Çağatay KENARLI / İSTANBUL, () - İstanbul Adalet Sarayı önünde dün gece gözaltına alınan Taraf Gazetesi Yazarı Mehmet Baransu savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Gazeteci Mehmet Baransu adliye çıkışında bir açıklama yaparak, 17 polis hakkında yakalama kararı çıkınca takip etmek için adliyeye giriş yaptığı sırada gece 00.45 sıralarında gözaltına alındığını belirterek, "Adliyenin giriş kapısında Akdeniz güvenliğe ait korumalar beni durdurdu. Aynen şunu söyledi Mehmet Bey içeri girdiğiniz takdirde gözaltına alınacaksınız dedi. Bunu güvenlik görevlisi söylüyor. Bir saniye amirimi çağırıyım dedi. Amiri geldi, 'Mehmet Bey geçin içeri' diye kinayeli konuştu. Ben de arabayı park ettim ve 'hayırdır' dedim. 'Size sürpriz var içerde' dedi. 'Eyvallah' dedim. Herhalde içeri almayacaklar dedim. Daha öncede almamışlardı" dedi ve şöyle devam etti:

"Arabadan basın kartımı aldım adliyenin C kapısından girmeye çalışırken yine Akdeniz güvenlikten iki kişi kimliğimi gösterir göstermez hemen resmi polis memurunu çağırdı. O da beni görür görmez arkasına kaçarak çevik kuvvetin oradaki bir yere gitti. Telefonumun şarjının az kaldığını görünce arabadan şarj cihazını almaya gittim. O sırada arabanın yanında önce iki sonra 10-15 polis belirdi. Bana hakkınızda yakalama ve gözaltı kararı var dedi. Kimliğinizi verir misiniz? Ben de hakkımda yakalama kararı varsa bana bu kararı tebliğ edin. Çünkü ya mahkeme ya savcılık vermiştir dedim. Israrla istememe rağmen kararı vermediler. İşte içeri girelim nezarethaneye gidelim. Önce bana kararı gösterin ona göre sizinle içeri geleyim. Kararı göstermediler ve bir anda Şişli Emniyet Müdür Yardımcısının emriyle 4-5 polis koluma girip darp etmeye başladı. Sürükleyerek içeri götürdüler. Avukatlar benim vekilim demesine rağmen içeri almadılar. O ara yine darp yapıldı. Bu darp avukatlar tarafından kameraya alındı. Zaten içeride de kameralar var."



"BENİ GÖZALTINA ALMAK İÇİN ZEKİCE BİR PLAN YAPAMAMIŞLAR"

Baransu, polislerin elinde bir gözaltı kararı olmamasına rağmen hukuk dışı bir şekilde gözaltına alındığını vurgulayarak, "Neticede şöyle bir şeyle karşılaştık. Hakkımda yakalama ve gözaltı kararının polislerin elinde olmadığını beni hukuk dışı bir şekilde oradan içeri götürdüler. Saat 00.45 civarında, kimliğimden GBT mi yaptılar. Daha sonra GBT'den bugünkü o iki dosya çıktı. Ve o dosya ile ilgili beni nezarethaneye attılar. Bir kumpas kurulmuş, beni gözaltına almak için bir plan yapmışlar ama zekice bir plan yapamamışlar. Saat 00.45'te gözaltına alınıyorum hiçbir belge tebliğ edilmeden, saat 01.49 gelen faksa binaen ben nezarethaneye konuyorum. Peki 01.49'a kadar beni hangi gerekçeyle nezarethaneye koyuyorsunuz?" diye konuştu.

"POLİS AJANDASINDA GÖZALTINA ALINMAM İÇİN NOT VARDI"

Darp edildiğimi gösteren resmi rapor aldığını belirten Baransu, "Hastanede darp raporu aldıktan sonra sonra tekrar adliye binasına geldik. Üst araması sırasında polisin önündeki bir ajandada bir not gördüm. Mehmet Baransu adliyeye geldiği an direkt gözaltına alınacak. Polislere bu talimat verilmiş zaten. O kadar cahiller ki bunu da yazılı hale getirmişler. Ben o yazıyı okuyunca avukatıma gösterdim. Avukat'ım da 'Allah büyük işte ellerine yüzlerine dolandıyor' dedi. Ben bunu sesli okurken polis arkadaş iki sayfa çevirdi ya arkadaşlar bazı şeyleri de görmemek gerekiyor gibi bir cümle kullandı. Benim notumun karşısına da şu not düşülmüştü. Anadolu Ajansı, Güvenlik ve bir muhabirin ismi ve cep telefonu ona haber verilecek. Ve ben gözaltındayken haberim çıktı" şeklinde konuştu.

"GÖREVDE OLMAYAN BİR POLİSİ HAKSIZ YERE SUÇLADIKLARINI ARAŞTIRIYORDUM"

Kendisinin adliyeye gelmesinden rahatsız olanlar olduğunu iddia eden Baransu, "Rahatsız oldular, rahatsız olmalarının sebebini söyleyeyim. Birkaç gündür adliyeye geliyorum. Gazetemden ve Twitter adresimden şunu paylaşıyorum. Bir polisi burada gözaltına aldırlar ve tutukladılar. Gerekçe yasadışı dinleme. Polise diyorlar ki yasadışı dinleme yaptın. Poliste, Ne zaman yaptım diyor. 2008-2009'da yaptın diyorlar. Polis diyor ki ben 2010'da mesleğe başladım. Bunları ben yazdığım için rahatsız oluyorlar. Belgeler alıp yazdığım için, polislerle ilgili bu hukuk dışı operasyon ellerine gözlerine bulaştığı için rahatsız oluyorlar" diye konuştu.



"BAŞSAVCININ HAKKIMDA YAPTIĞI AÇIKLAMAYLA İLGİLİ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAM"

Başsavcının bugün bir yazılı açıklama yaptığını belirten Baransu, "Başsavcı bugün garip bir açıklama yapmış. Takip edildiğimi, izlendiğimi belirten bir açıklama yapmış onunla ilgili de suç duyurusunda bulunacağım. Başsavcı nereden biliyor benim adliyeye geldiğimi? Tabiî ki adliyeye geleceğim. Buradaki arkadaşlarda adliyeye gelip davaları takip ediyor. Onların cebinde de basın kartı var. Benim cebimde de basın kartı var. Ben bu davaları takip etmek üzere buradayım yine burada olacağım" dedi.

"PEÇETELERİN ÜZERİNDE NAMAZ KILDIM"

Adliyenin eksi bir katında tertemiz bir nezarethanesi olduğunu fakat kendisini oraya konulmadığını belirten Mehmet Baransu, "Beni giriş katta tuvaletin yanında pis kokuların geldiği bir yere koydular. Yatsı namazı kılacağım bu pis konunun içinde namaz kılamayacağımı söyledim. Yan odaya geçirin koltuğun üzerinde veya başka bir yerde namaz kılarım dedim buna izin vermediler. Peçetelerin üzerinde namaz kıldım. Sabah namazı için de aynı şekilde yalvardım. Neredeyse üzerimde bulunan tişörtü çıkartıp namaz kılacakken tekrar bazı polisler peçete verdiler peçete üzerinde yine namaz kıldım. 28 şubat sürecinde de yargılandım, gazeteci arkadaşlarımı Kuzey Deniz Saha Komutanlığ'ında içeri aldılar. Ama böyle ahlaksızca bir şey yapılmadı. İbadet yapmak isteyenlere en temiz yer gösterildi. Yatsı namazını kılarken Uhud savaşı aklıma geldi. Sabah namazını kılarken ise aklıma Bedir savaşı geldi sebebini bilmiyorum. Unutmayacağım şey budur, yüzde 99'u Müslüman olan iktidarı muhafazakar dindar olan ülkede tuvalet kokan yerde peçete üzerinde secde yapmak zorunda kaldım. Kamera kayıtları ordadır. Eğer bu cümlemde tek bir yalan varsa kamera kayıtlarını gösterebilirler" şeklinde konuştu.



"MİT'TEN KAZANDIĞIM DAVA PARASINI GAZZE'YE YOLLAYACAĞIM"

Adana'da bir yerel gazeteye MİT'in kendisini dinlemesiyle ilgili verdiği röportaj hakkında Hakan Fidan'ın kendini mahkemeye verdiğini söyleyen Baransu, "MİT ile ilgili yakın zamanda bir dava kazandım. 15 bin TL tazminat davası aldım. O paranın yaklaşık 6 bin lirası kesintiye uğramış. Yaklaşık 9 bin lira elime geçecek. O 9 bin lirayı hangi Gazze'ye yardım yapam kuruluşa bağışlayacağımı tüm Türkiye görecek. Öyle sözle Gazze demek yok dedi. O para Gazze'ye gidecek, devletin parası Gazze'lilere helali hoş olsun" dedi.



"TWİTTER'DAN HESAP SORDUM DAVA AÇILDI"

Bir milletvekilinin ses kayıtlarıyla ilgili olarak twitter'dan hesap sorduğu için ifadeye geldiğini belirten Mehmet Baransu, "Bir milletvekili 'bakara makara' diyor. Ben bunun hesabını twitteer'dan soruyorum. Bu konu ile ilgili olarak ifadeye geldim. İfadelerime benim atmadığım fotomontajla yapılan şeylerde konulmuş. O şeylerin bazılarını benim yapmadığımı söyledim ve gösterdim. Bakara makara yapanlar mecliste millet alkışlıyor. Meydanlar da başkaları din düşmanı oluyor. Egemen Bağış bunun hesabını vermelidir dediği için bugün ben bununla ilgili ifade verdim. Egemen Bağış ses kaydı bana ait değil diyor. Madem ses kaydı sana ait değil niye o zaman beni mahkemeye veriyorsun. Egemen Bağış bu ses kaydını iki kişiyle yaptı. Birisi başka bir gazeteci meslektaşımız. Şunun için o arkadaş özür diledi. O arkadaş ile telefonla görüştüğümüzde o arkadaş bu telefon görüşmesini kabul etti. Öyle montaj falan demesinler. Kutlu doğum haftasında İngiltere'de otelde içtiklerinin faturadakileri anlatsın. Bu millete yeter her şeyi kabul ediyorum dedim" diye konuştu.