SAMSUN'un Vezirköprü İlçesi'ndeki Oymaağaç Höyüğü'nde bulunan Hititler'in dini merkezi Nerik’te bu yıl yapılan arkeolojik kazılar son buldu. Kazı Başkan Yardımcısı Yrd.Doç.Dr. Akın Temür, bu yılki kazılarda içinde 22 iskeletin yer aldığı toplu bir mezar bulunduğunu söyledi. 
Samsun'un Vezirköprü ilçesi Oymaağaç Köyü'nde bulunan Oymaağaç Höyüğü'nde 8 yıl önce Alman Arkeolog Doç.Dr. Rainer Czichan'ın kazı başkanlığında başlatılan arkeolojik kazılar, bu yıl da devam etti. 4 ay önce başlatılan arkeolojik kazı çalışması sona erdi. Kazı çalışmalarına Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Akın Temür, 19 öğrenci ile birlikte katıldı. Yerli ve yabancı araştırmacı, öğrenci ve işçilerden oluşan 74 kişilik ekip kazı sonucunda bir çok yeni tarihi kalıntıya ulaştı. 
"TÜNEL İÇİN 3 BOYUTLU MODEL ÇALIŞMASI YAPILDI"
Kazı Başkan Yardımcısı Yrd.Doç.Dr. Akın Temür, bu yılki kazıların iki aşamalı yapıldığını anlatırken şöyle dedi:
"İlk aşamasında üniversitemiz Arkeoloji Bölümü öğrencilerine yönelik 10 günlük yoğun bir eğitim programı uygulandı. İkinci aşamasında yürütülen çalışmaların 4'ü yeni açma ve biri tünel olmak üzere 5 ayrı alanda gerçekleştirildi. Yeni açılan alanlardan 1'inci açmada Roma ve Bizans dönemlerine tarihlenen taştan ve tuğladan tapılmış çok sayıda mezar bulundu. 2'nci açmada Demir Çağı'na tarihlenen seramik parçalarının yanı sıra insan ve hayvan kemikleri bulundu. 3'ncü açmanın en önemli buluntusu ise içinde 22 iskeletin bulunduğu toplu bir mezardır. 4'üncü açmada Tunç Çağı'na tarihlenen seramiklerin çıktığı kuyu veya depo olarak yorumlanan kare planlı bir yapı açığa çıkarıldı. Çalışmaların son kısmını oluşturan tünel çalışmalarında ise tünelin sağlamlaştırma çalışmalarının yanında laserscanner ile üç boyutlu çekimi yapılarak üç boyutlu modelinin çıkartılması sağlandı."
"YANMIŞ BİTKİ TOHUMLARI İNCELENDİ"
Arazide yürütülen çalışmaların yanı sıra kazı evinde seramik çizimleri ve fotoğraflama çalışmalarının da gerçekleştirildiğini dile getiren devam Yrd.Doç.Dr. Temür, şöyle devam etti:
"Ayrıca kazıda çıkarılan çivi yazılı tabletlerin ve hiyeroglif yazılı mühür baskılarının incelenmesi ve tercüme edilmesine çalışılmış, açmalarda bulunan yanmış tohumlar analiz edilmiştir. Kazı alanında bulunan kemikler de incelendi."