Diyarbakır'ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı uygulanan mahallelerinden PKK'lı teröristlerin saldırıları nedeniyle ayrılmak isteyen yaşlı çift, önlerini teröristlerin sürekli kesip tehdit etmesi sebebiyle 39 gün boyunca "esaret" yaşadı.
 
Sur'da sokağa çıkma yasağının uygulandığı Cevatpaşa, Fatihpaşa, Dabanoğlu, Hasırlı, Cemal Yılmaz ve Savaş mahallelerinde kamu düzeninin sağlanması, barikatların kaldırılması, hendeklerin kapatılması ve patlayıcıların imhası için başlatılan operasyon, 28 Kasım'dan bu yana devam ediyor.
 
PKK vatandaşları "canlı kalkan" olarak kullanıyor
 
Operasyonlar sürerken evlerinden ayrılmak isteyen vatandaşlara teröristler engel oluyor. Güvenlik güçlerinin ilerlemesinden dolayı köşeye sıkışan teröristler, operasyon bölgesinde yaşayan vatandaşların güvenli bölgeye gitmesine izin vermeyerek onları "canlı kalkan" olarak kullanmaya çalışıyor.
 
Terör olaylarının yoğun yaşandığı Hasırlı Mahallesi'nden teröristlerin engellemeleri nedeniyle 39 gün sonra çıkabilen H.B.A. (68) ve S.A. (63) çifti, başka bir semtteki yakınlarının yanına sığınabilmenin mutluluğunu yaşıyor.
 
Bir süredir çocuklarının yanında yaşayan H.B.A, AA muhabirine yaptığı açıklamada, operasyonların başladığı tarihten 39 gün sonra Sur'dan ayrılabildiklerini, çocukları ve torunlarının yanında olmanın huzurunu yaşadığını söyledi. 
 
"Evin avlusu mayın ve bomba parçaları doluydu"
 
Saldırıların yaşandığı günleri anlatan H.B.A, "Evdeydik, dışarı çıkamıyorduk. Sürekli bomba ve silah sesi geliyordu. Sanki bizim evin duvarları hedef haline getirilmişti. Evin avlusu mayın ve bomba parçaları doluydu. Allah bizleri muhafaza etti ve 39 günün ardından oradan çıkabildik. Ne dışarıdaki akrabalar bizden ne de biz dışarıdakiler akrabalarımızdan haber alabiliyorduk" diye konuştu.
 
H.B.A, yaşadıkları sıkıntılar yüzünden evden ayrılmaya karar verdiklerini, evden çıkmaya çalıştıklarında ise PKK’lı teröristlerin engeliyle karşılaştıklarını ifade ederek, "Teröristler bizi zorla eve geri gönderdi" dedi.
 
"PKK'lı bana 'gel, bizim bir cenazemiz var, onu yıka’ dedi"
 
Bazı sokaklarda örgütün tedavi merkezlerinin olduğunu ve yaralanan teröristlerin orada tedavi edildiğini aktaran H.B.A, şöyle konuştu:
 
"Bir gün kapım çalındı, aşağı indim, silahlı bir PKK'lıydı. Bana 'gel, bizim bir cenazemiz var, onu yıka’ dedi. Onlara 'ben hayatta cenaze yıkamadım' dedim. Beni tehdit edip 'gelip yıkayacaksın' dediler. Mecburen gittim. Baktık ki 22 yaşlarında bir genç. Herhalde uzun zaman önce vurulmuştu çünkü çok fazla koku geliyordu. Biraz su döktüm, onlar da cenazeyi alıp kefene sarıp bağladılar. Bunu 'nereye gömeceksiniz' dedim. Onlardan biri 'şuradaki harabelerden birinde bir çukur kazıp gömeceğiz' dedi."
 
"Sürekli teröristlerin engeliyle karşılaştık"
 
H.B.A, evden defalarca ayrılmaya karar verdiklerini ancak sürekli teröristlerin engeliyle karşı karşıya kalmalarına rağmen komşularıyla yanlarına birkaç eşya alıp tekrar bölgeden çıkmaya çalıştıklarını anlattı.
 
Yola çıktıktan sonra PKK'lı teröristlerle karşılaştıklarını ifade eden H.B.A, şunları söyledi:
 
"Bizimle birlikte bir adam da evinden çıktı ama eşi gelmedi çünkü o da teröristlere destek veriyordu, onlara yemek yapıyordu, ekmek veriyordu. Bir yere geldikten sonra PKK'lılar bizi bekletti 'bekleyin bizim komutana haber vereyim, acaba sizi bırakacak mı?' dedi. Gelen kişi bizi tanıdı 'Kaç gün önce sizi geri gönderdik bırakmadık, tekrar mı geldiniz' dedi. Ben de ona 'Evde kimse yok, ne yiyecek var ne de yakacak odunumuz var, mecbur çıkacağız' dedim. O da bize 'hayır olmaz, yasaktır' dedi. İzin vermeyince biz de biraz geri döndük, onların ilerideki sokağa girdiklerini görünce biz de arkalarından girdik. Artık gözleri mi kapandı, ne olduysa bizi görmediler. İlerledik ve baktık ki polislerin yanına gelmişiz."
 
(AA)