DEMOKRATİK Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı, Mardin bağımsız Milletvekili Ahmet Türk ve Genel Başkan Yardımcısı, Van bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde, kaçak geçişleri önlemek amacıyla sınır hattına yapılan duvarı protesto etmek amacıyla ölüm orucu ve oturma eylemi başlatan Belediye Başkanı BDP'li Ayşe Gökkan'ı ziyaret etti.
Nusaybin İlçesi'nde, Nusaybin ile Suriye’nin Kamışlı kenti arasında, kaçak geçişleri önlemek amacıyla yapımına başlanan duvarı protesto için başlattığı, ölüm orucu oturma eyleminin 5'nci gününde Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan'ı, Ahmet Türk, Aysel Tuğluk ile bazı sivil toplum örgütü temsilcileri ziyaret etti.
DTK Genel Başkanı Türk ve beraberindeki yüzlerce partili, Mittani Kültür Merkezi'nde biraraya gelerek, Gökkan'ın eylem yaptığı sınır kesimine doğru yürüyüşe geçti. Sınır hattına gelen Türk ve beraberindekiler, Başkan Gökkan ile bir süre görüşerek sağlık durumu hakkında bilgi aldı.
Daha sonra kalabalık grup dönüşe geçmeden önce burada konuşan Aysel Tuğluk, "Nusaybin-Rojava halkı arasında sınırda örülen bu duvar için bedenini ölüme yatıran Başkanımız Ayşe Gökkan’ın bu duruşunu selamlıyoruz. Burdan hükümeti uyarıyoruz; burada duvarın yapılmaması için başlatılan eylem yarın, öbürgün bir başka biçime dönüşebilir" dedi.
Eko-Jin Nusaybin Kolektifi adına Türkçe konuşan İlhan Gökçe, Kürt Yazarlar Derneği adına Şehmus Sefer, Tabipler Odası Temsilcisi Uz. Dr. Ramazan Kaya da, Türkçe ve Kürtçe olarak birer konuşma yaptı.
Son olarak Ahmet Türk, barış çabalarının olduğu çözüm sürecinde, hükümetin Kürtler arasına, 'utanç duvarı' inşa etmeye çalıştığını savunarak, şunları söyledi:
"Dünyada sınırların ve duvarların kalktığı ve ticaretin halkla ilişkilerin güçlendiği bir dönemde, bizim Kürtler'in arasında, yeniden duvarların örülmesi,Türkiye açısında da gerçekten de doğru olmayan bir imajın ortaya çıkmasına neden olur. Böyle bir politika sadece gerginliği yaratan bir politika olur. Böyle bir politikanın Kürtler'in tamamen devletten beklentilerinin ortadan kalktığı bir sonuca gider. Biz bu nedenle bu utanç duvarının, Berlin'de yıkılan utanç duvarına bütün dünya tepki gösterirken, bugün Türkiye’nin 21'inci yüzyılda duvarların örülmesi, gerçekten büyük bir ayıptır, insanlık için bir ayıptır. Hele hele bu politikalarıyla Kürtler'i kucaklamaktan uzak, Kürtler'i adeta sindirmeye yönelik, terbiye etmeye yönelik bir anlayışın içersinde göstermektedir. Bizim tam tersine Ortadoğu'da gerçekten büyük bir projeyle Türkler'i ve Kürtler'i buluşturacak, gerçekten gönüllü bir birlikteliği sağlayacak, bir formülün geliştirilmesi konusunda herkesin çaba göstermesi gerektiğini söylüyoruz. Eğer Türkiye, Kürtlerle adil, eşit bir yaklaşımla kucaklaşırsa aslında kazanan Türkiye olacak. Türkiye, Ortadoğu'da önemli bir aktör olacak. Artık 40 milyonun yaşadığı Ortadoğu'da, Kürtler'i hesaplamadan, Kürtler'i görmemezlikten gelerek, kimse ne Ortadoğu'da önemli bir aktör olabilir, nede Ortadoğu'da sorunları çözmeye katkı sunabilir. Biz bu nedenle bugün bu duvarlarla başlayan, Kürtler'i dışlayan, aşağılayan, politikaların ortadan kalkması, bin yılık geçmişiyle Türklerle, Kürtleri buluşturacak insani bir projede buluşturacak bir yaklaşımın ortaya çıkmasını bekliyoruz."
Bu arada, Başkan Gökkan'a destek için belediye meclis üyeleri ve çalışanlarının dün başladığı açlık grevi bugün de sürdü. Ayşe Gökkan'a su içirilmeye çalışıldığı ancak Gökkan'ın bu teklifi kabul etmediği belirtildi.
POLİS MÜDAHALE ETTİ
Türk ve yanındakiler ayrıldıktan sonra, 100'üncü Yıl Parkı ve Lozan Caddesi üzerinde toplanan göstericiler, dağılmalarını isteyen polise taş ve molotof kokteylleri ile saldırdı. Polisin de gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etmesi, kısa süreli çatışmaya neden oldu. Yaşanan çatışma sırasında bir polis memuru, gaz bombasının elinde patlaması sonucu polis memurlarının bulunduğu alanda, biranda gaz ve duman bulutuyla kaplandı. Bunun üzerine güvenlik görevlileri, bu alanı terketti. Polisin müdahale ettiği kalabalık grup, daha sonra ara sokaklara kaçarak kayboldu.