İZMİR'de Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü önünde, geçen Mayıs ayında, 'kürtaj' ile ilgili düzenlemelere karşı düzenlenen protesto gösterisinde gözaltına alınan 7 kadın hakkında 'görevi yaptırmamak için direnme' suçundan 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 1-3 yıl hapis cezası istemiyde dava açıldı. Adliye önüne gelen bir grup kadın, tutuksuz yargılanan kadınlara destek için gösteri yaptı.
Olay, geçen Mayıs ayında Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü önünde meydana geldi. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü önünde 'AKP elini bedenimden çek', 'Kürtaj haktır Uludere katliamdır' sloganları atarak eyleme başlayan Üniversiteli Kadın Kolektifi ve Halkevi üyesi kadınlar müdürlüğün önünde oturma eylemi yaptı. Bakanlıktan bir yetkiliyle görüşmek isteyen kadınlar, "Vali bey gelecek onunla görüşün" yanıtını aldı. Kadınlar ise "Vali ile görüşmeyeceğiz. Vali 'bey' ile hiç görüşmeyeceğiz" diyerek tepkilerini gösterdi.
Bakanlığı ellerindeki zincirlerle kapatmak isteyen kadınları gözaltına almak için polis harekete geçti. Kadınlar Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nü yumurta yağmuruna tutarak yolu trafiğe kapattı. Protestocular arasındaki 7 kadın, polis tarafından gözaltına alındı. Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı çoğunluğu Üniversite öğrencisi olan ve aralarında Ege Üniversitesi'nde bir açılış sırasında Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’a yumurta atan Esin Ç.'nin de bulunduğu 7 kişi hakkında 'görevi yaptırmamak için direnme' suçundan 1 ila 3 yıl hapis cezası istemiyle yargılanamları için dava açtı.
DAVULLU EYLEM
İzmir Kadın Platformu üyesi bir grup kadın, bugünkü duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması yaptı. Grup adına konuşan Evrim Çakır, kadınlar olarak ülkenin dört bir tarafında sokaklara çıkıp eylem yaparak kürtajın yasaklanmasına dair hazırlanan yasa tasarısının çıkmasını engellediklerini söyledi. Kadın bedeni üzerinde kurulmaya çalışılan tahakküme karşı yaşam haklarını savunduklarını belirten Çakır, şunları söyledi:
"Sokaklarda olmaya devam edeceğiz. Bizler, kadınların kendi hayatında söz ve karar sahibi olma mücadelesini batılan her gerici adım karşısında vermeye hazırız. İktidar olduğu günden beri kadınlaar en az üç çocuk yapma vaazı veren Tayyip Erdoğan, anneliği kadınlara esas insanlık ve yurtaşlık görevi olarak tanımlamaktan da geri durmadı. AKP'nin 11 yıllık iktidarı boyunca kadına yönelik tacizi, tecavüzü ve kadın cinayetlerini önleyecek hiçbir adım atmayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, boşanma davalarının arttığından yakınıp 20 bin boşanmanın önüne geçecek çalışmalara başladıklarını söylüyor. Bilimin ışığında karar verilsen dediler, olmadı. Diyanet'e açıklama yaptırdılar yine olmadı. Çünkü kürtaj hakkı, kadınların yaşamları pahasına kazandıkları özgürce yaşama hakkıdır. Kendi bedenleri, yaşamları üzerinde söz ve karar sahibi olma haklarıdır. Kürtaj yasağı tartışmaları başladığından beri AKP'ye, onun bakanlarına sözümüzü sokakta söyledik. Her yaştan her kesimden binlerce kadın kürtaj yasağına karşı yan yana geldik."
Grup, davul eşliğinde bir skeç gösterisinin ardından duruşmaya girdi.
HAKİMDEN YUMURTA ESPRİSİ
İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Aycan T., Gizem C., Hande İpek Y., Uğur Pelin O., avukatları ile olay tutanağını tutan polis memurları katılırken, sanıklardan Seval E., Esin Ç. ve Didem T. ise katılmadı. Daha önce Haziran ayında yapılan ilk celseye katılmayan sanıkların kimlik tespitlerinin yapıldığı duruşmada Hakim Hasan Çelik, duruşmaya gelmeyen sanıklardan birinin AB Bakanı Egemen Bağış'a yumurta atarak yargılanmasına gönderme yaparak, "Yumurta getirmediniz değil mi?" sözü izleyicilerin gülüşmelerine neden oldu. Tanık olarak dinlenenler, polisin uyarısının ardından dağılmayan kadınlara zor kullandığını söyledi.
Avukat Şule Arslan Hızal, müvekkillerinin kürtaj düzenlemesine dair demokratik ve anayasal haklarını kullanarak barışçıl bir gösteri yaptıklarını, yasaya aykırı bir toplantı olmadığını, olayda olsa olsa pasif bir direnmenin söz konusu olduğunu, kamera kayıtlarının hukuka aykırı şekilde elde edildiğini, tanıkların ve ilk celsede ifade veren müşteki polis memurlarının ifadelerinin çelişkili olduğunu savundu. Hakim Hasan Çelik, gelmeyen sanıkların ifadesinin alınmasına karar vererek duruşmayı Nisan ayına erteledi.