LİCE OLAYLARINDA 7 YAŞINDAYDI, ŞİMDİ AVUKAT OLARAK DURUŞMAYA KATILDI
Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuksuz sanıklar Eşref Hatipoğlu ve Tünay Yanardağ katılmazken, mağdurlar ve avukatları katıldı.
Duruşmaya katılan mağdur avukatları arasında ilginç bir isim de yer aldı. 1993 yılında meydana gelen olaylarda 7 yaşında olan ve ailesine ait iki ev yanan Yunus Muratakan da duruşmaya mağdur avukatı olarak katıldı. Olaylarda 4 akrabasının da yaralandığını belirten Muratakan'ın görüntüleri daha sonra Lice hakkında hazırlanan belgeselde yayınlandı. 1993 yılında Lice'ye gelen kameralara, "Lice korucu olmak istemiyor. Biz korucu olmak istemiyoruz" diye bağıran ve görüntüleri belgesel gösterimlerinde yer alan Yunus Muratakan duruşmada mağdurları savundu.
Duruşmada söz alan avukat Yunus Muratakan, "AİHM'nin dava nakillerine ilişkin kararları vardır. Ben de Liceli'yim ve o olayın mağduruyum. Orada tutulan tutanakların tamamı gerçeğe aykırıdır. Bahtiyar Aydın'ın öldürüldüğü bölge hala ortadadır. Krokide o bölgede üzüm bağlarının olduğu belirtilmiş. Ancak orada üzüm bağları yoktur. Mahkeme orada keşif yapmalıdır. Eğer dosya nakledilecekse mağdurlar bir kez daha mağdur olacaklardır. Eşref Hatipoğlu kendi el yazısıyla yazdığı tutanakta, bu yakma olaylarını kabul etmişti. Sanıkların tutuklanmasını istiyoruz" dedi.
SANIK ALBAY AFRİKA'DA
Duruşmada mağdurların kimlik tespitinden sonra konuşan Mahkeme Başkanı, sanıkların duruşmanın nakledilmesine ilişkin talebi üzerine dosyanın Adalet Bakanlığı'na gönderildiğini söyledi. Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi'nin dosyanın nakli ile ilgili karar vereceğini belirten Mahkeme Başkanı, bu kararın bekleneceğini söyledi.
Daha sonra söz verilen sanık emekli albay Tünay Yanardağ'ın avukatı Hikmet İşler, müvekkilinin Kurmay Albay rütbesiyle 4 ay önce emekli olduğunu belirterek, "Kendisi Afrika'da bir şirkette yönetici olarak çalışıyor. Soruşturma sırasında ifadesi alınmadı. Rahatsızlığı nedeniyle rapor alarak gelemedi. Dosya Yargıtay'da olduğu için mahkemenin dosyaya bakmasına dair görev yetkisinin bulunduğuna ilişkin karar verildikten sonra mağdurlar dinlensin" dedi.
AVUKATLAR NAKİL TALEBİNE İTİRAZ ETTİ
Daha sonra söz alan mağdur avukatlarından Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, şunları söyledi:
"Mahkeme bu davayla ilgili görevli ve yetkilidir. Böyle önemli bir davada tüm sanıkların burada olması gerekirdi. Bu kadar önemli bir davanın başka yerde görülmesi uygun değildir. Suçlar işlendiği mahaldeki mahkemelerde yargılanır. Bu dosya ile ilgili görüşümüz alınmadan nakil talebiyle dosya Yargıtay'a gönderilmiş. Nakil ile ilgili talepden haberimiz olmadı ve görüşümüz sorulmadı. Sanıkların güvenliği ile ilgili Diyarbakır'da bir sorun yoktur. Nakil, davaya müdahale demektir. Tünay Yanardağ yurtdışındadır ve tamamen kaçmıştır. Bu nedenle sanıkların tutuklanmasını talep ediyoruz."
Cumhuriyet Savcısı da dosyanın Yargıtay'dan dönüşünün beklenmesine karar verilmesini talep etti.
Mağdur avukatlarından Fethi Gümüş ise devletin bu iki sanığı koruyabileceğini ifade ederek, "Nakil kararı verilirse bu hukuka aykırı olur. Bu olayın birlerce görgü tanığı vardır. 16 maktülün çoğunun başına yakın mesafeden ateş edilmiştir. Nakil halinde bu insanların tümünü oraya götüreceğiz. Bu insanların can güvenliğini nasıl sağlayacağız?" dedi.
Daha sonra söz alan avukat İmran Gökdere, duruşma salonunda ve adliye çevresinde herhangi bir taşkınlık ve güvenlik zaafiyeti olmadığının tutanağa geçirilmesini istedi. Mahkeme Başkanı, avukat Gökdere'nin talebi üzerine herhangi bir taşkınlık olmadığını tutanaklara geçirdi.
BAHTİYAR AYDIN'IN AİLESİNİN AVUKATI: BU DAVADA BİR İHANET OLAYI VARDIR
Duruşmada söz alan Bahtiyar Aydın'ın ailesinin avukatı Necdet Solmazgül ise bu davada bir ihanet olayı olduğunu ileri sürerek, "Bahtiyar Aydın iddiaların aksine ilk kez bölgeye gitmemiştir. Bölgede çok sevilen bir komutandır. Çok başarılı olduğu için kendi arkadaşlarından önce general olmuştur. Bir general şehit ediliyor, ancak ailesinin beyanı alınmıyor. O gün devlet dairelerinin kapalı olduğu tamamen yalandır. Böyle basit bir komploya kurban giden Bahtiyar Aydın'ın ailesi adına gerçek suçluların yakalanmasını istiyoruz" dedi.
ZARİFE CANTÜRK:3 ÇOCUĞUM ÖLDÜRÜLDÜ
Duruşmada kimlik tespiti yapılan mağdurlardan Zarife Cantürk ise, "3 çocuğum öldürüldü. Ben de halen yaralıyım. Vücudumda şarapnel parçası var. Sanıklardan şikayetçiyim" dedi.
Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme, dosyanına Yargıtay'dan dönüşünün beklenmesi için davayı erteledi. Mahkeme, sanıkların tutuklanmasına ilişkin talebin de reddine karar verdi. FB(GG/AAA)