ÜNLÜ oyuncu ve ses sanatçısı Özcan Deniz, son filmi Su ve Ateş'in Kahramanmaraş'ta yapılan galasına katıldı. Sinemayı önemsediğini ifade eden Deniz, "Beni ileride sinemacı olarak anmanızı istiyorum" dedi.
Senaryosunu yazıp, yönettiği ve başrolünü oynadığı son filmi Su ve Ateş'le sinemaseverlerin karşısına çıkan Özcan Deniz, Kahramanmaraş'ta büyük ilgi gördü. Hayranlarının sorularını yanıtlarken yer aldığı tüm çalışmalarda yaptığı işin hakkını vermeye gayret gösterdiğini ifade eden Deniz, "Sinema ve müzik; her ikisi de aynı kıymette, bizi insanlarla bir araya getiren iki sanat dalı. Ben her ikisinin de hakkını vermeye çalışan biriyim. İnşallah bu filmimizle de insanları mutlu edebilmişizdir. Yüreklerine dokunabilmişizdir ki burada bizi coşkuyla karşıladılar. Sinemayı, televizyonculuğu ve müziği planlamak çok zor ama Allah güç veriyor. Bu insanların desteğiyle altından kalkıyoruz" diye konuştu.
1 MİLYON BARAJINI AŞMAK ÖNEMLİ
Yer aldığı filmlerde elinden gelen çabayı gösterdiğini dile getiren Özcan Deniz, son filmi için de ümitli olduğunu dile getirerek, "Çünkü seyirciyi başka türlü tatmin edemezsiniz. Onların bize verdiği güçle bunu elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum. Ama sonucu belirleyen karşımızdaki insanlar. Film daha çok yeni olmasına rağmen milyona doğru gidiyor ki milyon barajını aşmak çok önemli. Önümüzdeki hafta milyon barajını aşacak gibi duruyor. Ondan sonra da ucu açık. 2 milyon da olur, 3 milyon da olur, yürür gider" dedi.
Gelecekten umutlu olduğunu da anlatan Deniz, gelecek 10 yılda Türk sinemasının dünyada adından söz ettireceğine inandığını vurguladı. Sinemaya devlet katkısı sağlanması gerektiğini söyleyen Özcan Deniz, şöyle devam etti:
"Dünya sineması şu anda hiç olmadığı kadar Türk sinemasından bahsediyor. Farkındaysanız eğer, birçok yapımcı Türkiye'ye gelip filmler çekiyor. Bu ilgi gitgide artacaktır. Sadece Türk sinemasının dünyada kendini tanıtma bütçesi yok. Yani bu konuda devletin de yardımı olması gerekiyor. Özel sektörün de ciddi bir fon ayırması gerekiyor. Tanıtma fonları da ayrılırsa Türk sineması dünyada da tanınabilir. Mesela, bizim bu filmimizi dünyada tanıtamama nedenimiz, en az bir 5-6 milyon euro reklam bütçesi istenmesi. Bunlar aşılırsa olacak. Yani şu anda dağıtım ağımız gitgide fazlalaştı. Mesela Avrupa'da 30-40 kopya çıkarken, bugün 200 kopyalara çıktı. Salon sayımız da arttı. Bunlar çok önemli şeyler."
'BENİ SİNEMA OYUNCUSU OLARAK ANIN'
Ünlü sanatçı, bir hayranının hangi sanat dalında daha aktif olacağına ilişkin yönelttiği soruyu ise "Beni ileride sinema oyuncusu olarak anmanızı istiyorum. Sinemacı olarak anılmak istiyorum. Ama bu hiç televizyon ya da müzik yapmayacağım anlamına gelmiyor. Yapacağız tabii ki" sözleriyle yanıtladı.