2. Abdülhamid Han'ı anma programında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Sistemine ilişkin çok önemli bilgiler verdi. 

Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Gençlik Kolları tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 2. Abdülhamid Han'ı anma programına katıldı. 
Başbakan Binali Yıldırım burada yaptığı konuşmada, "Abdülhamid'i anlamak istiyorsanız, İstanbul Üniversitesi'ne, İstanbul Erkek Lisesi'ne bakın, Etfal Hastanesi'ne bakın, Selimiye Kışlası'na bakın, Osmanlı coğrafyasındaki eserlerin her birinin altında onun imzası var" dedi.
Başbakan burada konuşmada "Türkiye bölgede barışın, güvenliğin, kardeşliğin teminatıdır. Bunun için dedik ki dostlarımızı artıracağız, düşmanlarımızı azaltacağız. Birer birer düşmanlıkları kaldırıyoruz." dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Sistemine ilişkin de çok önemli bilgiler verdi.
Başbakan'ın konuşmasından satırbaşları;
OSMANLI COĞRAFYASINDAKİ ESERLERİN HER BİRİNİN ALTINDA ABDÜLHAMİT'İN İMZASI VAR
Osmanlı coğrafyasındaki eserlerin her birinin altında Abdülhamit'in imzası var. Bugün üniversiteler, hastaneler, kışlalar, demiryolları... Aklınıza ne geliyorsa bugün Cumhuriyet neslinin kullandığı bütün eserlerin altında o ulu hakan Abdülhamit'in imzası var. Marmaray projesi de Abdülhamit'in hayalidir. Bu hayali gerçekleştiren de onun torunları Recep Tayyip Erdoğan'dır. Fatih, İstanbul'u fethederken gemileri karadan Haliç'e indirdi. Onun torunları Avrasya ile arabaları denizin altından geçirdi. 
Yıl 1904, Sultan Abdülhamit Hicaz Demiryolu'nu yapmaya karar verir, 2 bin kilometreden fazladır. Abdülhamit Han bu proje ile bölgenin kaderinin değiştireceğinin farkındadır. İlan ettiği andan itibaren Bosna'dan, Balkanlar'dan, Endonezya'ya, Pakistan'a varıncaya kadar bir Cuma sonrası 20 milyon altın değerinde yardım topladı Hicaz Demiryolu için. Bir kuruş borç almadan bu projeyi yapmaya başlar. 
Bu proje 3 kıtada hüküm süren Osmanlı'nın geleceğe yönelik İslam ümmetini bir tutmaya yönelik kararlılığını gösteren en önemli projedir. O günlerde demiryolları inşaatları Avrupa ülkelerinde yeni başlamıştır. Osmanlı, hasta adam bunu nasıl yapar diye bildiğimiz o ülkeler çılgına döner. Proje her türlü engellemeye rağmen yapılır. Emparyalist güçler engellemeye muvaffak olamayacaklarını anladıkları zaman başka yollara saparlar. 
Bugün İslam coğrafyasının hüküm sürdüğü bütün coğrafyalardaki eserlerin altında Abdülhamit'in imzası vardır. Değerli gençler Abdülhamit'i okuyalım. Gerçek kaynaklardan okuyalım. Bizim dönemimizde o kadar kötü tanıttılar ki şimdi Abdülhamit'i okuduğumda hayranlığım bir kat daha artıyor. Çünkü o 'Önce milletim' diyen, 'Benim vücudum önemli değil' diyen, 'Milletimin geleceği önemli' diyen ve ömür boyu bunun için çalışan çok önemli bir padişahtır. 
BU ALÇAKLAR, HER ŞEYİ DÜŞÜNDÜLER AMA BİR ŞEYİ DÜŞÜNMEDİLER
Batı dünyasında yenilikçi hareketler başlamış, Abdülhamit bundan geri kalmayalım diye gençleri seçerek bu ülkelerde ilim öğrenmeleri, teknolojiyi anlamaları, bunu Osmanlı topraklarında uygulamaları için çok önemli fırsat sağlamıştır. Avrupa'ya giden gençler maalesef Abdülhamit'in hayallerini gerçekleştirmek yerine Abdülhamit'i tahttan indirmek için işbirliği yaptığını tarih kitaplarından okuyoruz. 
Abdülhamit'e darbe yapmaya çalışan darbecilere karşı 'Sultanım niye orduya emir vermiyorsun' diyenlere, 'Ben Müslümanların, birbirine ateş açmasına asla müsaade etmem' diyerek harekat ordusunu durdurmuştur. İşte o Abdülhamit'ten asker elbisesini giyen alçak FETÖ'cüler, bu memleketin evlatlarına tankıyla topuyla ateş etmekten geri kalmamışlardır. İşte Abdülhamit'in vatan sevgisi, insan sevgisi ile bu alçak FETÖ'cülerin yaptıkları arasındaki fark budur. Ancak bu alçaklar, her şeyi düşündüler ama bir şeyi düşünmediler. O da hakkın gücü ve halkın gücüdür. 
"BİRER BİRER DÜŞMANLIKLARI KALDIRIYORUZ"
Önümüzde çok önemli, zorlu bir süreç var. Etrafımızda ateş çemberi var. Komşularımızda maalesef basiretsiz, çapsız yöneticiler yüzünden 6 senedir devam eden iç savaş milyonlarca insanın yerlerinden yurtlarından olmasına sebep oldu. Suriyeliyi, Iraklıyı bağrımıza bastık. Ekmeğimizi bölüştük. Ekmeğimizi böleriz ama bu vatanı böldürmeyiz. Türkiye bölgede barışın, güvenliğin, kardeşliğin teminatıdır. Bunun için dedik ki dostlarımızı artıracağız, düşmanlarımızı azaltacağız. Birer birer düşmanlıkları kaldırıyoruz. Şimdi inşallah Suriye'de de akan kanı durdurduk. Kalıcı barışı sağlamak üzere başta cumhurbaşkanımız olmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
"TERÖRÜ TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNDEN ÇIKARACAĞIZ"
Başımızı ağrıtan bu bölücü terör örgütünü, FETÖ'cü terör örgütünü, DEAŞ terör örgütünü de Türkiye'nin gündeminden çıkaracağız. Türkiye'yi geleceğimiz olan gençlere ecdadımızdan aldığımız gibi daha da ileri gitmiş bir ülke olarak devredeceğiz. 
"3 DARBE GİRİŞİMİNDE DE DARBECİLER KAYBETTİ"
Cumhurbaşkanlığı sistemine hazır mısınız? Gençler, 2003 yılında göreve geldiğimiz günden itibaren milletimizle birlikte Türkiye'yi ayağa kaldırmak için söz verdik. Bir Türkiye'yi 3 Türkiye yaptık. Biz ülkeyi büyütmenin derdiyle uğraşırken birileri de bu kalkınmayı engellemek için tuzak kurmaktan geri durmadılar. Yakın tarihimizde 27 Mayıs var, 12 Mart var, 12 Eylül var, 28 Şubat var. Bütün bunlarda millet iradesi maalesef yok edildi, darbeciler kazandı. Ama AK Parti iktidara geldi, 27 Nisan, 17 Aralık, 15 Temmuz... 3 darbe girişiminde de darbeciler kaybetti, millet kazandı. 
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ DARBECİLERİN SONUNU GETİRECEK
Anayasa değişikliği darbecilerin sonunu getirecek, meclis iktidarından millet iktidarına giden yolu açacak. Bu anayasa değişikliğiyle 367 saçmalıkları olmayacak. Bu anayasa değişikliğiyle cuntacılar iş başına gelme hevesinde olmayacaklar. Halkın iradesi kesintisiz işlemeye devam edecek.
Sistemin tıkanan damarları açılacak, kararlar hızla alınacak, vatandaşın beklediği hizmetler daha hızlı yapılacak. Vatandaşın hizmete erişmesi kolaylaşacak. İstikrar artık sandıkta halledilecek. Bu sistemle millet kendisini yönetenleri doğrdudan seçecek. Aynı zamanda kendisini yönetenleri denetleyecek vekilleri de seçecek. Bir yandan hükümeti bir yandan vekilleri seçecek.
Vekilleri millet adına kanunları yapacak. Doğrudan demokrasi, vekaletle değil. Millet yetkiyi verecek ve hesabını soracak. Türkiye milletten yetki almadan konuşanların ülkesi olmaktan çıkacak. Vesayet odakları milletin emrine girecek ve milletin dediği söz geçerli olacak. Gençler bu anayasa sizi de düşündü. Dediler ki gençler seçsin ama seçilmesin! Seçiyorsanız elbetteki seçileceksiniz. Siyasetin yolunu gençlere aştık ve seçilme yaşını 18'e düşürdük.
SÖZ DE KARAR DA HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ MİLLETİN OLACAK
Geleceğimizi siz gençlerle birlikte inşaa edeceğiz. Türkiye'de bu değişimi ülkemiz için geleceğimiz için gençlerimiz için Ak Parti iktidarı olarak en güzel şekilde değerlendirmenin gereğini yapıyoruz.Bu sistemin sahibi millettir. Meclise binbir entrika ile kaba kuvvet kullanarak vekillerin ayaklarını ısırarak her türlü barbarlığı yapanlar bilsinler ki millet sandıkta tüm bunlara cevap verecektir. Söz de karar da her zaman olduğu gibi milletin olacaktır. 15 senedir halkın ve hakkın rızası dışında hiçbir şeye boyun eğmedik. Türkiye'nin hakettiği hizmetleri yaparak bugünlere geldik. Bu konuda en büyük desteği sizlerden aldık.