Bahri KARATAŞ/İZMİR, () - İZMİR'in Kemalpaşa İlçesi'nde, kendisinden ayrılan, eski nişanlısı 23 yaşındaki Nuray Çelik ile babası 59 yaşındaki Hasan Çelik'i av tüfeğiyle vurup öldürdüğü, annesi Bingül Çelik'i de öldürmeye kalkıştığı iddiasıyla tutuklanan 29 yaşındaki S.B. hakkında üç kez ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istemiyle açılan davaya devam edildi. Mahkeme, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden gelen raporda cezai ehliyetinin tam olduğu belirtilen sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.
Olay geçen yıl 27 Kasım'da İzmir Caddesi numara 87'deki apartmanda saat 05.00 sıralarında meydana geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nde (İZSU) çalışan S.B., bir yıl önce kendisinden ayrılan nişanlısı Nuray Çelik'in ailesiyle yaşadığı apartmanın yanındaki inşaata çıktı. İddiaya göre, Nuray Çelik'in ikinci kattaki odasının penceresine taş atan Büberoğlu, gürültü üzerine mutfak balkonuna çıkan genç kızın babası Hasan Çelik ile annesi Bingül Çelik'e av tüfeğiyle ateş etti.
Hasan Çelik, içeri girmek isterken sırtından vuruldu. Silah sesi üzerine balkona koşan Nuray Çelik de, S.B.'nin açtığı ateş sonucu vuruldu. Baba ile kızı hastaneye kaldırılmasına rağmen yaşamlarını yitirdi. Anne Bingün Çelik ise olaydan yara almadan kurtuldu. S.B., olaydan bir saat sonra Ören'deki evinin önünde yakalandı, sevk edildiği adliyede tutuklandı.
Olayı soruşturan Savcı Ahmet Şinasi Aygün, hazırladığı iddianamede sanığın etkili ve elverişli bir silahla etkili bir mesafeden hedef alıp öldürmek kastıyla ateş ettiğini belirtti. Uykularından uyanan insanları vurduğunu, cinayeti canavarca hisle işlediğini, soğukkanlıkla planladığını vurguladı. Sanığın 'tasarlayarak, canavarca hisle iki insanı öldürme ve öldürmeye teşebbüs' suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasını istedi.
4'üncü Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık S.B., eşi ve kızını yitiren Bingül Çelik ve diğer kızı Canan Binici ile tarafların avukatları katıldı. Mahekme Başkanı Kemal Göker, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden gelen rapora göre sanık S.B.'nin cezai ehliyetini tam olduğunu belirtti.
Sanığın avukatı Burhan Güneş, raporun birkaç cümle ile yazıldığını, yetersiz olduğunu, böylesi önemli bir davada sanık için Adli Tıp Kurumu'ndan da rapor aldırılmasını talep etti. Çelik ailesinin avukatları Onur Demirhisar ile Aysun Yazıcıoğlu Çerçil ise gelen raporun yeterli olduğunu belirtti. Cumhuriyet Savcısı Ahmet Şinasi Aygün, olayın yeterince aydınlandığını, yeni rapor alınması talabenin reddine, sanığın tutukluluğuna devam kararı verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, sanığa İstanbul Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi'nden ve Adli Tıp Kurumu 6'ncı İhtisas Dairesi'nden rapor alınmasına, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı eylül ayına erteledi.
DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri, duruşması öncesi adliye önünde basın açıklaması yaptı. İzmir Adliyesi C-Blok önünde yapılan basın açıklamasına, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyelerinin yanı sıra kızları öldürülen Cemile -Musa Güven ile Nuray Çelik'in annesi Bingül Çelik ve ablası Canan Binici de katıldı. Platform adına basın açıklamasını okuyan Deniz Adıbelli, kadınlar için adalet aramak amacıyla burada toplandıklarını belirterek, bu cinayetlerin durdurması için yasal düzenlemeler yapılmasını istediklerini dile getirdi. Adıbelli, “Nuray, eski nişanlısı S.B. tarafından, ölüm tehditleri aldığı için şikayetçi olmasına rağmen, babası Hasan Çelik ile birlikte tüfekle öldürüldü. Bizler Nuray Çelik ve babası Hasan Çelik'in katillinin en ağır cezayı alması için buradayız. Bu davalarda en ağır ceza kararı çıkana dek Plaform olarak davaların takipçisi olacağız. Kadınların yaşam hakkı için sürdürdüğümüz mücadelemizin karşılığını bulduğu günlerden geçiyoruz. S.B., tüm kadın katilleri gibi ceza indirimi alabilmek için türlü yalanlara başvuruyor. Kadın cinayetlerinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cazasının önemi işte buarada yatıyor. Soma'dan ders çıkarmayan AKP hükümetine buradan sesleniyoruz! Yeterli yasalar çakırtılsaydı, meclise suunlan önergeler dikkate alınsaydı, Soma katliamı yaşanmayacaktı. Kadın cinayetlerinde de durum aynıdır. Kadın cinayetlerini durdurmak için meclise sunduğumuz, Ceza Kanunu'na ek madde önerilerimiz dikkate alınmalı, kadın cinaşetlerinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, yani en caydırıcı ceza yasalaşmaladır. Ancak gördük ki, yeni yargı paketi ile kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçlarda cezaların artıralacağı sözünü veren AKP, bu sözünü tutmadı. Cumhurbaşkanı, içinde kadın adı dahi geçmeyen bu yargı paketini derhal veto etmelidir. Biz kadınlar olarak bu paketi veto ettiğimizi buradan haykırıyoruz. Önümüzde Cumhurbaşkanlığı secimleri var. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak, buradan sesleniyoruz. Kadının adını dahi yasada geçirmeyen, kadınlara yaşam hakkı tanımayan, kadın cinayetlerini görmezden gelenlere kadınlar olarak oy vermeyeceğiz" dedi.

FOTOĞRAFLI