MANKEN 32 yaşındaki Aslı Baş’ın, turizmci Ahmet Bayer’in Muğla’nın Bodrum İlçesi Yalıkavak Beldesi'ndeki villasının terasından düşüp ölmesiyle ilgili davaya devam edildi. 2 çocuğuyla birlikte ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan Ahmet Bayer, duruşma çıkışında yaptığı açıklamada oğlu Hakan Bayer’in uzun süredir tutuklu olmasına tepki gösterip, “Tutukluluk bir tedbirdir. Cezaya dönüşmemeli” dedi.
Manken Aslı Baş, 21 Temmuz 2010 tarihinde, vurgun yediği için tekerlekli sandalyeye mahkum turizmci Ahmet Bayer'in Yalıkavak Beldesi'ndeki Clup Flipper Tatil Köyü içindeki villasının 6.5 metre yüksekliğindeki terasından düşerek yaşamını yitirdi. Genç mankeninin ölümüyle ilgili olarak Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 82/1. maddesini içeren 'kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan 56 yaşındaki Ahmet Bayer ile oğulları tutuksuz olan 24 yaşındaki Volkan Bayer ve tutuklu bulunan 26 yaşındaki Hakan Bayer, TCK’nın 281. maddesini içeren 'delilleri karartmak ve ortadan kaldırmak' suçundan 7.5 yıl hapsi istenen yardımcıları 35 yaşındaki M.U.’nun yargılanmalarına, Muğla 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Bugün 7’ncisi görülen duruşmaya sanıklar Ahmet Bayer, oğulları Volkan ve Hakan Bayer, yardımcıları M.U., mahken Baş’ın babası Mehmet Baş, avukatları Fahri Safa Küpçü, İbrahim Ateş ve Faruk Zorba ile Bayer Ailesi’nin 20 kadar yakını ile avukatları Hatice Cebeci, Atilla Kaan Komut, Duygun Yarsuvat katıldı.
HAKAN BAYER TAHLİYESİNİ İSTEDİ
Sanıklardan Hakan Bayer, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. 16 aydır cezaevinde kaldığını, kendisini suçlayacak hiçbir somut delinin bulunmadığını belirten Bayer, tahliyesini istedi. Mahkeme heyeti, İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek dosyanın beklenmesine ve Hakan Bayer’in tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.
“HER DURUŞMA AYRI BİR ACI OLUYOR”
Duruşma çıkışında basın mensuplarına açıklama yapan manken Baş’ın babası Mehmet Baş, kızını hiç beklemediği bir anda kaybetmenin acısını halen yaşadığını belirtip, “Her duruşma ayrı bir acı oluyor. Muğla 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin kızının ölümüyle ilgili ve Hakan Bayer’in neden tutuklu kalması gerektiği ile ilgili 11 maddelik rapor verildi. Olaydan hemen sonra ilk savcı iyi bir inceleme yapsaydı bu şahıs 17 ay sonra tutuklanmaz bu dava bu kadar uzun sürmezdi. Son gelecek Adli Tıp Raporu’nu bekliyoruz” dedi.
“TUTUKLULUK TEDBİRDİR, CEZAYA DÖNÜŞMEMELİ”
Tutuksuz sanık Ahmet Bayer ise Türkiye'de tam bir bilirkişi terörizmi yaşandığını öne sürüp, “6.5 aydır İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan rapor gelmesini bekliyoruz. Halbuki adli tıp raporu 6 ay evvel çıktı. Bu raporda, çok net ve açık şekilde, 'Aslı Baş'ın intihara eğilimi mevcuttur. İki kişi dahi o boyutta, o cüssede insanı üzerinde darp, cebir izi oluşturmadan aşağı atması mümkün değildir' diyor. Nitekim rahmetlinin üzerinde hiçbir şekilde darp-cebir bulunmadığı savcılıkta ve hastanede yapılan muayene tutanağında ve otopsi raporunda tespit edildi. Buna rağmen rapor tekrar İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Ama tüm bunlara rağmen oğlum 16 aydır ortada hiçbir suç delili olmadan tutuklu. Artık adalete güvenimiz kalmadı. Adalete güvenim sıfır. İsterlerse raporu Uluslararası bir Adli Tıp Kurumu’na göndersinler ama oğlumun hiçbir suçu yokken içeride tutulması adaletsizliktir. Geçen hafta basına yansıyan bir karar vardı. Tutukluluk bir tedbirdir. Cezaya dönüşmemelidir. Eğer tutukluluk hali devam edecekse, sadece kanunda belirtilen maddelere göre değil, tam olarak açıklanması gerekir. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının Muğla’da geçersiz olduğunu gördük” sözleriyle tepkisini dile getirdi.