Mehmet TÜRK/DİYARBAKIR, () - İNSAN Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Hukuk Komisyonu üyesi avukat Rahşan Bataray Saman, 20 yıllık zaman aşımı kuralı ile sanıkların ve devletin aklanmaya çalışıldığını savunarak, "Kayıp ve faili meçhul dosyalar bir an önce açılarak, dosyaların zaman aşımına uğraması önlenmelidir. İnsanlığa karşı işlenmiş suçlar olarak gördüğümüz bu vakalarda zaman aşımı hususunda uluslararası hukuk ve insancıl hukuk ilkeleri esas alınmalıdır" dedi.
İHD Diyarbakır Şubesi, zaman aşımı tehlikesiyle karşı karşıya olan kayıp ve faili meçhul cinayet dosyalarına dikkat çekmek ve dosyaların yeniden açılmasını talep etmek amacıyla Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, İHD Genel Başkan Yardımcısı avukat Serdar Çelebi, İHD Diyarbakır Şubesi Hukuk Komisyonu üyesi avukat Rahşan Bataray Saman ile sivil toplum örgütleri katıldı.
Basın açıklamasını okuyan avukat Rahşan Bataray Saman, 20 yıl gibi uzun bir süre tozlu raflarda bekletilen ve zamanaşımı riski ile karşı karşıya bırakılan, zorla kaybetme ve faili meçhul dosyalarıyla ilgili talep ve kaygılarını paylaşmak için toplandıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Dosyalardaki yargılamaların uzunluğu, sanıkların tutuksuz yargılanması, yargılamaların güvenlik gerekçesiyle bölge dışındaki illerle taşınması gibi uygulamalar; bu dosyalar sonucunda verilecek kararlar ile sanıklar ve devlet aklanmaya mı çalışılacak sorusunu akla getirmektedir. Özellikle 1990'lı yıllarda yoğunlaşan ve Kürtler'e yönelik olarak sistemli bir şekilde uygulanan zorla kaybetme olaylarının, insanlığa karşı işlenen suçlardan olduğu ve zamanaşımı sorununun bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği bizlerce tartışmasızdır. Ancak, Türk yargı sistemi bu konuda 20 yıllık zamanaşımı kuralını uygulaması nedeni ile bu dönemde işlenen binlerce suç, zamanaşımına uğradı. İçinde bulunduğumuz Mayıs ayı içerisinde 20 yılını dolduracak olan ve şüphelilerinin, bölge açısından dönemin karanlık kabusu haline gelen Bolu Dağ Komando Tugay Komutanlığı yetkilileri olan bir kısım olaya ilişkin talep ve kaygılarımızı savcılık ile paylaştık. Ancak, uzun süredir bu husustaki talep ve kaygılarımızı iletmemize rağmen etkili bir soruşturma yürütülmemiş ve dosyalarda 20 yılın dolmasına sadece birkaç gün gibi bir süre kalmıştır."
MAYIS AYI İÇERİSİNDE 20 YILI DOLACAK DOSYALAR
Diyarbakır Savcılığı tarafından soruşturmaları yürütülen ve bu ay içerisinde 20 yılını doldurarak zaman aşımı tehlikesiyle karşı karşıya olan bazı dosyalara ilişkin bilgi veren Bataray, "Mustafa Bulut, Ekrem Bulut, Ramazan Bulut, Fahri Bulut ve Ali Bulut'un, Bolu'dan gelen komando birliğine bağlı askerler tarafından gözaltına alınıp kaybedilmelerinin üzerinden 20 yıl geçti. 13 Mayıs 1994 tarihinde gözaltına alındıktan sonra kendilerinden haber alınamayan 5 aile bireyinden Ekrem, Ramazan ve Ali Bulut'un kemikleri bir toplu mezarda tespit edilmişti. İkram İpek, Servet İpek ve Seyithan Yolar, 18 Mayıs 1994 tarihinde gözaltına alınmış ve bir daha da kendilerinden haber alınamamıştı. Mehmet Selim Örhan, Cezayir Örhan ve Hasan Örhan 24 Mayıs 1994 tarihinde Bolu Tugay askerlerince gözaltına alınıp kaybedildiler. Mehmet Selim ve Hasan Örhan'ın kemikleri Bulut ailesi ile aynı toplu mezarda tespit edildi" diye konuştu.
ELÇİ: YARGI ORGANLARI DELİLLERİ GİZLİYOR, FAİLLERİ KORUYOR
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi de kayıp yakınlarının ailelerinin 20 yıldır kayıplarının faillerini aramak için hukuk mücadelesi verdiklerini belirterek, ailelerin adalet arayışını desteklediklerini söyledi. Devletin keyfi tutumlarından kaynaklı davaların zaman aşımına uğradığını ifade eden Elçi, "Yargı organları bu kayıpların faillerini bulmak için delilleri toplamak zorundadır. Ancak yargı organları bu topladıkları delileri gizliyor. Bu gizleme ile kayıpların faillerini koruyorlar" diye konuştu.

MT(GG/SS) (FOTOĞRAFLI)