Türk Silahlı Kuvvetleri ile emniyet unsurlarının Şırnak'ın Silopi ve Cizre ilçelerinde terör örgütüne yönelik operasyonları sürüyor. Polis ve asker birlikte ilk defa bu kadar büyük ölçekte bir harekat yürütürken PKK ve HDP cenazeler üzerinden propaganda yapmaya çalışıyor.

TSK ve emniyet unsurları operasyon icrasında bölgedeki sivil halkın can güvenliğine öncelik veriyor. Ailelere baskı kurarak toplumsal gösterilere zemin hazırlamaya çalışan örgüt ise cenazelerin morgda tutulduğu ve defnedilemediği yönünde yaptığı algı operasyonuna bir yenisini ekledi. Devlet hastanesi morgunda bulunan Sevi Demir, Pakize Nayır, Fatma Uyar, Halil Sömer, Nihat Sömer, Lütfi Aksoy, Çetin Taşar ve Abdullaziz Yural'ın cesetleri aileleri tarafından teslim alındıktan sonra belediyeye ait mezbahaneye götürüldüğü belirlendi. Cenazeler üzerinden siyaset yapmak isteyen örgüt hayvan kesimi için kullanılan mezbahada cenaze bekletiyor. Şırnak Valiliği olayla ilgili yasal işlem başlattı

"Şov ve provokasyon aracı"

Şırnak Valiliği daha önce benzer bir algı operasyonunu yaptığı açıklama ile gözler önüne sermişti. Cizre ve Silopi ilçelerinde sokağa çıkma yasağı sebebiyle cenazelerin morgda tutulduğu ve defnedilemediği yönünde çıkan haberlerin asılsız olduğuna dikkat çekilen açıklamada, sokağa çıkma yasağının başladığı günden itibaren Silopi ve Cizre'de 15 cenazenin mezarlıklara defnedildiği belirtilmişti. Açıklamada morgda bekleyen cenazelerin tamamının adli işlemleri tamamlanmış olup cenaze sahiplerinin cenazeleri almalarının beklendiği bildirilmişti

Bölücü Terör Örgütü mensupları ve yandaşlarının cenazeleri bir şov ve provokasyon aracı haline getirmek için cenaze sahibi ailelere yaptıkları baskı ve tehditlerle ailelerin cenazeleri alıp defnetmelerine mani olduklarına dikkat çekilmiş, cenazelerin alınıp defnedilmesi için hiç bir engel olmadığı belirtilmişti.

Meclis'te PKK propagandası

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Meclis'teki grup konuşmasında PKK propagandasının bir örneğini sergilemişti. Morgda 16 cenaze üst üste bekletildiğini iddia eden Yüksekdağ, cenazelerin çürütülmeye çalışıldığını ileri sürmüştü.