DİYARBAKIR'ın Lice İlçesi'nde dün yapılan ve 23 ton esrarın ele geçirildiği operasyonun detaylarını açıklayan Diyarbakır Valisi Mustafa Cahit Kıraç, "Buradaki faaliyetimizin ana destek kaynağı bölge halkıdır. Diyarbakır'ın insanı, kötülükleri, uyuşturucuyu istemiyor. Çocukların değişik, kötü faaliyetlerden uzak durmalarını istiyor. Biz de bu istekler üzerine bu çalışmaları yürütüyoruz" dedi.
Diyarbakır Valisi Mustafa Cahit Kıraç, İl Emniyet Müdürlüğü ile Jandarma Komutanlığı'nın Lice İlçesi Bağlan Köyü'de dün düzenlenen ve 19 tonu toz, 4 tonu da kubar olmak üzere ele geçen 23 ton esrarla ilgili Emniyet Müdürü Recep Güven, İl Jandarma Komutanı Albay Hilmi Atabay'ın da katıldığı basın açıklaması düzenledi. Kıraç, emniyet ve jandarma ekiplerinin ortak hareket ederek halkın güvenlik ve huzurunu sağlamak amacıyla gece, gündüz 24 saat hizmetlerin yürütüldüğünü belirterek, Mayıs ayından bu yana 198 operasyon yapıldığını kaydetti. Kıraç, operasyonlarda 47 milyon 893 bin kök kenevir, 16 bin 309 kubar, 337 bin 605 kilo toz esrar ele geçirilerek imhasının gerçekleştiğini söyledi. Operasyonlar kapsamında 513 kişi hakkında adli işlem yapıldığını ifade eden Kıraç, dün Lice'nin Bağlan Köyü'nde büyük bir operasyonun gerçekleştiğini açıklayarak şöyle dedi:
"Bağlan Köyü'nde yaklaşık bin metre karelik bir alanda 10 bin kök kenevir, 25 kilometrelik alanda ise 19 ton toz, 4 ton kubar olmak üzere 23 ton uyuşturucu ham maddesi ele geçirilerek imha edilmiştir. Bunun piyasa değeri yaklaşık 85 milyon TL'dir. Güvenlik kuvvetlerimiz bu konu üzerinde hassasiyetle durmaktadır. Buradaki faaliyetimizin ana destek kaynağı bölge halkıdır. Diyarbakır'ın insanı kötülükleri, uyuşturucuyu istemiyor. Çocukların değişik, kötü faaliyetlerden uzak durmalarını istiyorlar. Biz de bu istekler üzerine bu çalışmaları yürütüyoruz. Bu son çalışmaya yaklaşık 350 personel, bir hava aracı ve yer unsurlarıyla birlikte hareket ederek çalışma tamamlanmıştır."
DİYARBAKIR HALKINA ÇAĞRI
Operasyona katılan emniyet ve jandarma ekiplerini kutlayan Kıraç, "Buradan Diyarbakır halkına bir kez daha çağrıda bulunmak istiyorum. Bu kötü gidişatın Diyarbakır'a bir faydası yok. Her türlü hukuksuzluğa, kanunsuzluğa, yanlışlığa biz tabi ki güvenlik kuvvetleri olarak müdahale ediyoruz ve edeceğiz. Ama önemli olan bizim bunu halkımızla birlikte bu aşamaya gelmeden önlenmesidir. Bu ekim ve dikimin çok aşırı derecede olduğunu ve Diyarbakır'ın imajını bozduğunu da bir arkadaşımız dile getirmişti, buna katılıyorum. Ama bu kötü gidişata dur demenin bir insanlık görevi olduğunu belirterek bundan sonraki süreçte bu tür kötü gidişata hiç tereddüt etmeden müdahale edeceğimizi sizlerle paylaşıyorum. İnşallah Diyarbakır'da yapılan şiir etkinlikleri, edebiyat, tarih günleri ve sempozyumlarda birlikte oluruz. Diyarbakır'ı doğal yapısıyla gündeme taşırız" dedi.
'ÇÖZÜM SÜRECİNİN OPERASYONLARDA BÜYÜK ÖNEMİ VAR'
Kıraç, açıklamasının ardından gazetecilerin uyuşturucu operasyonlarında 'çözüm süreci'nin etkisi olup olmadığı yönündeki sorusu üzerine, "Kesin oldu tabi, güvenlik kuvvetlerimiz artık asri işlerine döndüler. Onların asri işleri nedir? Önleyici zabıta işlemidir. Suçun işlenmesini engellemek, uyuşturucunun yayılmasını önleme, dikimini engellemektir. Yapacakları iş odaklı çalışma ve süreleri buna göre düzenlendi. Daha evvelden polis veya jandarmanın asıl yaptığı iş terörle mücadeleydi. Yani terörle mücadele istisna bir durumdur. Bir ülkenin huzur ve barışı olduktan sonra güvenlik kuvvetlerine düzen asri iş halka huzur, güven kılacak ortamlar oluşturmaktadır. Bu uyuşturucu piyasaya sürülmeden insanlar bunu kullanmadan, kıllanarak ta suça bulaşmadan bu çalışma tamamlanmış oluyor. Dolayısıyla çözüm sürecinin bunda önemli olduğunu belirtiyorum" dedi.
Halkın destek vermediği sürece hiç bir şekilde başarı elde edemeyeceklerini belirterek, "İnsan sevgisinin olmadığı organizasyonlarda başarıda olmaz. Özellikle bu işle ilgili ekim, dikim yapan şahısların bundan uzak durmalarını buradan öneriyoruz. Yaptıkları takdirde gereği yapılıyor zaten. Bölgedeki insanları rahatsız edici, psikolojik ortam veya davranışlara müdahale etmek güvenlik kuvvetlerinin sadece görevi değildir. Halkımızın da vatandaşlık görevi vardır. Onlardan da özellikle önümüzdeki dönemde yeni dikimlerde, yeni üretim dönemleri ve piyasaya sürülmesinde önleyici vatandaşlık görevlerini yerine getirmelerini istiyoruz" dedi.
"HASAT YAPILMIŞ TAŞINMAK ÜZEREYDİ"
Ele geçirilen uyuşturucuların 7-8 kamyona sığdığını belirten Kıraç, "Hasat, yapılmış taşınacak hale gelmiş noktada bulundu. 10 bin tonda yaklaşık 2 milyon insanın zehirleneceğini söyleyebiliyoruz. Burada da şimdi 20 tondan hesaplanabilinir. Ne kadar insanın zarar göreceği. Burada rakam çok önemli değil bizim için bir gencimiz, çocuğumuz, kadınımız, vatandaşımızın değeri ile 10 binin değeri yok. Bizim inancımızı bir insanı öldüren bir insanı öldürmüştür gibi bir düşünceye sahibiz. Bir şahsın etkilenmesiyle, bin kişinin etkilenmesi insanlık suçu açısından bir şey değiştirmiyor. Burada bir kişi de olsa, 100 kişide olsa ortada bir insan mağduriyeti var. Vicdani, ilgili mevzuat çerçevesinde sorumluluklarımız var. Müdahale etmek durumundayız bunu yapıyoruz ve yapacağız."
"BOMBALI TUZAKLAR VARDI"
Çözüm sürecinden önce ele geçirilen uyuşturucurların bulunduğu bölgelerde tuzaklanmış mayın ve bombaların bulunduğu hatırlatılan Kıraç, "Son operasyonlarda o tür bir şeye rastlamadık. Ama arkadaşlarımız her türlü tedbiri alarak gidiyorlar. Olabilir bu tür tuzaklar mayın yada başka bir şey ona karşı önlem alınarak gidiyorlar. Şuana kadar ki operasyonlarda kötü bir senaryoyla karşılaşmadık" dedi.