Teslime TOSUN/ANTALYA, () - ANTALYA'da 2 yıl önce oynanan Medical Park Antalyaspor- Galatasaray maçında, futbolsever Mürüvvet Karaboğa'ya küfür ettiği iddiasıyla dönemin Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim hakkında açılan kamu davasında ceza vermekten vazgeçen Hakim İlker Çil'in gerekçesi ilginç oldu.  Karaboğa'nın, 30 kilometre uzaktaki stada maça gitmeye üşenmemesini ve maç sırasında Terim'e saptanamayan sözlerle sövmesini karara gerekçe gösteren Hakim Çil, 'Fanatik Fenarbahçe taraftarı olan Karaboğa'nın, 'Fatih hocam ayıp olmuyor mu?' gibi kibar bir söylem kullanması, yaşamın olağan akışına ve ülkemizde yaşanan futbol gerçeklerine aykır" dedi. 
Mürüvvet Karaboğa, avukatı Rasim Demirkan aracılığıyla, dönemin Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'in, 21 Ekim 2012 günü Antalya Mardan Stadı'nda oynanan Medical Park Antalyaspor- Galatasaray maçında önce hakeme, ardından seyircilere ve kendisine küfür ettiği iddiasıyla şikayetçi oldu. Karaboğa Terim aleyhine, Terim de Karaboğa aleyhine 100'er bin liralık tazminat davası açtı.
SAVCI, 4 YIL 8 AYA KADAR HAPİS İSTEDİ
Soruşturmayı yürüten Savcı Fevzi Argıç tarafından hazırlanan kamu davasına ilişkin iddianame Antalya 1'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Savcı Argıç, hem Mürüvvet Karaboğa'ya küfür ettiği, hem de yan hakem Volkan Ahmet Narinç'e 'görevli memura görevinden dolayı hakaret' ettiği iddiasıyla Fatih Terim'in cezalandırılmasını istedi. Fatih Terim'in her bir olay için 3 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını isteyen Savcı Argıç, yan hakemin maç sırasında kamu görevlisi olması nedeniyle Terim'in alacağı cezanın üçte bir oranında artırılmasını ve kamu görevlerinden men edilmesini talep etti. Terim hakkında toplamda 6 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası talebinde bulunuldu.
HAKİM CEZA VERMEKTEN VAZGEÇTİ
Geçen Nisan ayında Antalya 1'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasında mahkeme hakimi İlker Çil, Terim'in hakem Volkan Ahmet Narinç'e hakaret suçundan beraatına karar verdi. Hakim Çil, Mürüvvet Karaboğa'ya hakaret suçundan açılan kamu davasında ise TCK'nın 'Hakaret suçunun karşılıklı işlenmesi halinde olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza, üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir' maddesi uyarınca Terim hakkında ceza vermekten vazgeçtiğini açıkladı.
'SANIĞA SAPTANAMAYAN SÖZLERLE SÖVDÜ'
Hakim İlker Çil, gerekçeli kararı da yazarak taraflara gönderdi. Hakim Çil, Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim'e ceza vermekten vazgeçme gerekçesini şöyle açıkladı:
"Maçın 89'uncu dakikasında orta hakemin Galatasaray orta sahasında Antalyaspor lehine faul atışı kararı verdiği, bu karara karşı sanığın heyecandan yerinden fırladığı, ülkemizde her zaman görüldüğü gibi karşı takımın taraftarlarının sanığa sövmeye başladıkları, en ön sırada oturan Fenerbahçe taraftarı olan müştekinin de sanığa saptanamayan sözlerle sövdüğü, sanığın da bu hakaretlere karşı tribünün en ön sırasında oturduğu için öncelikli dikkatini çeken müştekiye 'Kapa çeneni o...' diyerek hakaret ettiği, bu eylemin müştekinin kendisine hakaretine karşılık işlediği seyirci tanıkların kaçamaklı anlatımı çekilen fotoğraf ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır."
'FANATİK TARAFTAR KİBAR SÖYLEM KULLANMAZ'
Kararda ayrıca, "Fenerbahçe taraftarı olan, Mardan Stadı gibi Antalya'ya 30 km uzaklıktaki stada gitmek için üşenmeyen, maçı en ön sıradan izleyecek kadar fanatik futbol seyircisi olan müştekinin, taraftarı olduğu kulübün en büyük rakibinin, hatta düşmanının teknik direktörü sanığa karşı 'Fatih hocam ayıp olmuyor mu' gibi kibar bir söylem kullanması, yaşamın olağan akışına ve ülkemizde yaşanan futbol gerçeklerine aykırı. Bu nedenle müşteki ve yanındaki Antalyaspor taraftarlarının sanığa karşı saptanamayan sözlerle hakaret etmeleri karşılığında, sanığın eylemi işlediği kabul edilmiştir."
'KARAKUŞİ BİR KARAR'
Mürüvvet Karaboğa'nın avukatı Rasim Demirkan temyiz dilekçesinde, hakim İlker Çil'in kararını şöyle eleştirdi:
"Sanık Fatih Terim ifadesinde maçta çekilen fotoğrafları bile inkar edip, 'Mürüvvet Karaboğa ile hiçbir şekilde maç sırasında iletişimim olmadı. Kendisini tanımam. Ben o sırada yüzüm sahaya dönük maçı seyrediyordum' demiş ve Karaboğa'nın kendisine hakaret edildiğine dair tek cümle edilmemiştir. 5 tanığın sanık lehine verdiği ifadelerinde dahi müvekkilimin sanığa karşı herhangi bir kötü söz ve davranışını gördükleri beyan edilmemişken, mahkeme müvekkilimin Fenerbahçe taraftarı olması, şehir merkezinden 20 km uzaktaki -Kararda belirtilen 30 değil 20 km'dir- stada maçı seyretmeye gitmesi, nasıl oluyor da hayatın olağan akışına aykırı kabul edilerek 'Saptanamayan sözlerle sanığa sövdüğünün' gerekçesi olabiliyor? Bunun hukuki ve mantıki bir izahını yapmak mümkün değildir. Bu karar olsa olsa Karakuşi bir karar olarak Türk hukuk tarihine geçmeye aday bir yazılı metin olarak daima acı bir tebessümle hatırlanacaktır."

TT(SU/COŞ) (FOTOĞRAFLI)

------ KUTU -----

Kadı Karakuş kimdir?

1200 yılında vefat eden, asıl adı Ebu Said Bahaeddin bin Abdullah Esedî olan Kadı Karakuş, Selahaddin Eyyubi'nin yakınlarından. Selahaddin Eyyubi kendisinin yokluğunda Kadı Karakuş'u Kahire'ye vekil olarak bırakırdı. Akka'da Valilik yapmıştır. Orada Frenklere esir düşünce Selahaddin Eyyûbi onu, 10 bin altın fidye ödeyerek kurtarır. Kahire'ye kale, yol, köprü, han, çeşme gibi eserler bırakmıştır. Kadı Karakuş, pek hukuk bilgisi olmaması nedeniyle keyfi, sert ve tuhaf hükümler vermesiyle biliniyor. Mantıkla, akılla izah edilemeyen, ya da kızgınlıkla verilen kararlar için 'Karakûşî Hüküm' ifadesi kullanılmaktadır.