ÖLDÜRÜLEN Agos Gazetesi Genel Yayın Müdürü Hrant Dink'in avukatı Fethiye Çetin, cinayetin üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen toplumun bir çok kesimi tarafından sahiplenildiğini söyledi.
Mersin Üniversitesi Çiftlikköy Kampusu Uğur Oral Kültür Merkezi'nde düzenlenen söyleşiye Hrant Dink'in Avukatı Fethiye Çetin, öğrenciler ve öğretim üyeleri katıldı. Yoğun ilgi nedeniyle salonda yer bulamayanlar merdiven boşluklarına otururken Çetin, konuşmasında siyasi cinayetler üzerinde durdu. Siyasi cinayetlerin Osmanlı'dan bu yana var olduğunu belirten Çetin, bu cinayetlerin arkasında mutlaka bir devlet görevlisi ya da devlete bağlı istihbarat görevlilerinin çıktığını söyledi. Çetin, Cumhuriyetle birlikte geçmişten kopma yaşandığı iddia edilmişse de, siyasi cinayetlerin sürdüğünü iddia etti. Çetin, siyasi cinayetlerin aydınlatılmasında görevli kolluk kuvvetlerinin, cinayetlerde yer alması, bağlantısının olması nedeniyle bir türlü çözülemediğini ileri sürdü. Bunun Hrant cinayetinde de kendini gösterdiğini vurgulayan Çetin, "Hrant Dink'in öldürüldüğü yer İstanbul'un en işlek caddelerinden biridir. Orada çok sayıda mobese ve iş yeri kameraları var. Polis cinayet günü bu kameraların görüntülerini toplamış. Ama bu kameraların pek çoğunun görüntüsü ise dosyada yok. Bir çok görüntüye ulaşamadık. Örneğin, Ogün Samas, Hrant Dink cinayetinin tetikçisi olarak ceza alan şahıs. Agos'un yanındaki internet cafeden saatlerini geçiriyor ve orada yazışıyor. Orada çıkıp cinayeti işliyor. Hazırlık soruşturmasında ilk yapılacak şey nedir? Katil zanlısının cinayetten önce gittiği internet cafeyi hemen bulmak, oradaki bilgisayarların kayıtlarına el koymak değil midir? Hayır bu yapılmıyor. Biz ancak dosyayı gördüğümüzde bunu fark ettik" dedi.
Çetin, Türkiye'de önce işlenen bir çok siyasi cinayetin bir şekilde unutulduğu ve unutturulduğunu dikkat çekerek, "Türkiye'de hiçbir siyasi cinayet, 7'nci yılına girerken bu kadar kamuoyunun ilgisine mahzar olamadı. Çok siyasi cinayet işlendi, bir takım gösteriler yapıldı. İlk duruşmalarında kalabalıklar oldu ama 2'nci duruşmadan itibaren o davalar unutuldu. Ne yazık ki, kamuoyu da unuttu. Sanırım Hrant'ı öldürmeye karar verenler de buna güvendiler, 'Nasıl olsa bu da unutulacaktır' diye ama öyle olmadı. İşin bu de bu yanı var. Bütün bu olumsuzluklar içinde 7'nci yıla girerken halen bu kamuoyu, gençler, Hrant'ın arkadaşlar ve sizler bu davanın peşindesiniz. Sanıyorum, bu da gelecek için son derece umut verici bir gelişimdir. Bu davadan ben hiçbir şekilde umutsuz değilim. 7 yılda çok yol alamadık hatta biraz geri bile gittik ama böyle bir de destek var. Bu da çok önemlidir. Hrant'ın şöyle bir lafı var ben son yazdığım kitabıma onu yazarak başladım, 'Gerçek hakem, halklar ve onların vicdanlarıdır' diyor. Bu dava o gerçek hakem ayakta, önemli olanda zaten budur" diye konuştu.