BURDUR Cezaevi'nde 2000 yılındaki operasyonda duvarı delen dozerin kepçesiyle sağ kolu kopan 36 yaşındaki Veli Saçılık'ın da aralarında bulunduğu 61 mahkum ve tutuklu hakkında, cezaevinde oluşan hasarı karşılamaları için Maliye Bakanlığı tarafından 29 bin TL'lik tazminat davası açıldı.
11 tutuklunun, can güvenliklerinin olmadığı gerekçesiyle duruşmalara çıkmayacağını belirtmesi ve mahkemenin 'zorla' getirilmelerine yönelik kararı sonrasında Burdur Cezaevi'nde 5 Temmuz 2000 günü operasyon düzenlendi. Dozerlerin de kullanıldığı operasyonda, tutuklu ve hükümlülerin bulunduğu bölgeye ulaşılması için cezaevi duvarları yıkıldı. Yıkım sırasında tutuklular arasında bulunan Veli Saçılık'ın sağ kolu kepçe darbesiyle koptu. Yerine dikelemeyen ve çöpe atılan kol, daha sonra bir sokak köpeğinin ağzında bulundu. Tahliye edildikten sonra yargılandığı davadan beraat eden Saçılık,  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. AİHM Türkiye'yi mahkum ederek, Veli Saçılık'a 46 bin TL ödenmesine karar verdi.
YEREL MAHKEMENİN 150 BİN LİRA TAZMİNAT KARARINI DANIŞTAY BOZDU
Veli Saçılık'ın başvurduğu Antalya 1'inci İdare Mahkemesi ise 'dozerle kol koparmanın insanlık dışı olduğunu, devletin hapishanesinde tutuklu Saçılık'ın güvenliğini ve vücut bütünlüğünü koruması gerektiğine' işaret ederek, 150 bin TL tazminata karar verdi. Danıştay, Saçılık'ın cezaevinde isyana katıldığını, kol kopmasının kendi kusurundan kaynaklandığını savunarak, kararı 2007 yılında bozdu. Bunun üzerine Antalya İdare Mahkemesi, olay yeri nedeniyle yetkisizlik kararı vererek dosyayı Isparta İdare Mahkemesi'ne gönderdi. Isparta İdaresi Mahkemesi, Danıştay'ın kararına uyarak, Veli Saçılık'ın kusurlu olduğunu, tazminat hakkı olmadığına hükmetti. Danıştay, 2011 yılında Isparta İdare Mahkemesi'nin kararını onadı.
MALİYE TAZMİNAT İSTEDİ
Maliye Bakanlığı, operasyon sırasında cezaevindeki 29 bin TL'lik hasar ve zararın, Veli Saçılık'ın da aralarında bulunduğu o dönemdeki 61 hükümlü ve tutukludan tahsili için 9 Ocak 2001'de Burdur 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı. Bu dava, diğer dava sürdüğünden askıya alındı. Danıştay'ın 2011 yılındaki kararından sonra Maliye Bakanlığı, 29 bin TL'lik zararın 12 yıllık faiziyle birlikte tahsili amacıyla tazminat davasının yeniden görülmesi için harekete geçti.
Burdur 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davanın 71'inci duruşmasında Veli Saçılık hazır bulundu. Duruşmada ifade veren Saçılık, 5 Temmuz 2000'de yapılan operasyonu ve kolunun kopma sürecini anlattı. "Bu gidişe artık bir son verilmeli" sözleriyle Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e seslenen Veli Saçılık, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, işkence olduğunu söylemesine rağmen, ülkemizde halen bir tek işkenceci yargılanmış değil. Ama ben hala yargılanıyorum" dedi.
'DIRAMI BEN YAŞADIM, PARAYI DA BENDEN İSTİYORLAR'
Burdur E Tipi Cezaevi'ne yapılan operasyonda koğuşa buldozerle girildiğini anlatan Veli Saçılık şunları anlattı:
"Kolum buldozerle duvar arasında kalarak koptu. Çok sayıda arkadaşım ağır yaralandı. Yüzlerce arkadaşımızla beraber biber gazına maruz kaldık. Olaylar sonrasında Isparta'da kaldırıldığım hastanede, kolum dikilemedi. Daha sonra da kolum bir köpeğin ağzında bulundu. 'Kolun köpeğin ağzında ne işi var' sorusuna hala cevap veremiyorum. İnsanlık dramı yaşadım. Ama yıkılan duvarın parasını benden istiyorlar."
'HALEN CANIMI YAKIYORLAR'
Olayın üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen hala devlet tarafından canının yakıldığını  belirten Saçılık, şunları kaydetti:
"Cezaevinde işkence görüp kolu koparılan, kopan kolu köpeğin ağzında bulunan bir kişiden, yıkılan duvarın parasını istemek vahimdir. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bu davayı geri çekmelidir. Benim yaramı sarmak yerine, 13 yıldır yaramı kanatıyorlar. Devlet parayı bulduğu kişiden alır. Devlet memuru olduğum için, devlet bu parayı en kolay benden alabileceğini biliyor ve almaya çalışacaktır. Davanın düşmesini istiyorum."
'HİÇBİR GÖREVLİYE DAVA AÇILMADI'
Veli Saçılık'ın avukatı Senem Doğanoğlu ise, tazminat davasının 19 Ocak 2001 tarihinde açıldığını hatırlattı. Davada, operasyonda meydana gelen zararın yaralanan, işkenceye maruz kalan hükümlülerden tahsilinin istendiğini aktaran Doğanoğlu, "Hiçbir komutan ve gardiyan hakkında hala dava açılmamıştır" dedi.
Duruşma, mahkeme heyetinin dosyayı incelenmesi için 5 Aralık'a ertelendi.