Cavit AKGÜN / MUĞLA, ()- ERGENEKON Davası kapsamında İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 10 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edilen ve Muğla E Tipi Cezaevi'nde hapis yatan Yurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında, İstanbul 20'nci Ağır Ceza Mahkemesi tahliye kararı verdi. Kararın Muğla E Tipi Cezaevi'ne ulaşmasının ardından Yanardağ, akşam saatlerinde tahliye edildi.

Muğla E Tipi Cezaevi'nden tahliye edilen Ergenekon tutuklusu Merdan Yanardağ'ı, cezaevi önünde yakınları ve CHP Menteşe İlçe teşkilatı üyeleri karşıladı. Yorgun görünen ve kendisini bekleyen gazetecilere açıklama yapan Yanardağ şunları söyledi:

"Teslim alan çetenin tertibi nihayet bozuldu. Özgürlüğe kavuştuğum için çok mutluyum. Ancak Türkiye henüz özgürlüğüne kavuşamadı. Bu kumpası ve komployu kuranlar sadece şu anda suçlanan cemaat ya da paralel devlet dedikleri güç değildir. Suç ortakları bugün hala hükümeti işgal etmektedirler. Hiç kin duymadık ve intikam beslemedik. Halka ve bu ülkenin aydınlarına, devrimci güçlerine bu tertibi kuranlara hesap sorulmazsa bu bir daha tekrarlanacaktır. 13'cü Ağır Ceza Mahkemesi'nin nasıl direndiğini gördük. Görevde olduklarını iddia ederek tahliyelerin reddi yönünde karar verdiler. O kadar pis oyunki bu. Geçen Cuma günü cezaevi idaresi aracılığı ile koğuşlara haber gönderip tahliye başvuruları yapmamız için dilekçe istediler. Pazartesi sabahı ise tipik bir yetki gaspı ile bu tahliye taleplerini ret ettiklerini belirtiyorlar. Bu nedenle paraleliyle, iktidarıyla Türkiye'yi teslim almaya çalışan bu ülkenin 200 yıllık aydınlanma birikimine geleneğine karşı Türkiye'de gerici faşizan bir oyun kurmaya çalışan bu tertibi oluşturan güçlerden hesap sorulması gerekiyor. Kamuoyunun, emekçilerin, toplumun, halkın işçi sınıfının, mazlumların yurt severlerin mücadelesi sonucu bu kapılar açıldı. Çete mensuplarının kendi aralarında içine girdikleri çatışma sonucu bir birlerine ihbar etme durumuyla karşı karşıyayız. Tren soyguncularının ganimiyeti paylaşamayıp bir birini ihbar etmesinden farklı bir tablo değil bugün Türkiye'deki durum. Laikliğin tasviye edilmesi durumunda hukukun ne hale geldiğini gördük. Ortalık kasetlerden geçilmiyor. Önümüzde bu ülkeyi yeniden kurma görevi var. Hiç kimse bir daha adı belli olmayan delillerle özgürlüklerinden yoksun bırakılmamalı. Biz ceza evinden çıktık ama bu ülke hala özgür değil. Çok rahat bir şekilde yolda yürümeyi ve insanlara selam vermeyi özledim."

CA(KÖ/SSA) (FOTOĞRAF)