DİYARBAKIR'da dini nikahla birlikte yaşadığı 3 çocuğunun annesi 38 yaşındaki Güldane Poçak'ı 7'nci kattaki evlerinin balkonundan atarak öldürdüğü iddia edilen 45 yaşındaki Gıyasettin Seyrek'e ilişkin soruşturma tamamlandı. Savcı, 17 yıldan bu yana imam nikahıyla evli olan, aynı evde yaşayan  Güldane Poçak'ı, sanığın eşi olarak kabul etmedi. Poçak'ın resmi nikahlı olmaması nedeniyle 'Eş' sayılmadığı iddianamede Gıyasettin Seyrek için, 'Altsoy, üstsoydan birine, eş veya kardeşe karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu yerine, 'kasten öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası istendi. İfadesi alınan çiftin çocukları, "Babamız sürekli demir sopayla bizi dövüyordu. Annemiz, 'her gün öleceğime bir kez ölürüm, gel öldür' dediğinde babam, 'Yok öyle tadı çıkmaz. Hergün işkence ederek öldüreceğim seni' diyordu" dedi.
Diyarbakır'da 27 Haziran tarihinde meydana gelen olayda Güldane Poçak, oturdukları binanın 7'nci katından düşerek ağır yaralandı. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekibi, Poçak'ı Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırdı.  Güldane Poçak, müdahale edildiği sırada yarı baygın şekilde doktorlara son sözünü söyledi. Doktorun nasıl düştüğünü sorması üzerine Poçak'ın, "Beni balkondan eşim attı. Adı Gıyasettin. Para yüzünden" dedi. Poçak, son sözlerini söyledikten hemen sonra yaşamını yitirdi.
OLAYDAN HABERİNİN OLMADIĞINI SÖYLEDİ
Doktorun durumu polise bildirmesi üzerine Poçak'ın dini nikahlı eşi Gıyasettin Seyrek evinde gözaltına alındı. Polisin eve gelmesi sırasında şüphelinin elinde sigara ile paniklemiş bir şekilde, olaydan haberi olmadığını söylediği de tutanaklara yansıdı. Soruşturma kapsamında Güldane Poçak'ın son sözünü söylediği sağlık ekibinin tamamının ifadesi alındı. İfadesi alınan doktor ve hemşireler, Poçak'ın son sözünü duyduklarını söyledi.
VÜCUDUNDA ÇOK SAYIDA ESKİ YARA İZİ BULUNDU
Sağlık ekibinin ifadesi üzerine, yüksekten düşme olarak ihbar edilen olayla ilgili soruşturma genişletildi. Otopside Poçak'ın vücudunda çok sayıda eski yara izi bulunurken, alınan kan ve tırnak örnekleri, şüpheliden alınanlarla karşılaştırılmak üzere kriminal incelemeye gönderildi. Bu arada çiftin 13, 12 ve 2 yaşındaki 3 çocuğu da polis tarafından dayılarına teslim edildi. Çiftin 13 yaşındaki kızları D.S.'nin yapılan muayenesinde, babasından yediği dayak sonucu vücudunda oluşan yaralar da tespit edildi.
'EŞİM VE ÇOCUKLARIMI ZAMAN ZAMAN DÖVERİM'
Poliste ifadesi alınan Gıyasettin Seyrek, eşiyle 17 yıldan beri imam nikahıyla evli olduğunu belirterek şunları anlattı:
"Evlendikten sonra eşim takıları ve birikmiş parasını babasına verdiğini söyledi. Babası, takılara karşılık 600 bin lira vereceğini söylemiş. Ancak eşime para vermediler. 3 yıldan beri çalışmıyorum. Parayı vermeyerek oyalamaları beni huzursuz etmişti. Bu nedenle sürekli tartışıyordum. Eşim annesinin paranın bir kısmını getireceğini, kalan 450 bin lirayı çocuklar adına hesaba yatıracağını söyledi. Bir gün önce yine para yüzünden eşime bir kaç tokat attım. Uyuduktan sonra sabaha doğru uyandım. Uyandığımda eşimin çocuğu emzirdiğini ve ikisinin de uyuyakaldığını gördüm. Tekrar uyudum ve bağırma sesine uyandım. Annemin 'Güldane nerede?' diye seslendiğini duydum. İçeride olabileceğini söyledim. O sırada bina görevlisi eşimin aşağı düşüp, hastaneye götürüldüğünü söyledi. Zaman zaman eşimi ve çocuklarımı döverdim. Kötü alışkanlıklara başlamamaları için dövüyordum. Eşimi de zaman zaman döverdim. Dövmemin tek nedeni paraydı. Kesinlikle eşimi ben atmadım." 
'SENİ HER GÜN İŞKENCE EDE EDE ÖLDÜRECEĞİM'
Olayın ardından çiftin çocuklarının da psikolog gözetiminde ifadesi alındı. İfadesi alınan 12 yaşındaki M.T.S., babasının bir iş yapmadığını ve sürekli alkol alıp, kendilerini dövdüğünü söyledi. Babasının yatak odasında bulunan kıyafetlerin asılı olduğu demir sopayla kendilerini dövdüğünü belirten M.T.S. şunları anlattı:
"Annemin vücudunun her yerinde dayak izleri vardı. Olaydan önceki akşam babam bizi ve annemi dövdü. Ablamın koluna demir sopayla vurdu. Annemi döverken ablam araya girdiği için onu yere fırlattı. Daha sonra ayağındaki terlikle kafasına 10- 12 defa vurarak alnını ve gözünün altını yaraladı. Benim başımı duvara vurdu. Annemi dövdüğünde, annemin kulağından ve burnundan kan geldi. Annem yaralandığında babam onu dışarı çıkarmaz, kimseye haber vermesine izin vermezdi. Annem babama, 'Hergün öleceğime bir kere ölürüm, gel beni öldür' dediğinde babam, 'Yok, öyle tadı çıkmaz. Her gün işkence ederek öldüreceğim seni' diyordu. Her gün annemin bir yerini yaralıyordu. Dayımlar yiyecek getirmediğinde aç kalıyorduk. Evden çıkmamıza izin vermez, kapıyı üstümüze kilitlerdi. Olayın olduğu akşam, babam anneme, 'Ailenden para iste. Sabah 8'de para gelmezse, seni öldüreceğim' dedi. Bizi dövdükten sonra uyudu."
'DÜŞMÜŞ MÜ, ÖLMÜŞ MÜ?'
Olay gününü de anlatan M.T.S., "Uyandığımızda kapı çalıyordu. Kapıyı açtığımda babannem, 'Güldane nerede?' diye bağırdı. Babam o esnada yatak odasından şort ve atletiyle çıkarak, 'Düşmüş mü, ölmüş mü?' diye sordu. Sonra bizi babaannemin evine gönderdi. Amcam, eve gidip annemizin kimliğini almamızı istedi. Kimliği almak için eve geldiğimde, babam bizi içeri çekti. Bana ve kardeşlerime, 'Polis geldiğinde kesinlikle kavga ettiğimizi söylemeyeceksiniz. Vücudundaki izleri kendi kendine yaptığını söyleyeceksiniz. Annemizin gözleri az görürdü, psikolojisi bozuktu, kendi kendine atladı diyeceksiniz' diye tembih etti. Annemi götürdüklerinde, babam hiç dışarı çıkmadı. Evin içinde tedirgin şekilde dolaşıp, sigara içiyordu. Kapıyı açar açmaz polislere, 'Ben atmadım, birşey yapmadım, görmedim' dedi. Sonra suçlu gibi muamele edildiğini söyleyip tepki gösterdi."
'TERLİKLE KAFAMA 10-12 KEZ VURDU"
İfadesi alınan 13 yaşındaki D.S. de, "Babamdan sürekli dayak yiyorduk. Demir askıyla bizi dövüyordu. Annemin vücudunun her yerinde yara vardı. Dün akşam bizi dövdüğünde, kolumda oluşan yara halen duruyor. Annemi döverken ben araya girdiğim için, beni yere farlattı. Ayağındaki terlikle kafama 10- 12 kez vurdu. Erkek kardeşimin başını duvara vurdu" dedi.
KOLUNDA SİGARA BİLE SÖNDÜRMÜŞ
Soruşturma kapsamında Güldane Poçak'ın annesi M.P.'nin de ifadesi alındı. Damadının işsiz olduğunu belirten M.P. şöyle konuştu:
"Güldane'ye sürekli bizden para istemesini söylüyordu. Kızım sürekli bizden para istiyordu. Para istemeyi kabul etmediğinde onu dövüyormuş. Kolunda sigara bile söndürmüş. Güldane eşinin koluna bıçakla vurduğunu da söylemişti. Kolundaki yaraları gördüm. Dün para vermek için evlerine gittim. Baş başa kaldığımızda, 'Anne, Gıyasettin seni öldüreceğim diyor' dedi. Kızımı sürekli dövüyordu."
POLİS: YÜKSEKTEN ATILARAK ÖLDÜRÜLDÜ
İşlemlerin ardından Gıyasettin Seyrek savcılığa sevk edilirken, Asayiş Şube Müdürlüğü'nce hazırlanan dosyada, Güldane Poçak'ın 'yüksekten atma suretiyle' öldürüldüğü belirtildi. Savcılık'ta ifadesi alınan şüpheli suçlamaları reddederken, "Tartışma sırasında üç dört kez tokatladım. Araya giren kızımı ve oğlumu dövdüğümü hatırlıyorum. İntihar edeceğini hiç düşünmedim. Namaz kılar ve bunun günah olduğunu bilirdi. Düştü mü, intihar mı etti? bilmiyorum" diye konuştu.
SAVCILIK 'EŞ' SAYMADI
Mahkemeye sevk edilen Gıyasettin Seyrek tutuklanırken, Cumhuriyet Savcısı olayla ilgili soruşturmayı tamamladı. İddianamede, çiftin resmi nikah olmaksızın 17 yıldır birlikte yaşadıkları ifade edildi. Şüphelinin olaydan önceki gece alkollü bir şekilde eve geldiğini belirten Savcı, tartışmadan sonra şüphelinin Güldane'yi evlerinin bulunduğu 7'nci kattan attığını belirtti. Savcılık dini nikahlı eşi Güldane Poçak'ı öldüren Gıyasettin Seyrek için, Türk Ceza Kanunu'nun (82/1-d) maddesinde yer alan 'Altsoy, üstsoydan birine, eş veya kardeşe karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis yerine, 'kasten öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası istedi. Seyrek hakkında, 'tehdit' ve çocuklarına karşı 'basit yaralama' suçundan da 4 yıla kadar hapis cezası istendi. 
BARO 'EŞ' SAYILMAMASINA TEPKİ GÖSTERDİ
Dosyayı takip eden Diyarbakır Barosu Genel Sekreteri ve Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi Genel Koordinatörü Avukat Keziban Yılmaz, Güldane Poçak'ın eş  sayılmamasına tepki göstererek şöyle dedi:
"Savcılığın TCK'nin 82/1 maddesini uygulamamasından dolayı, ağırlaştırılmış ömür boyu yerine müebbet hapis cezası istenmiş. Güldane 17 yıldır, şüphelinin imam nikahlı eşidir ve 3 tane çocukları var. Burada nikah sadece şekli bir işlemdir. O şekli işlemin tamamlanmamış olması, bu olayın normal adam öldürme olarak değerlendirileceği sonucuna götürmemelidir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın bu dosyaya müdahil olması gerekiyor. Tüm kadın kurumlarına dosyanın takip edilmesi konusunda çağrıda bulunuyoruz ve duruşmanın takibi için Diyarbakır Adliyesi'ne bekliyoruz."
Hazırlanan iddianame Diyarbakır 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilirken, sanığın yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.