DİYARBAKIR'da 2009 yılında cinsel istismara uğrayan ve rapor alınması için zor kullanılmasına karar verilen, olay tarihinde 13 yaşında olan M.T.'nin beden ve ruh sağlığına ilişkin son rapor tamamlandı. Dicle Üniversitesi heyet raporunda, M.T.'nin beden ve ruh sağlığının bozulmadığı belirtildi. Raporlar arasındaki çelişki nedeniyle M.T.'nin 6'ncı kez İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine karar verildi.
Diyarbakır'da M.T.'nin 2009 yılında cinsel istismara uğradığını söylemesi üzerine, bugün 21 yaşında olan S.T. hakkında 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 30 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yargılama sırasında M.T.'nin beden ve ruh sağlığı raporu için polis zoruyla Adli Tıp Kurumu'na sevkine karar verildi. Adli Tıp Kurumu'na gitmek istememesi üzerine 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk ettiği M.T., 7 kişiden oluşan doktor heyetinin önüne çıktı. Şu anda 18 yaşında olan M.T.'ye ilişkin rapor, hazırlanarak yargılamanın yapıldığı mahkemeye gönderildi.
BEDEN VE RUH SAĞLIĞI BOZULMADI
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi heyetince hazırlanan raporda, M.T., hakkında daha önce Diyarbakır Devlet Hastanesi, Kadın Doğum Hastanesi, Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Diyarbakır Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nce hazırlanan raporlara atıf yapıldı. Raporda M.T.'nin anne ve babasıyla birlikte heyetle görüşmeye gittiği belirtilirken, maruz kaldığı cinsel saldırı olayını nadiren hatırladığı ve günlük hayatını etkilemediği ifade edildi. M.T.'nin görüşmede oldukça rahat davrandığı ve kendini ifade edebildiği belirtilen raporda,mağdurun ailesinin mahkeme sürecinin uzamasından şikayetçi olduğu kaydedildi.
Heyet raporunda, M.T.'nin maruz kaldığı olaydan kaynaklanmış ruh sağlığını bozacak mahiyette herhangi bir psikopatolojik bulgu tespit edilmediği belirtildi. Raporda mağdurenin yaşadığı olay nedeniyle beden ve ruh sağlığının bozulmadığının oy birliğiyle mütalaa edildiği ifade edildi.
6'NCI KEZ SEVK
2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki son duruşmaya tutuksuz sanık S.T. katılmazken, Dicle Üniversitesi'nden gönderilen rapor okundu. Raporun içeriğini kabul etmediklerini belirten M.T.'nin avukatı Gevriye Atlı, "Dosyanın geçirdiği aşama gözönüne alınarak mahkeme huzurunda ve bizim gözlemlerimizle rapor mağdurenin yaşadıklarıyla çelişkilidir. Rapor dosya ile uyuşmamaktadır" dedi.
Bunun üzerine duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi heyet raporu ile dosyada bulunan Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi raporu arasında çelişki olduğunu belirtti. Çocuk Hastanesi raporunda mağdurenin ruh sağlığının bozulduğunun tespit edildiğini belirten mahkeme, aradaki çelişkinin giderilmesi için mağdurenin İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na sevk edilmesine karar verdi. Duruşma Adli Tıp Kurumu raporunun beklenmesi için ertelendi.
4 AYRI RAPOR ALDIRILMIŞTI
2009 yılında cinsel istismara maruz kaldığı için şikayette bulunan M.T.'ye yargılama aşamasında Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu, Diyarbakır Devlet Hastanesi ve Çocuk Hastanesi'nden rapor aldırıldı. Alınan raporlarda cinsel ilişkinin gerçekleştiği, mağdurenin travma sonrası stres bozukluğu yaşadığı ve ruh sağlığının bozulduğu belirtildi. Cinsel istismar olayının yaşandığı yerdeki koltuk örtüleri ve M.K.'nin iç çamaşırları üzerinde yapılan incelemede bulunan sperm örneklerinin de şüpheli S.T.'den alınan örneklerle biyolojik uyum sağladığı tespit edilmişti.

FB(GG/AAA)