Esed rejiminin Rusya'nın da desteğiyle Lazkiye kırsalındaki Bayırbucak Türkmen bölgesine yönelik saldırılarından kaçan Türkmenler, Türkiye sınırı yakınlarındaki Yamadı köyü ve çevresindeki zeytin ağaçları altında kurdukları derme çatma çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor.

EKMEK HAZIRLIYORLAR

Yamadı köyü çevresinde kurdukları çadırlarda hayata tutunmaya çalışan Türkmen kadınlardan Müfide Kompi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuk ve eşlerinin Türkmendağı'nda Esed birliklerine karşı savaştığını, kendilerinin de onlara yardım için yemek hazırladıklarını söyledi.

Eşi ile biri 15, diğeri 16 yaşında iki oğlunun toprakları için mücadele ettiğini anlatan Kompi, şöyle devam etti:

"Allah, Esed ve ona destek verenlerin cezasını versin. Evlerimizi yıktı, yüzlerce evladımızı katletti. Rus uçaklarının köylerimize saldırısıyla evlerimizi terk etmek zorunda kaldık. Burada Türkiye'nin vermiş olduğu çadır, battaniye ve erzaklarla geçiniyoruz. Burada yemek yaparak topraklarımız için savaşan eşlerimize, çocuklarımıza destek olmaya çalışıyoruz. Biliyoruz ki onlar bizim ve çocuklarımızın geleceği için savaşıyor. Biz, burada oturarak rahat edemeyiz."

Nediye Şemdili de bir oğlunun Türkmendağı'nda Rus ve Esed yönetimine karşı savaştığını belirtti.

"ÇOLUĞUMUZ ÇOCUĞUMUZ SOĞUK KIŞ ŞARTLARINDA SEFİL DURUMDA"

Rus uçaklarının evlerini harabeye çevirdiğini anlatan Şemdili, "Türkmendağı'nda askerlerimiz savaşırken bizim burada yüreğimiz dayanmıyor. Biz de onların yanında olmak istiyoruz fakat şartlar elvermiyor. Burada çoluğumuz çocuğumuz soğuk kış şartlarında sefil bir durumda. Rus uçakları evimizi barkımızı harap etti. Allah da onların evlerine ateş düşürsün" diye konuştu.

EKMEKLERİ KURUTUYORLAR

Türk Kızılayının verdiği ekmeği ziyan olmasın diye kurutarak savaşan askerler için sakladıklarını belirten Aliye Kamel ise boş oturmak yerine askerlerin ihtiyaçlarını karşılamaya gayret ettiklerini dile getirdi.

SAVAŞ EN ÇOK ÇOCUKLARI ETKİLİYOR

Zeytin ağaçları altında soğuk havaya rağmen zorlu bir hayata alışmaya çalıştıklarını ifade eden Kamel, şunları kaydetti:

"Savaş, bizler kadar çocuklarımızı da etkiledi. Oğlum, dün düşen uçağı gördü, hala ağlıyor. 'Anne, bize ateş gönderiyorlar' diyor. Kendisine 'Sınır bölgesindeyiz' diyorum fakat ikna edemiyorum. Biz, buraya 3 gün önce 2 çocuğumla Türkmendağı'ndan geldik. Rus uçakları, bulunduğumuz yerleri bombalıyordu."