Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasında tutuksuz sanıkların çapraz sorgusuna devam edildi. Tutuksuz sanıklardan Vardiya Amiri Harun Yılmaz’ın sorgusuna geçildiği sırada sanık avukatlardan Can Gürkan’ın avukatı Kadir Çekin’in soruları üzerine Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, davayı uzatmaya yönelik mükerrer ve dosyaya katkısı olmayan sorular sorduğu gerekçesiyle avukatı uyardı. Daha birçok mağdur işçi ve yakınlarının dinleneceğini hatırlatan Ballı, “Hep aynı benzer soruları soruyorsunuz. Bir yere gelmek istiyorsunuz ancak uzatıyorsunuz. Lütfen direkt konuya girin ve sorun” diye uyardı. Aileler de sanık avukatına, “Video kaset izliyoruz, sürekli başa sarıyor, top çeviriyorsunuz” diyerek tepki gösterdi.

Tutuksuz sanıklardan elektrik sisteminden sorumlu mühendis Ümit Şahin, avukatların kendisine yönelttiği sorulara, “Elektrik projesi her yıl TKİ’ye verilmezdi. Ancak kazanan hemen sonra kurtarma çalışmaları sürdüğü sırada projeyi hem savcıya hem de bilirkişi heyetine verdim. Ocakta kullanılan kablolar maden yasasına uygundu. Kablolar eski değildi ve taşıma kapasitesine de uygundu. Ayrıca ocak içerisinde biz kabloları tavana asarız. Anayol üzerinde 2-2.5 metre yüksekliğinde bantlarla arasında mesafe vardır. Bazı noktalarda yakınlık olabilir. Bilirkişi muhtemelen bu noktaları, raporunda anlatmış olabilir” dedi.
Ümit Şahin ayrıca, yangının elektrik sisteminden çıktığına inanmadığını, kablolar üzerinde madenin yandığını ama kısa sürede söndüğünü ileri sürdü. Şahin, müfettişlerin de ocağa geldiği zamanları önceden bilmediğini öne sürdü.

“İNSAN NAKLİ BANDIYLA KÖMÜR TAŞINDIĞINI GÖRMEDİM”

Vardiya Amiri Nazmicem Nesimoğulları, dinamit atımlarında bütün sistemin durdurulduğunu ancak bantların çalışmaya devam ettiğini, vardiya değişimleri esnasında ise mekanik arızayı gidermeye çalıştıklarını söyledi. Avukatların sorusu üzerine insan nakil bandıyla kömür taşındığını görmediğini belirten Nesimoğulları, olay anına ilişkin olarak da, “Aşağıda sıkıntı olduğunu söylediler. Panomu aradım, meşguldü, ocağı boşaltmak için panoma gittim ama ben gittiğimde zaten haber verilmişti” dedi.

Maden Mühendisi ve Üretim Amiri Hüseyin Alkan, daimi nezaretçilik konusunda, “2008 yılında park tetkik sırasında bana daimi nezaretçi olduğum söylendi ve noterden belge imzaladım. Sonra devir işletmecisinin oldu. Ben her maden mühendisinin aynı zamanda daimi nezaretçi olduğunu biliyordum buraya kadar. Hüseyin Alkan öte yanda Maden Mühendisleri Odası ilanlarında maden mühendisi ve daimi nezaretçi arandığı bilgisi verilir” dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Ballı, ”Bir de Yargıtay kararlarına bak” dedi.

PERŞEMBE GÜNÜ MAĞDURLARIN İFADELERİNE GEÇİLECEK

Alkan, iş güvenliğine ilişkin herhangi bir cihaz taşımadıklarını ancak işçilerin güvenli bir şekilde çalışmakla görevli olduklarını, vardiya değişimlerinin acil durumlar haricinde yolda karşılaşıp değişim yapıldığını söyledi. Taşeron işçi çalıştırılması sorularına ilişkin olarak da Alkan, “Biz aşağıda taşeron derdik. Bizimle de bir kişi vardı taşeron, terk ettiğimiz ayaklarda söküm yapardı” dedi.

Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, tutuksuz sanıkların yarın tamamlanması halinde perşembe günü mağdurların ifadesine geçileceğini belirterek, duruşmayı yarın sabaha erteledi.