Bahri KARATAŞ/İZMİR, () - İZMİR'in Gaziemir ilçesinde, kurşun üreten fabrikanın faaliyette olduğu dönemde radyasyonlu atıklarının toprağa gömüldüğü iddialarına ilişkin açılan üç ayrı davanın birleştirilmesinin ardından, 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşma yapıldı.
Gaziemir'de, kurşun üreten fabrikanın faaliyette olduğu dönemde radyasyonlu atıklarının toprağa gömüldüğü iddialarına ilişkin 2008 yılında İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmış, mahkeme heyeti fabrika sahibi Hasan Yavaş'ı 4 yıl 2 ay hapis ve 100 gün adli para cezasına çarptırmıştı. Yargıtay 4. Ceza Dairesi kararı bozarak, davanın, İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde fabrika müdürü Yıldırım Mustafa Irvana'nın yargılandığı dava ile birleştirilmesini ve araziye atık bırakma işleminin hangi tarihte sonlandırıldığının araştırılması istenmişti.
3. Ağır Ceza Mahkemesi, geçtiğimiz Kasım ayında görülen duruşmada, bu iki dava dosyası ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi'nin suç duyurusu üzerine açılan davanın birleştirilmesine karar vermişti. 2012 yılı aralık ayında gazetelerde çıkan haberler üzerine olay kamuoyunun gündemine tekrar gelmiş, iddialar üzerine Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) bölgede radyasyon seviyelerinin belirlenmesi için ölçümler yapmış, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri de fabrika arazisinde yaptığı inceleme sonrasında fabrika yetkililerine 5.7 milyon lira para cezası kesildiğini açıklamıştı. Bu üç dava, 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde birleştirildi.
Üç ayrı dava dosyasının birleştirilmesini ardından, 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, 'Toprakta, suda veya havada kalıcı özellik gösterecek, insan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek şekilde çevreyi kasten kirletme' suçundan 5 yıl hapis istemiyle tutuksuz yargılanan sanık Öznur Kolcuoğlu, davaya müdahil olan Banu Dalgıç ve Arif Ali Cangı ile tarafların avukatları hazır bulundu.
Sanık Kolcuoğlu savunmasında, söz konusu fabrikanın babasından miras kaldığını, fabrika işlerini yöneticilerinin yürüttüğünü, kendisinin hiçbir aşamada bir dahlinin bulunmadığını, dolayısıyla atıklarda görülen radyasyonla ilgili olarak bir bilgisinin olmadığını, fabrikanın kapandığını, faaliyetlerini sürdürmediğini söyledi. Davada hem yurttaş olarak katılan hem de katılan vekili olarak yer alan Avukat Arif Ali Cangı'nın sorusu üzerine Kolcuoğlu, yönetim kurulunun toplantılarda ne konuştuklarını bilmediğini, şirketin nereden ne aldığı, nerelere sattığı konusunda bir bilgisinin olmadığını ifade etti.
Fabrikanın faaliyette olduğu dönemde eritme fırınında işçi olarak çalışan İbrahim Trabzon, tanık olarak dinlendi, ifadesinde, 2004 yılında fabrikanın atıklarının depolanabilmesi için bir yer yapıldığını ve atıkların bu depoda toplanmaya başlandığını, atıkların depodan da İzeytaş'a nakledildiğini belirterek, "Ben çalıştığım dönemde radyasyonla ilgili herhangi bir konuşma ya da söylenti duymadım" dedi. Trabzon, fabrikada çalıştığı dönemde atıklardan dolayı hastalanan kimse olduğunu görmediğini, fabrikaya atık olarak sadece akü geldiğini, onları da attıklarını belirtti.
Katılan vekilleri, Aliağa gemi söküm tesislerinin bulunduğu yerde bulunan GemiSanDer'den Ekim 2006'dan itibaren Aliağa'ya getirilip sökülmüş tüm denizaltıların listesinin istenmesini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı müsteşar yardımcısının İzmir'de fabrikayla ilgili rekor ceza kesildiğine ilişkin beyanı ve ceza dayanağının bakanlıktan istenmesini, fabrikanın 2006'dan itibaren nerelerden alım yaptığının araştırılmasını talep ettiler.
Mahkeme heyeti, Ege Üniversitesi emekli öğretim üyesi Kayhan Kantarlı ile Süleyman Eryılmaz ve Zehra Vezan Karabulut'un davaya katılma taleplerini, olaydan doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle reddetti. Katılan vekillerinin taleplerinin de reddine karar veren heyet, sanık Ayşegül Yavaş Budau hakkında çıkarılan zorla getirilme kararının akıbetinin beklenmesine, diğer tanıklara davetiye gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

BK(İÖ/SS) (FOTOĞRAFLI)