıvranan din kardeşlerimizin yardımlarına koşmak, onlara imkanlar ölçüsünce tasaddukta bulunmak mutlaka yapmamız lâzım gelen bir husustur. Çünkü Cenab-ı Hak:"ALLAH Teâlâ sana ihsan ettiği gibi sen de başkalarına ihsan et." (Kasas Sûresi: 77) buyurmaktadır. Ebu'd-Derda (R.A.)den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz: "Fakirleri kollayıp gözetiniz. Çünkü siz aranızdaki fakirler sayesinde (onların duası bereketi ile) rızıklandırılıyor ve ALLAH Teâlâ'dan yardım görüyorsunuz," (Ebû Davud, Cihad: 70, Tirmizi, Cihad: 24, Nesei, Cihad: 43, A.b.Hanbel, 5/198) buyurdu.