Bahri KARATAŞ/İZMİR () - İZMİR'de geçen yıl aralık ayında, Şırnak'ın Uludere İlçesi'nın sınır kesiminde 2011 yılındaki hava operasyonunda 34 kişinin ölümünün yıldönümünde yapılan basın açıklamasına katıldıkları ididasıyla haklarında dava açılan 19 tutuksuz sanığın yargılanmasına başlandı. Savcı, ilk duruşmada tüm sanıkların beraatini talep etti. Hakim, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.
İzmir 13'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, tutuksuz sanıklardan Sergen K., Umut T., Hacay Y., Yakup İ., Seda B., Dilek K., İdris Y., Abdülhakim B., Can S., Süleyman G. Y., Sercan Ü., Ruken B., Atilla D., Yesra G. ve avukatları ile tanık polis memurları katıldı.
Sanık Can S. savunmasında, belirtilen eyleme katıldığını, ancak polisin dağılma uyarısında bulunmadan aniden müdahalede bulunduğunu belirterek, "Ben polise direnmedim, kimseye de vurmadım" dedi.
Sanık İdris Y., dağılın uyarısı yapılmaksızın 5 polisin aynı anda kendisini dövdüğünü, ayakkabısının çıktığını, gözaltı boyunca ayakkabısız dolaştığını, polise direnecek gücünün olmadığığını söyledi. Sanık Seda B., Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) üyesi olduğunu, polise parti olarak demokratik haklarını kullanarak basın açıklaması yapıp dağılacaklarını söylemelerine rağmen çevik kuvvetin kendilerini darp edip sürükleyerek götürdüklerini, bir polisin saçlarından sürükleyerek götürdüğünü ve hakkında şikayetçi olduğunu ifade etti.
Sanık Hacay Y., “Türkiye Cumhuriyet Devleti'nin savaş uçakları tarafından 34 Kürt yurttaşın katledilmesinin yıldönümü nedeniyle yapılan basın açıklamasına katıldım. Faillerin ve sorumluların ortaya çıkarılmasını istedim, halen de istiyorum. Yüzüme gaz sıkan polisleri görsem tanırım, kendilerinden de şikayetçiyim, ben polise direnmedim, kimseye de vurmadım" dedi.
Sanık Yesra G., tiyatrocu olduğunu, bir sanatçı duyarlılığıyla duygulandığını ve eyleme katıldığını, uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış ifade, düşünme ve bunları ifade edebilme özgürlüğünü kullandığını söyledi.
Diğer sanıklar da benzer yönde savunma yaparken, olay sonrası tutanak tutan polis memurları da imzaladıkları tutanağı onayladıklarını belirtti.
Sanık avukatları olay tarihindeki mobese kamera kayıtlarının getirtilmesini talep etti. Avukat İmdat Ataş, dosyadaki suçun sabit olmadığını belirtip, “Yarısından fazlası çocuk olan 34 Kürt yurttaşın katli emrini verenler yargı karşısına çıkmamıştır, ancak protesto edenler yargılanmaktadır. Basın açıklaması yapar mıyız yapamaz mıyız tartışması sürerken polis saldırı düzenlemiştir. Mahkemenin derhal beraat kararı vermesini talep ederiz" dedi.
Cumhuriyet Savcısı Göksel Eğridere, sanıkların ayrı ayrı anayasal haklarını kullandıklarını, suç oluşmadığını, memura mukavemet suçunun da unsurları itibariyle oluşmadığını kaydederek, sanıkların ayrı ayrı beraatleri yönünde mütalaa verdi.
Hakim Hasan Çelik, sanıklar avukatları ve savcının, beraat kararı verilmesine ilişkin taleplerinin reddine, olay günü Konak Meydanı'nda bulunan mobese kayıtlarının istenmesine, sanık Ali R. B. hakkında yargılamadan kaçtığı gerekçesiyle yakalama kararı çıkarılmasına, gelmeyen sanık ve müştekilerin bir sonraki celse hazır bulunmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

BK(AÖ/AAA) (FOTOĞRAFLI)