Güneydoğu'da görev yapan bir asker eşinin, Facebook'taki çoğunluğu sağlıkçıların oluşturduğu bir grupta paylaştığı mektup, kısa sürede binlerce kişiye ulaştı. Yine binlerce kullanıcı tarafından paylaşılan mektupta, eşi terör operasyonunda olan bir sağlık çalışanının yaşadıkları anlatılıyor.

Sosyal medyada binlerce kez paylaşılan bir mektup, ardarda şehit haberlerinin geldiği bugünlerde özellikle asker eşlerinin neler yaşadığını özetliyor. Mektupta Güneydoğu'da görev yaptığı sırada yaşadıklarını anlatan eşi asker olan bir sağlık çalışanı, kendisi için gelen üniformalı iki askeri görünce, operasyonda olan eşinin şehit olduğunu sanarak gözyaşlarına boğuluyor. İşte bir asker eşinin gözünden terör;


"Yıl 1995 sağlık ocağında ebe olarak çalışıyorum,
 
Eşim Z.Özen güneydoğu da operasyon bölgesinde,
 
O günlerde çöpte yeni doğmuş ölü bir bebek bulunmuş bölgemizde o ay yeni doğum yapan ve taşınmış lohusaların ismini istediler benim bölgem de de bir lohusa göç etmiş ismini yazıp sağlık müdürlüğüne bildirdim...
 
Bir gün asker kıyafetli iki kişi geldi; 
"A.Özen ile görüşebilir miyiz?" dediler,
 
Bende, "Buyurun benim" dedim...
 
"Özel görüşeceğiz uygun bir yer gösterir misiniz " dediler...
 
Poliklinik boştu o anda orayı gösterdim, 
 
"Ebe hanım bölgenizden taşınan gebenin adı......." dedikleri anda ağlamaya başladım.
 
Arkadaşlar çok şaşırdılar ben ağlayinca dedim ki;
 
"Ben asker eşiyim, eşim Güneydoğu'da, onun şehit haberini vereceksiniz sandım" çok 
üzüldüler özür dilediler.
 
O gün ki gibi yüreğim sıkıştı yazarken.
 
Dizlerinin bağı çözülmek deyimini bizzat yaşadım.
 
Ama hiç bir asker eşi yoktur ki eşinin şehit haberi gelirse bunu çocuklarına nasıl söyleyeceği provasını yapmasın.
 
"Vatan sağolsun" demeyi öğretti eşlerimiz bize!
 
Bunu kimseyi üzmek için yazmadım bu günlerde gelen her şehit haberinde ayni acıyı duyuyorum yüreğimde.
 
Ama yemin ederim o bölgede de hizmet ederken hiç eksik yapmadım işimi; eşlerimize taş atacaklarını bile bile aşılarını yaptım, bıkmadan usanmadan davet ettim sağlık ocağına, verem ilaçlarını o bölgedeki arkadaşlarım gitmezken mezralara biz ulaştırdık asker eşi arkadaşlarımızla.
 
Orada devlet bendim çünkü..