Serpil KIRKESER / İstanbul, () Gezi Parkı olaylarına ilişkin 7'si yabancı 255 sanıklı davanın 5. duruşması yapıldı. İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 55. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya 18 tutuksuz sanık hazır bulundu. 18 sanık kimlik tespitinin ardından savunma yaptı.

SANIĞI AVUKAT BABASI SAVUNDU
Hukuk Fakültesi öğrencisi sanık Berk Arda Yurdakul, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum" dedi. Sanık Yurdakul'un babası aynı zamanda avukatı Fatih Selim Yurdakul, "Oğlum aynı zamanda hukuk fakültesi öğrencisidir. Oğlumun polise mukavemeti ya da mala zarar verme durumu söz konusu değildir. Bu yönde tespitte yok" dedi. Toplantı ve Gösteri yürüyüşlerin hukukta düzenlendiğini belirten Avukat Yurdakul, "Saygı gösterilmesi gereken haklardandır. Müvekkil daha hakkını kullanmadan gözaltına alınmıştır. Polis idarenin emriyle orantısız güç kullanmış ve barışçıl gösterileri bastırmıştır. Beraatine karar verilmesini talep ederim" diye konuştu.

"FOTOĞRAF ÇEKMEK İÇİN TAKSİM'E GİTTİM"
Sanık Akıncan Abadan Marmara Üniversitesi Gazetecilik Fakültesi öğrencisi olduğunu belirterek, olay günü Taksim'e fotoğraf çekmek için gittiğini, fotoğraf çekerken gözaltına alındığını anlattı. Söz konusu fotoğrafları finallerde ve projelerde kullanmak için çektiğini söyleyen sanık Abadan, "Gazetecilik mesleği ile uğraşan bir aileden gelmekteyim" ifadelerini kullandı.

"10 KG'LIK FOTOĞRAF MAKİNASIYLA EYLEME İŞTİRAK ETMESİ ZATEN MÜMKÜN DEĞİLDİR"
Sanık Abadan'ın avukatı Zühre Çırakoğlu ise "Müvekkilim olay günü yaklaşık 10 kg ağırlığındaki fotoğraf makinesiyle fotoğraf çekmek için oradadır. 10 kg'lık fotoğraf makinesiyle eyleme iştirak etmesi zaten mümkün değildir. Atılı suçların hiçbirine iştirak etmemiştir. Gerekirse olay günü çekilen fotoğrafları da mahkemeye sunarız" diye konuştu.

"OLAY NEDENİYLE POST TRAVMATİK STRES BOZUKLUĞU YAŞADIM"
Üniversite öğrencisi sanık Selen Almacıoğlu da olay gününü şöyle anlattı:
"Olay günü evime gitmek için herkesin geçtiği sakin olduğunu düşündüğüm Barbaros'tan gitmekteyken, park civarına geldiğimde birden gaz bombalarının atıldığını ve aşağıdan TOMA'nın geldiğini gördüm. Şaşırdım ve korunmak için parka doğru koşmaya başladım. Ancak orada da aynı şeyler oldu. Conrad Otel'e doğru koştum. Bu sırada bir polis memurunun elinde cop ile kıza doğru yöneldiğini gördüm. Sonrasında ise polisler saçımdan tutarak beni gözaltına aldı. Polis, kolumu arkaya doğru büküp bu şekilde saçımı kopartmakla tehdit etti. Polisler tarafından darp edildim. Hakarete uğradım. Sonrasında ise karakola getirildik. Bu olay nedeniyle post travmatik stres bozukluğu yaşadım. Zaman zaman bunun etkisini hissediyorum."

"POLİSLERDEN BİRİSİ BUGÜNÜN TALİHLİLERİ SİZLERSİNİZ DEDİ"
Hukuk Fakültesi Öğrencisi sanık Abdülkadir Tanrıverdi, savcılık ifadelerini kabul ederek, gözaltına alınma anını anlattı. Sanık Tanrıverdi, karakola götürüldüğünü, kendilerine hazırlanmış formlar içerisinde yer alan sorular sorulduğunu belirterek, "Görevli polislerden birisi 'Bugünün talihlileri sizlersiniz' dedi. Suçlamaları reddediyorum. Duruşmaların daha fazla uzamaması için derhal beraat kararı verilmesini talep ediyorum" dedi.

“POLİS 'BASIN KARTIN VAR MI?' DİYE SORDU BEN DE 'YOK' DİYİNCE BENİ GÖZALTINA ALDILAR"
Marmara Üniversitesi öğrencisi Naim Salman da olay günü Gezi Parkı'nı merak ettiği ve fotoğraf çekmek için Taksim'e gittiğini söyleyerek, "Sivil polislerin içinde yürüyerek İstiklal Caddesi'ne girdim. Telsizden bir anons geldi, polisler yakalama işlemine başladılar. Polislerden birisi bana 'Basın kartın var mı?' diye sordu ben de 'Yok' deyince beni gözaltına aldılar. Otobüse bindirildim ve 11 saat otobüs içinde kelepçeli şekilde bekletildim. Savcılık talimatıyla serbest bırakıldım. Suçlamaları kabul etmem" şeklinde konuştu.

"POLİSLER BENİ TEKMELEDİ"
Üniversite öğrencisi Tayfun Özel de "Olay yerinde gaz atılmasından sonra birden polislerle karşı karşıya kaldım. Polislere 'Ağabeyi ben eğlenceden geliyorum, olayla ilgim yok' dememe rağmen sağ bacağıma tekme attılar. Yere düştüm. Yere düştüğüm sırada ters kelepçe yaptılar. Sonrasında ise farklı polisler beni tekmeledi. İstanbul Teknik Üniversitesi kampüsünde 60 kişi civarında yakalanan şahıs bir sıraya dizildi. Ben de aralarındaydım. Ters kelepçeliydik. Bu haldeyken sivil giyimli amir olduğunu zannettiğim biri hepimize tokat attı. Benim yakalanmama ilişkin fotoğrafları da TİME Dergisi'nde yayınlandı. Mahkemeye bunu da sunacağım. Aynı zamanda astım hastasıyım, ancak kronik değil. Beraatimi istiyorum" ifadelerini kullandı. Diğer sanıklarda suçsuz olduklarını belirterek beraatlerini istedi. Duruşma ifadesi alınmayan sanıkların savunmalarının alınması için yarın saat 09.00'a ertelendi.

86 SANIĞIN SAVUNMASI BİTTİ
Gazi Parkı olayları sırasında 1-2 Haziran 2013 tarihinde Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camii'ne sığınan göstericilerin de aralarında bulunduğu 255 sanıklı dava geçtiğimiz hafta başlamıştı. “Görevli polise mukavemet", "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet", “Görevi yaptırmamak için direnme", “Kamu malına zarar verme", “Kamu görevini usulsüz üstlenme", “Özel kıyafetleri usulsüz kullanma", “Suçluyu kayırma", “İbadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme" ve “Hırsızlık" suçlarından yargılanıyor. Bugün ifadesi alınan 18 sanık ile birlikte ifadesi alınan sanıkların sayısı 86'ya ulaşmış oldu.
(BB)