KAYSERİ Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Eğitim Büro Amiri Mustafa Kula, fahri müfettişin önemine değinirken, verdiği örneklerle güldürdü. Kula, “Bir fahri müfettişimiz, karısının kavgalı olduğu komşusunun gelen tüm misafirlerine ceza yazmış, bunu tespit ettik ve gerekli işlemi yaparak, görevini sonlandırdık” dedi.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, Kurban Bayramı öncesinde kentte görev yapan Fahri Trafik Müfettişleri ile bir araya geldi. Toplantıda öncelikle Trafik Denetleme Eğitim Büro Amiri Mustafa Kula, görev yapan müfettişlere bazı uyarılarda bulundu. Fahri müfettişlerden ceza tutanaklarını açık yazmalarını ve özellikle adres bilgilerine dikkat etmelerini istedi. Her bayram trafik kazasında ortalama 35-40 kişinin hayatını kaybettiğine dikkate çeken Kula, şöyle konuştu:
“Hepiniz elinizi taşın altına koyuyorsunuz. Bayram süresincede bu görevinizi yerine getirmenizi istiyoruz. Çünkü sizin caydırıcılığınız bizden fazla. Sizler görünmeyen bizler ise görünen caydırıcılarız, ancak sizin caydırıcılığınız bizimkinden daha fazla. Vatandaş etrafta polis yoktu kim yazdı cezayı diyor ve bundan sonra aynı ihlali yapmıyor. Eğer yazdığınız ceza bir kişinin yaşamasına katkı sağlıyorsa ne mutlu hepimize.”
Kayseri’de 503 Fahri Trafik Müfettişinin görev yaptığını, bunun yanında bin 635 asayiş polisinin de ceza yazma yetkisinin olduğunu vurgulayan Kula, “Önceki yıla göre değerlendirdiğimiz de cezalarda da yüzde 70 oranında artış var” dedi. Bu yıl iki fahri müfettişin bazı nedenlerden dolayı görevlerinden ayrıldığını da belirten Kula, verdiği örneklerle güldürdü. Kula, “Bir fahri müfettişimiz, karısının kavgalı olduğu komşusunun gelen tüm misafirlerine ceza yazmış, bunu tespit ettik ve gerekli işlemi yaparak, görevini sonlandırdık. Bunun yanında isim vermek istemiyorum, bir diğer arkadaşımız da kendisine trafik cezası yazıldığını belirterek, bize istifa dilekçesi sundu” diye konuştu. Kula’nın bu örnekleri salondakileri güldürdü.
“BU SORUNU UZAYLILAR ÇÖZMEYECEK”
Emniyet Müdürü Mustafa Aydın ise, Fahri Trafik Müfettişliğinin fedakarlık gerektiren bir durum olduğunu ve görev yapan kişilerin elini taşın altına koyduğunu söyledi. Aydın, şöyle dedi: “Sizler taşın altına elinizi sokuyorsunuz kamunun menfaati için vaktinizi harcayarak, bu önemli görevi yapıyorsunuz. Ama bu konu hepimizi ilgilendiriyor. Çünkü sadece Ocak ayından bugüne ilimizde meydana gelen trafik kazalarında 100 kişi hayatını kaybetti. Yaralı sayısı da bine yakın. Diğer kayıpları da yan yana koyduğumuzda ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunu da uzaylılar çözmeyecek, bizler çözeceğiz.”
TRAFİKTE KAZA DEĞİL, ÇARPIŞMA
Konuşmasında kamuoyunda kaza tabirini de kullanmamalarını isteyen Aydın, “Bizler kaza tabirini kullanmıyoruz. Çünkü Karayollarında birbirimizi öldürüyoruz. Her ay 10 kişiyi öldürüyoruz. Türkiye genelinde de el birliği bir küçük ilçeyi hep beraber mezara gönderiyoruz. 3 bin 500- 4 bin kişiyi her yıl mezara gönderiyoruz. Bu sorunu çözmek bizim elimizde. Elbette bazı cezai yaptırımlar var ancak bu iş yalnızca ceza ile çözülmez, eğitimle çözülür. Kaza tabirini kullanmayalım, zira insanların aklına kader kavramını getiriyor. Kaza demek olayın kendiliğinden olmadığı gibi bir düşünceyi ortaya koyuyor. İngilizler artık kaza demiyor, çarpışma tabirini kullanıyor” diye konuştu. Trafik canavarı diye bir tabirin de ülkemizde sıkça kullanıldığını belirten Aydın, bu ifadenin de kullanılmamasını istedi. Aydın, “Trafik canavarı diye bir şey icat ettik. Trafik canavarı kol geziyor, can aldı şeklinde ifadeler var. Canavar diye bir şey yok. İçimizde de canavar yok. İçimizde biz varız. Sağda solda canavar aramamıza gerek yok. Kontrol bende diyeceğiz. Çünkü kurallara uyup uymama kontrolü bizde” diye konuştu.

(OE/AAA)(FOTOĞRAFLI)