İZMİR’in Buca İlçesi’nde dün sabah görev yaptığı 1 Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na gitmek için servis otobüsüne binerken arkasından gelen yüzü poşulu iki kişi tarafından açılan ateşle bacağından yaralanan İnfaz Koruma Baş Memuru Metin Özasil’e (46) yapılan saldırı, meslektaşları tarafından hastane bahçesinde protesto edildi. Özasil’in sağlık durumunun iyi olduğu, pazartesi günü hastaneden taburcu edileceği belirtildi.
Olay, dün sabah saat 07.00 sıralarında Mehmet Akif Caddesi üzerinde bulunan NATO kavşağı karşısındaki eski ıslaevinde bulunan lojmanlarda meydana geldi. Kırıklar 1 Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumunda İnfaz Koruma Baş Memuru olarak görev yapan Metin Özasil, lojman önünde bekleyen servis otobüsüne binmek istedi. Bu sırada, plakası gazete kağıtları ile kapatılmış araçtan inen, kimliği belirsiz ve yüzleri poşulu iki kişiden biri, poşete sarılı silahı çıkartıp, Özasil’in ayağına üç el ateş etti. Bacağından yaralanan memur, Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılıp tedavi altına alındı. Polis, plakası kapatılmış gri renkli otomobilde bulunan saldırganları yakalamak için çalışma başlattı.
Arkadaşlarına hastane odasında başından geçen olayı anlatan Metin Özasil, “Servis otobüsüne binmek için merdivene hamle yaptım. Bu sırada arkamdan birileri seslendi. Dönüp baktığımda, ikisini de yüzü poşu ile kapalıydı. Elinde poşet olanı silahı çıkartıp, üç kez ateşledi. Saldırıyı ucuz atlattığım için şükrediyorum. Kimin yaptığını bilmiyorum. Yapanlardan şikayetçiyim” dedi.
Olayın ardından meslektaşları hastaneye gidip Metin Özasil’i ziyaret etti, ardından da basın açıklaması ile saldırıyı protesto etti. Hastane kapısı önünde toplanan yaklaşık 50 infaz koruma memuru adına basın açıklaması yapan Cezaevi Çalışanlarının Sesi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Çakmak, “Bu saldırıyı yara alarak atlatan arkadaşımıza tüm cezaevi çalışınları adına bir kez daha geçmiş olsun diyorum. Yaklışık iki ay önce yine aynı cezaevinde görev yapmakta olan kurum müdürü Ayhan Çapacı evinin önünde silahlı saldırıya uğradı. Şans eseri kendisi bu saldırıdan elinden yaralanıp kurtuldu. Yönettiği cezaevini, kalite ödülü aldırtarak eğitim yuvası haline getirmeye çalışmasının karşılığını vurularak aldı. O saldırganların kim olduğu tespit edilmiş ve haklarında dava açılmıştır” dedi.
Bu saldırıların, ne ilk ne de son olacağını söyleyen Çakmak, “Cezaevi çalışanları olarak bu üniformayı giydiğimiz müddetçe bu saldırılara maruz kalacağız. Sıra bize ne zaman gelecek diye her an tedirgin olarak yaşamaya devam edeceğiz. Suç işlemeyi meslek haline getirmiş kişiler cezalarını çekmek için geldikleri infaz kurumlarında da mesleklerine devam ediyor. Cezaevi çalışanlarını, kanun ve kuralları harfiyen uygulamasından dolayı kendilerine bizi engel olarak gördükleri için bizleri korkutmaya, sindirmeye ve hatta ortadan kaldırmak için saldırılar düzenlemeye devam edeceklerdir. Bu düşünceye sahip olanların bilmedikleri ise, giydiğimiz üniformanın bize yüklediği görevleri korkmadan, yılmadan, aynı kararlılıkla yerine getirerek, ceza infaz kurumlarımızı suç örgütlerinin yöneteceği konuma asla getirmeyeceğiz. Toplum gözünde ne kadar dışlansak da, saygı görmesek de, üzerimizdeki üniformayı gururla taşıyacağız. Artık cezaevi çalışanları yalnız, aciz ve kimsesiz değil. Dernek olarak layık olduğumuz değeri hak etmek adına gerekli mücadeleyi vererek çalışanlarımızın sesi olacağız” dedi.