Ya önceden olduğu gibi sessiz kalacağız ya da "Kaderimizi biz yazarız!" diyerek ayağa kalkacağız...Ya devleti Türkler yönetecek ya onlar! Ya büyüyeceğiz ya küçüleceğiz!Karar bizim!

TAKSİM Meydan savaşı

"Kim bu 30 baron?" 

"Erdoğan giderse ne kazanacaklar?"

İsim ve adres vermektense büyük fotoğrafı anlatmak çok daha doğru bir yol diye düşünüyorum...

Çünkü basın-yayını ellerinde tuttukları için halktan gizlenen gerçek bu!

Maalesef biz yakın tarihimizi hiç bilmiyoruz!

Bize ezberletilen şarkıları söyleyip duruyoruz! Ne bir soru soruyor, ne de sonuçlara bakarak ANALİZ yapıyorduk!

Basın, üniversite, müzeler, sanayi, iletişim, otomotiv, finans, banka, içki, ilaç, altın, mücevher, elmas, enerji, maden, turizm gibi akla gelen ne varsa bu ailelerdeydi!

Daha çok logolarında şaha kalkmış ASLAN ya da AT kullanırlardı!
Ya da iç içe geçmiş BAŞAK!

Bu bizim anlamayacağımız bir DİLDİ!

Onlardan olmayan bilemezdi!

Bilemediğimiz için de Türkiye asla ve kat'a Türkler tarafından yönetilemezdi!

Bizi bize bırakmazlardı!

Cumhuriyet tarihimiz kaç Cumhurbaşkanı, kaç Başbakan, kaç hükümet gördü! Kimi darbelerle geldi, kimi de darbelerle ya da krizlerle gitti!

Ama sokaktaki insan hiçbir zaman gerçeği, yani arka plandaki gizli elleri ve karar verenleri görmedi! Mesela neden Cumhuriyet tarihi boyunca CUMHURBAŞKANI seçimleri sancılı oldu!

Bunu sokakta bilen kaç kişi var?

Hangi basın bunu yazdı? Kim elini taşın altına soktu? Eli kalem tutanlar bu sorumluluğu neden yerine getirmedi? Neden medyada herkes belli aileler hakkında gerçekleri yazmaya yanaşmadı?

Yayın yönetmenleri nasıl seçildi? Hangi ilişkiler göz önünde tutuldu?

Neden her şey İSTANBUL içindi? Başbakanların üzerindeki GÜÇ kimdi?

Askeri bile kendine bağlayan nasıl bir ilişki ağı vardı? Atatürk'ün yakın arkadaşı Celal Bayar'ı hangi güç ölüme göndermeye kalkıyordu?

Asker Atatürk'ün askeri değil miydi?

Bakın; CUMHURİYET hiç bizim olmadı! İşin özü bu!

Oy verdik, askere gittik, şehit düştük, çatıştık, vergi verdik ama ülkemizi yönetemedik!

Bir eli Amerika'da bir eli Londra'da olan İMPARATOR aileler Türkiye'deki mutemetleriyle bu kıskacı kurdu! Türkiye'yi tarihinden, dilinden, dostlarından, dininden, kültüründen uzaklaştırmaya çalışan GÜÇ, Ortadoğu'ya yönelen bir Ankara istemiyordu!

Şu an Gezi Parkı nedeniyle içeride yaşadığımız çatışmanın altında da tıpkı KÖŞK seçimlerindeki gibi kriz yaratan GÜÇ var!

Sadece bu kadar mı?

Tabii ki değil...

* Erdoğan'ın şiir yüzünden hapse girmesi
* Yasaklanıp Meclis'e rötarlı katılması
* Kapatma davasının açılması
* Darbe planlanması
* Cumhuriyet mitingleri düzenlenmesi
* Oslo'nun sızması
* Uludere'nin yaşanması
* Ofiste böcek bulunması
* Fantom'un düşürülmesi
* PKK'nın azması gibi onlarca gerilimin arkasında bunlar vardı!

Cumhuriyet'in temelini atan bu GÜÇ, Erdoğan'ı hiç sevmedi ve istemedi!

Çünkü Erdoğan onların hazzettiği biri değildi! Türkiye hakkında başka planları vardı.

Oysa şimdiye kadar herkes onların dediğini yapmıştı.

Erdoğan ta ilk günden bunu yapmayacağını açıklayınca başına gelmedik kalmadı!

Odasına dinleme cihazı, yanına adam koydular!

Takip ettiler, izlediler!

Ama olmadı!

O yolundan dönmedi...

Bütün bunlar yaşanırken TÜRK MEDYASI, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na sahip çıkmayı düşünmedi! Hatta "düşsün" diye tempo tuttu! 

Yani YABANCILARIN gelip mahallemizde racon kesmesi kimsenin gururunu incitmiyordu! Garip bir ülke olmuş ve içeride bile ayrılmıştık!

İşte o sevmedikleri Erdoğan önce Kürtler'i kucakladı.
İsrail'i Davos'ta haşladı. 
IMF'yi kovdu. 
Ankara'nın rotasını çevirip tokat yediğimiz Avrupa yerine zenginleşeceğimiz Ortadoğu'ya kırdı! 

Parayla esir alınmaya karşı çıktı. "Türkiye BARONLAR olmadan yönetilebilir" dedi...

Belli ki Ortadoğu YENİDEN ŞEKİLLENECEKTİ. 

Peki Erdoğan'la uğraşanlar Cumhuriyet'i, laikliği, içkiyi, demokrasiyi çok mu seviyorlardı?

İnanın HAYIR!

BARONLAR için Türkiye'nin mollalar ya da askerler tarafından yönetilmesinin hiçbir farkı yoktu! Onlar Türkiye avuçlarında mı değil mi ona bakarlardı! Eğer çıkarları uyuyorsa Ankara'da DİNCİ ya da KOMÜNİST bir anlayış olabilirdi!

Ortadoğu'ya sırtını dönmüş bir yapı işlerine geliyordu!

İşte Erdoğan bu oyunu bozdu. "Ben ülkemi büyüteceğim. Araplar'ın bütün parasını Londra'ya değil de İstanbul'a akıtacağım" dedi. 

REST ÇEKTİ! Çünkü 25 yıl sonra PETROL yoktu!

Araplar'ın bu paraları bir yerde YATIRIMA çevirmesi gerekiyordu!

Gelecek olan paranın haddi hesabı yoktu! Ancak o zaman, baronların SÖMÜRÜ DÜZENİNİ kurdukları paralar gidecekti!

Sistemleri çökecekti.

İşte bütün mücadele bu!

Erdoğan'lı Türkiye ilk kez 25 yıllık plan yapıyor!

Tıpkı büyük devlet gibi..
.
Ama bu BARONLARIN alıştıkları bir şey değil...

Siz resmi ağızların açıkladığı rakamlara bakmayın! Merkez Bankası parayı koyacak yer bulamıyor!

Yani 30 BARON sonunun geldiğini gördü! Gezi, BAHANE!

Size daha önce MEYDAN muharebesinin İstanbul'da olacağını söylemiştim! TAKSİM bu yüzden seçildi! Simge "meydan" olduğu için...

Savaşın kaderini TÜRK HALKI belirleyecek...

Ya önceden olduğu gibi sessiz kalacağız ya da "Kaderimizi biz yazarız!" diyerek ayağa kalkacağız...

Ya devleti Türkler yönetecek ya onlar! Ya büyüyeceğiz ya küçüleceğiz!

Karar bizim!

Ergün Diler