HATAYLI SANIK TAHLİYE OLDU
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanıkların dinlenmesine devam edildi. Patlamanın olduğu gün Hatay'da olduğunu söyleyen sanık Ahmet Bakır, "Muhalifler beni 7 Mart'ta işyerimden aldılar. Sonra Türk polisine teslim ettiler. Hatay Emniyet Müdürlüğü'nde patlamayla ve diğer sanıklarla ilgili bilgim olup olmadığını sordular. Benim patlamayla ilgili bilgim ve ilgim yok. Patlamadan sonra kapılar kapatılınca Suriye'ye dönemedim. 3'üncü gün kapılar açılınca Suriye'ye döndüm. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Kendisinin 3 çocuk babası olduğunu ve araç alım satım işi yaptığını belirten Ahmet Bakır, "Benim Halep'teki evim bombalanınca Sarmede'ye taşındım. Sanıklardan Yusuf benim kardeşim. Benim yanımda çalışır. Wael de köylümdür. Çok yalancıdır. Sürekli bizden borç para ister. Bir kere de Mersin'e araç getirmeye gittiğimde değişiklik olsun diye benimle geldi" diye konuştu.
'150 KEZ BOMBALANDI'
Kendisinin Sarmede'de oturduğunu ve oto parçaları alım satım işi yaptığını belirten İsmail Zekarıa ise ifadesinde şöyle dedi:
"Suriye'de öyle bir savaş yaşanıyor ki 1'inci Dünya Savaşı'nda bile böyle şeyler olmamıştır. Bizim bölge Suriye yönetimine ait uçaklar tarafından 150 kez bombalandı. 2 kez de Suriye yönetiminin eline geçti. Bizim oraya her İslam ülkesinden cihada gelenler oldu. Patlamanın olduğu gün ben Hatay'daki araç parçaları satılan yerde bulunuyordum. Bizim geçim kaynağımız patlamanın olduğu kapıdır. Suçlamayı kabul etmiyorum."
Firari sanık Wael'in de kullandığı telefon hattını Türkiye'den Suriye'ye gönderdiği iddiasıyla yargılanan Hataylı Rahmi Balcı da "Ben vatanını ve milletini seven birisiyim. Hakkındaki suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.
Akşam saatlerine kadar devam eden duruşmada sanık avukatları da müvekkillerinin tahliyesini istedi. Mahkeme savcısı ile sanıkların tutukluluklarının devamına karar verilmesine talep etti.
Mahkeme heyeti, sanıklardan Rahmi Balcı'yı tahliye ederek duruşmayı erteledi.

MKA(BK/SS)