Bahri KARATAŞ/İZMİR, () - İZMİR'de 2 yıl önce meydana gelen olayda, polis ekip otosuna çarpan ehliyetsiz sürücü Erhan Barlak'ın ağabeyi Emrah Barlak'ı çıkan tartışmada tabancayla öldürüp, 4 kişiyi de yaralamakla suçlanan polis memuru İmran Kahya'nın yargılanmasına devam edildi. Savcı, sanığın suçu kasten öldürme değil olası kasıtla işlediğini belirtip, ömür boyu ve 31 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilirken, duruşma karar için Eylül ayına ertelendi.
İzmir 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın bugün yapılan duruşmasına, hakkında 'kasten adam öldürme' suçundan müebbet, Erhan Barlak, Faruk Karahan, Halil Altın ve Seyit Ekinci'yi 'kasten yaralama' suçlarından da 25 yıl hapis cezası istenen tutuklu sanık polis memuru İmran Kahya, avukatlarıı Tolga Yurdakul ve Pervin Uzun, tutuksuz sanıklar Erhan Barlak ve Faruk Karahan ile ölen Emrah Barlak'ın annesi Gülpaşa Barlak, babası Nusrettin Barlak, avukatları Aykut Dikencik, Süphan Erkan, Nergiz Tuba Aslan, Fatma Demirel, Zeynel Kaya, Önder Yıldırım katıldı. Polis tarafından, duruşma salonu ve adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı. Duruşma salonuna girenlerin üzerleri de tek tek arandı.
Cumhuriyet Savcısı Göksel Er, mütalaasında sanığın olayda bıçakla yaralanmadığını, silah kullanma yetkisini aştığını, sanığın kasten adam öldürmekten değil, olası kasıtla suçu işlediğini belirtti. Savcı Er, şöyle konuştu:
"Olay sırasında sanık İmran Kahya, bacağından bıçakla yaralandığını söylemişse de izlenen görüntülerde böyle bir durumun olmadığı görülmüştür. Sanığın yaralandığına ilişkin beyanı, sorumluluğunu azaltmaya yönelik bulunduğundan, buna itibar edilmemiştir. Olay sırasında biber gazı sıkılması ve havaya ateş edilmesi suretiyle olaylara müdahale edilip engel olmaya çalışmasına ilişkin zor kullanması yetkisi yerindedir. İmran Kahya'nın Emrah Barlak ile kardeşi Erhan Barlak'ı vurması anında olaya müdaahle eden kalabalığın bulunmadığı, polis memurlarına bu esnada şişe, taş ve kasa atılmadığı, keza sanığın, maktül Emrah Barlak'ın sandalye ile saldırmasının dışında bir müdahaleye açıkca maruz kalmadığı açıkça görülmektedir. Ölenin sanığa sandalye ile saldırıması sırasında, olay yerinde bulunan polis memurları, olaya karışan şahısların sayısından çok fazladır. Zor kullanmanın azdan başlayarak çoğa gidecek bir biçimde, direnme ve saldırı ile orantılı olması gerekir. Sanık, silahla ateş ederek öldürmesi olayında, cop kullanarak veya bedeni kuvvet kullanarak onları etkisiz hale getirmesi veya olaya seyirci kalan polis memuru arkadaşlarından yardım isteyerek onları etkisiz hale getirme imkanı mevcut iken silah kullanması nedeniyle, hem yaralanma hem de ölüm olayında oranlılık yoktur. Sanığın olayda yaralama ve ölüm açısından silah kullanma yetkisi doğmamıştır. Kasten öldürme suçunun unsurları da mevcut değildir. Her ne kadar olayda müşteki sanık İmran Kahya'nın silah kullanma yetkisinin şartları oluşmamış ise de, silahını kullanırken öldürme amacında olsaydı öncelikle ayaklarına değil direk öldürücü bölgelerine hedef alarak, amacına rahatlıkla ulaşabilirdi. Sanığın olayda Emrah Barlak'a doğrudan öldürmek kastıyla ateş etmediği, olası kast ile ateş etiği sabitttir. Kasıt ile öldürmeye teşebbüsten sorumlu tutulamaz. Belirtilen maddelerden cezalandırılmasını talep ediyorum."
Savcı ayrıca tutuksuz sanıklar Erhan Barlak için 18 yıl, Erhan Barlak, Faruk Karahan için 6 yıl hapis cezası istedi.
Mahkeme başkanı Mustafa Hakan Uğurlu, mütalaaya karşı avukatlara söz verdi. Sanık İmran Kahya'nın avukatı Tolga Yurdakul, savunma yapmak için süre ve müvekkininin tahliyesini talep etti. Avukat Nergiz Tuba Aslan ise sanğın tahliye edilmesi durumunda bir daha kendisine ulaşılamayacağını, meslektaşları tarafından saklanacağını öne sürüp, tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, kısa bir aranın ardından, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı karar verilmek üzere Eylül ayına erteledi.
Ölen Emrah Barlak'ın ailesinin avukatı Aykut Dikencik ise mütalaya katılmadıklarını, sanığın kasten adam öldürme suçundan cezalandırılması geriktiğini söyledi.
NE OLMUŞTU?
Olay, 12 Ağustos 2012 karihinde 9781 sokak ile 3800 sokak kesişiminde saat 15.15'te meydana geldi. Asayiş şubede görevli ekip otosu, iddiaya göre, devriye görevini yaptıktan sonra yol kenarına park etti. Bu sırada, ehliyetsiz olan Erhan Barlak'ın kullandığı otomobil, Ünal Basmacı'nın kullandığı ekip otosuna çarptı. Ekip otosundan inen polis memurları, tutanak tutmak istedi. Ceza yazılmasına engel olmak isteyen Erhan Barlak, yanındaki ağabeyi Emrah Barlak ve Faruk Karahan ile polis memurları arasında tartışma başladı. Arbede sırasında, polis memurları biber gazı sıktıktan sonra havaya ateş etti, Erhan Barlak ve 2 kişi ise sandalyeyle üzerlerine yürüdü. Polis memuru İmran Kahya, meslektaşına sandalyeyle saldırıldığını görünce silahını tekrar ateşledi. Bu sırada Emrah Barlak karnından, kardeşi Erhan Barlak, Faruk Karahan ve Seyit Ekinci bacaklarından yaralandı. Yoldan geçen Halil Altın da seken kurşunla hafif yaralandı. Yaralılardan Emrah Barlak kaldırıldığı hastanede öldü. Olayın ardından Cinayet Büro Amirliği tarafından gözaltına alınan polis memuru İmran Kahya açığa alındı, mahkemece tutuklandı.

FOTOĞRAFLI