MARDİN'de çiftçiler, Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin (DEDAŞ) elektrik faturalarını Çiftçi Kayıt Sistemi'nden (ÇKS) kesmesini protesto etti.
Mardin DEDAŞ yetkilileriyle bugün bir görüşme yapan çiftçiler, daha sonra bina önünde toplandı. Polisin olası olaylara karşı sıkı güvenlik önlemleri aldığı DEDAŞ önünde bulunan çiftçiler, sorunlarına çözüm bulana kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi. Çiftçiler adına konuşan Mahsum Ertaş, DEDAŞ'ı haksız bir şekilde kesilen fahiş faturalarla bölge çiftçisine zulüm yapılmak istendiğini ileri sürerek, şöyle dedi:
"DEDAŞ’ın Güneydoğu çiftçilerine olmayan elektrik faturalarına, hükümetin desteği ile talep ettiği para haksızlıktır. Yaptığı düşmanlıktır, haksızlıktır, zulümdür, asla bunu kabul etmeyiz. Bölge çiftçileri olarak tarım ürünleri üretiyoruz, biz tarımcıyız. Sanayici değiliz, tohum, gübre ve mazotun çiftçiye maliyetinin ne kadar yüksek olduğunu biliyor musunuz? Çiftçinin ürettiği ürünlerin ne kadar ucuz olduğunu da biliyorsunuz. Çiftçi hiçbir zaman kazanmıyor. Tarım Bakanlığı'nın görevi çiftçiyi korumak ve desteklemektir. Maalesef Tarım Bakanımız bütün çiftçileri DEDAŞ şirketine peşkeş etmiştir. 5488 sayılı tarım kanunu, çiftçileri koruma ve destekleme kanunudur. Bakanlar Kurulu'nda çıkarılan bir tebligatla çiftçilerin alınteri olan desteği, hükümet üyelerinin de ortak olduğu DEDAŞ'a aktarmak, hukuksuzluk ve kanun dışı bir uygulamadır. Bugüne kadar hiçbir çiftçimize elektrik faturası tahakkuk edilmemiş. Mahkeme kararı ve icra takibi olmamasına rağmen, sadece masa başında Tarım Bakanlığı'ndan aldığı ÇKS bilgilerine dayanarak keyfi para talebinde bulunmaktadır. DEDAŞ yetkilileri bu cesareti nereden aldığını tüm çiftçilerimiz merak etmektedir. GAP sulama projesinin biran önce bitirilmesi, hükümetin sorumluluğudur. Bugün Şanlıurfa Akçakale ilçesinde sulama birlikleri 100 dekar pamuk için 2500 TL alıyor. DEDAŞ’ın bizden istediği rakam 10 katıdır."
Çiftçiye suyu getirmenin dünyanın her yerinde devletin görevi olduğuna dikkat çeken Ertaş, "Bütün bölge çiftçisi kendi imkanları ve bankalardan borçlanarak maliyeti 100 bin ve 150 bin TL. olan parayla artezyen kuyusu açıp, sulu tarım yapıp ülke ekonomisi ve işsizliğe büyük bir katkıda bulunmaktadır. Çiftçiye suyu getirmek dünyanın her yerinde devletin görevidir. Bütün çiftçilerimizin DEDAŞ aboneleri olup, sayaçları olmasına rağmen, sayaç üzerinden okuma yapmayarak ÇKS üzerinden fatura göndermesinin hiçbir hukuki dayanağı yoktur. DEDAŞ'ın görevi sattığı elektrik parasını almaktır. DEDAŞ bize suyu getirmedi ki dönüm üzerinden hesaplama yapılsın. Bölgemizde üretimi yapılan mısır ve pamuğun yetiştiği yaz aylarında DEDAŞ elektriğimizi kesip, turizm bölgesindeki otellere vermesi, düşük voltajla verilen elektrikle pompaların yanması, üretimde verimin düşmesine neden oluyor. Bu zararların hesabını kim verecek? DEDAŞ başkanlarına ve Başbakanı'na güvenerek, 'masa başında nasıl para kazanırım' hesapları yapılmaktadır" diye konuştu.
Basın açıklamasından sonra çiftçiler olaysız bir şekilde dağıldılar.

FOTOĞRAFLI