Yüz bölgesinin daha fazla yıpranmaya açık olduğunu belirten Estetik International Sağlık Grubu doktorlarından Dr. Mustafa Kemal Ataönder, Amerika’da yapılan araştırmayı değerlendirdi. Özelliklekadınların bedenlerinden çok, yüzlerindeki yıpranmaya odaklandıklarını ve bunun için önlemler aldıklarını belirten Ataönder, “Yüzümüz iletişim için en önemli bölgelerden birisi, üstelik aynada en fazla izlediğimiz alan. Mimik kaslarının bu bölgede olması ve sürekli güneş gibi dış faktörlerin olası zararlı etkilerine maruz kalması sebebiyle, çok daha fazla yıpranmaya açık olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

“YÜZ İÇİN YAPILAN AMELİYATSIZ UYGULAMALARDA EN ÇOK…”

Kadınların en çok talep ettikleri uygulamanın başında Örümcek Ağı Estetiği’nin geldiğini belirten Ataönder, “Kliniklerimize gelen kadın hastalarımızın en çok talep ettiği uygulamaların başında Örümcek Ağı Estetiği’nin olması da, aslında bu araştırma sonuçlarını doğruluyor. Örümcek Ağı Estetiği ile büyük oranda yaşlanma belirtilerinin önüne geçebiliyor ve ya oluşmadan önlemler alabiliyoruz” diye konuştu. Dr. Mustafa Kemal Ataönder ayrıca Örümcek Ağı Estetiği’nin yüz dışında, kol ve bacak içleri, karın, meme gibi bölgelere de yapılabildiğini söyledi.

BOTOKS, ULTRATERAPİ, DOLGU UYGULAMALARI

Fizyolojik bir süreç olan yaşlanmanın, önüne geçilebileceğini ve geciktirilebileceğini vurgulayan Ataönder, “Örümcek Ağı Estetiği’nin yanı sıra, mimik çizgilerinin oluşmadan önüne geçmek için botoks ve kontür düzenlemeleri içinse dolgu uygulamaları yine yüz bölgesi için en çok tercih edilen medikal uygulamaları arasında yer alıyor. Ayrıca ultrason dalgalarıyla kolajen üretimini harekete geçiren ultraterapi de favori bir tekniktir. Tüm bu saydığımız uygulamalar, her şeyden evvel önleyici ve yaşlanma belirtilerini tedavi edici özelliklere sahip. Herkes her sabah canlı ve pürüzsüz bir ciltle güne başlamak istiyor, bu sebeple kadın erkek fark etmeksizin ameliyatsız bu tekniklerden faydalanılabilir” dedi.