İbrahim MAŞE/MERSİN, () - MERSİN'in merkez Yenişehir İlçesi'nde üniversiteli 22 yaşındaki Mehmet Deniz Sınar'a çarparak ölümüne neden olduğu iddiasıyla aranan 16 yaşındaki D.A.'nın İzmir emniyetine teslim edilmesine, ailenin avukatı Bedi Uyğun'dan tepki geldi.
Merkez Yenişehir İlçesi İsmet İnönü Bulvarı'nda 1 Ağustos'ta meydana gelen kazada karşıya geçmeye çalışırken D.A. yönetimindeki JM 577 KKTC plakalı otomobilin çarpması sonucu ağır yaralanan Mehmet Deniz Sınar, 18 Ağustos'ta tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Ailesi tarafından düzenlenen davullu zurnalı cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlanan Sınar'ın ölümüne neden olan D.A. hakkında da yakalama kararı çıkartıldı. Polis tarafından aranan D.A., dün avukatı Kadri Kutluay ile birlikte İzmir Çocuk Büro Amirliği'ne teslim oldu. D.A. teslim olduktan sonra Kutluay'ın yapmış olduğu açıklamalara Sınar Ailesi'nin avukatından tepki geldi.
Kutluay'ın "Bazı sebepler yüzünden İzmir'de teslim ettik. Herhangi bir kaçma yok" açıklamasını eleştiren Sınar'ın avukatı Bedi Uyğun, D.A.'nın İzmir'de teslim edilmesine anlam veremediklerini söyledi. Kutluay'ın açıklamalarını "Çok vahim" olarak değerlendiren Uyğun şöyle konuştu:
"Gerekli nedenlerden dolayı çocuğu İzmir'de teslim ediyoruz ifadesini kullandı. Biz bunu onların daha önceki açıklamalarından dolayı şu şekilde anlıyoruz; Çocuğun can güvenliğinin sağlanamaması. Mersin'de çocuğun can güvenliğine yönelik bir tehdidin olduğunu ima edip gerekli yerlere bu şekilde başvuruda bulunuyorlar. Bizler aynı düşüncede değiliz. Mehmet Deniz Sınar'ın ailesinin şimdiye kadar karşı tarafa hiç bir şekilde hiç bir girişimi olmamıştır. Çocuğa yönelik hiçbir fiili davranışı olmamıştır. Bu kanıya nasıl varıldığı konusunda hiç bir fikrimiz yok. Bu tamamen kendilerini haklı çıkarmaya ya da kamuoyu yaratmaya yönelik bir harekettir. Böyle bir olmamıştır, olması da imkansızdır. Bizler tamamen hukuki mücadeleye girdik."
OLAYI TATLIYA BAĞLAMAK, SORUMLU ÇOCUĞUN CEZALANDIRILMASI İLE OLUR
Uyğun, sanık avukatı Kutluay'ın, "Adli süreç tamamlanmadan kendileri ile anlaşalım ve olayı tatlıya bağlayalım istiyoruz" sözlerini de eleştirerek şunları söyledi:
"Kazanın meydana geldiği günden itibaren Deniz Sınar'ın ailesi hiç bir şekilde karşı tarafın ailesinden ne maddi ne de manevi bir destek görmemiştir. Karşı tarafın ailesi farklı tekliflerde bulunarak insanları susturmaya çalışmıştır. Maddi manevi destekçiniz olalım konusunun dışında bir şey. Şu ana kadar ne hastaneye ne de taziye evine karşı tarafın ailesinden gelen olmamıştır. Olayın tatlıya bağlanması diye bir şey söz konusu değil. Bizim çok acı bir kaybımız var. Olayı tatlıya bağlamak, bizim için sorumlu olan çocuğun en ağır şekilde cezalandırılması ile olur. Bize çocuğun en ağır şekilde cezalandırılması konusunda yardımcı olacaklar ise tabi ki buna razıyız. Fakat bizim karşımıza farklı tekliflerle gelirler ise bizde bunu bertaraf edeceğiz."

FOTOĞRAFLI