Dağa gitmemesinin tamamen tesadüf olduğunu kaydeden Demirtaş,  yaşadıklarını şu sözlerle anlattı

"Dağa gitme konusunda çok bocaladım. Gitmemem de tamamen tesadüf. Tam gidecektim ki bizi dağa götürecek kuryeler yakalandığı için gidemedim. Hangi dağa gideceğimi, kime emanet edileceğimi de bilmiyordum. Bir yerlere emaneten gidecektim. Bir gün babamın dükkânına bakarken iki polis geldi. Yakalanan kuryelerin üzerinden ismim çıkmış. Beni dağda zannettikleri için babama ne zaman gittiğimi sormaya gelmişler.

‘Selahattin Demirtaş’ı arıyoruz’ dediler. ‘Buyurun benim...’ dedim. Hemen dışarı çıktılar; kısa süre sonra dükkânın önünde yüzlerce polis vardı. 15 gün nezarette kaldım. Bana Selahattin’i soruyorlar, “Benim” deyince de inanmayıp tekrar sorguya alıyorlardı. Benim, ben olduğumu 15 günde ispat edebildim. Kurgusunu, hesabını, kitabını yaptığım bir serüven değildi...”

‘ASTSUBAY OLMAK İSTERDİM’

Demirtaş,  “Ortaokuldayken bir komşumuz astsubaydı, onların çocuklarıyla oynarken imrenirdim; astsubay olmak isterdim...”  sözleriyle de çocukluk anısını paylaştı.