Dicle Barajı’nın yapılmasıyla birlikte, baraj gölü havzasında kalan, Elyesa ve Zülkifl peygamberlerin naaşlarının, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün işbirliği neticesinde, yerlerinden çıkarılması kararlaştırılmıştır. Nakil işlemi, 14-17 Eylül 1995 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Nakil için 9 kişiden oluşan yeminli bir heyet oluşturulmuştur. Heyette; Eğil Kaymakamı Selim Çapar, Müftü Ekrem Abbasioğlu, Müftülük Katibi Burhanettin İncedursun, Eski Medrese Hocası Ömer Kalkan, İmam Mahmut Laçin, İmam Abdullah Kızılay ve üç işçi bulunmaktadır.


Önce, Hz. Elyesa’nın kabrinin açılmasına başlanmış ve bu faaliyet iki gün sürmüştür. İkinci gün sonunda naaşa ulaşılmıştır. Heyette bulunanlar, ittifak halinde, cesedin ve kefenin hiçbir şekilde çürümediğini, daha dün ölmüş gibi durduğunu ifade etmişlerdir.

Elyesa Peygamber’in naaşı, Eğil ilçesine hakim durumda bulunan ve Nebi Harun (Harun-i Asefi)’un kabrinin de bulunduğu tepedeki, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yaptırdığı türbeye defnedilmiştir.

Daha sonra, Hz. Zülkifl’in naaşının nakli için çalışmalara başlanmıştır. Bu peygamberin naaşının bulunduğu mezarın açılmasının çok zor olduğu ifade edilmiştir.

Mezarın, dönemin çimentosu olarak bilinen kevs-i hacer (yumurta akı, kum ve kireçten oluşan karışım) adlı bir madde ile kaplı olduğu ve açılmasının çok uzun bir süre aldığı ifade edilmiştir. Aynı şekilde heyettekiler, ittifak halinde, Zülkifl Peygamber’in naaşının ve kefeninin hiç çürümediğini ve cesedin, uykudaki bir insanı andırdığını ifade etmişlerdir. Bu naaş da aynı şekilde, hazırlanan türbeye nakledilmiştir.

Peygamberlerin nakil heyetinde bulunanlar, cesetlerin çürümemiş olmasını, İslam Peygamberi’nin; “Allah, Arz’a Peygamberlerin cesetlerini yemeyi haram kıldı” ve “Cenab-ı Hak, toprağa, peygamberlerin cesedini çürütmeyi haram etmiştir”] biçimindeki Hadislerle açıklamaya çalışmaktadırlar. Y

ine, görüşülen ilçe halkı da benzer kanaatler taşımaktadırlar. Salebi’ye göre(s.164) ve Ebu’s-Suud.Tefsir VI.s.82’de belirtildiği üzere Hz.Zülkifl hayatını Anadolu veya Şamda geçirmiştir .(Prof.dr.İsmail Yiğit:Peygamberler Tarihi.Kayıhan yay.İst.2005.s.368,371 Ahmet Cemil Akıncı ise Peygamberler tarihi isimli eserinde olayı detaylandırır.Bahtunnassr’ın zulmünden kaçan Hz.Zülkfil önce Şam’a sonra Bitlis’e sonra da Ergani’ye gelir demektedir.