Antalya'daki gezi parkı olaylarında "Kırmızı Fularlı Kız" olarak tanınan Ayşe Deniz Karacagil’in dağa çıkarak PKK’ya katıldığı iddia edildi. Antalya'da turizm sektöründe çalışan anne Nuray Erçağan ise iddiaları doğrulayarak, kızının yaklaşık 1 ay önce ayrıldığını ve Rojava'da olduğunu söyledi. Anne Erçağan, "Kızım kolay bir yaşam seçseydi, bu yıl Gürcistan Tiflis Üniversitesi'nde Rehabilitasyon Bölümü'nde okuyacaktı" dedi.

Nuray Erçağan, kızının yaklaşık bir ay önce dağa çıktığını hatırlatarak, insanların anne ve babasını, sıcak yatağını bırakıp neden dağa çıktığını sordu.

Kürtler'in bir mücadelesi olduğunu ve dışlanan Anadolun'nun diğer yakasına Deniz'in gittiğinin söylendiğini ifade eden anne Erçağan, "Deniz bir isyan hakkı için, ifade hakkı için. Gezi'de bir süreç var. Bu dağa çıkmaya nasıl karar verd? Bugüne nasıl geldik? Önemli olan budur. Deniz küçük yaştan bu yana halkın içinde. HES mücadesinde, termik santral mücadelesinde, polisi ve halkı çok iyi tanıyan bir genç. Halkın mücadelesini de çok iyi bilir" dedi.

"ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI"

Kırmızı fular nedeniyle Antalya'da Gezi davasını Deniz'in üzerine yıkılmaya çalışıldığını iddia eden anne Nuray Erçağan şunları söyledi:

"Deniz'in Antalya'da en fazla yaptığı şey Ak Parti binasına yaklaşmak oldu. Ben de oradaydım. 100 metre bile yaklaşamadık. Deniz'e bir bedel ödetmek istiyorlar. Müebbetle yargılıyorlar. Bu süreçte Deniz korktu mu?Hayır. Benin kızım ölümden korkmuyor. Bu süreçte Deniz neden böyle bir karar aldı? Yetmediğini gördü. 3.5 milyonun insanın haklarını aramak için çıktığı yolda öldürüldüğünü, gözlerinin kör edildiğini gördü. Şimdi Deniz nerede? Kürt halkının yanında. Deniz'in en son okuduğu Kitap 'Diyarbakır Zindanları'. Oradaki halkın işkence gördüğünü okudu. Hadi kitaba inanmadı. Deniz 4 ay 6 gün boyunca 13 Kürt kızıyla cezaevinde yattı. Onların hikayelerini dinledi. Deniz neden bu kararı aldı. Deniz, 'Ben özgürlük savaşçısı olacağım' dedi. Kod adını da 'Destan Yörük' koymuş" dedi.

"O BİZİM KIRMIZI FULARLI DENİZ'İMİZ"

Deniz'in Kürt Kızı olmadığının altını çizen Nuray, "Kendine 'Beyaz Türk' diyen Deniz'i terörist diye damgalamak isteyen bir sürü insan var. Terörist midir? O bizim kırmızı fularlı Denizimiz. İsteyen istediğini söylesin. Onların terörist demesiyle, benim kızım terörist olmayacak. Bunu bilelim. Diğer insanlara da asla terörist demedim. Bunca çöken şeyde geleceğini görmeyen çocukların 31 Mayıs itibari ile sokağa çıktığı günler. Bütün Gezicilere çapulcu, terörist denildi. 3.5 milyon terörist yaşıyor bu ülkede Deniz'de onlardan birisi" şeklinde konuştu.

"BENCİL YANIM ONU, YANIMIZDA İSTİYOR"

Deniz'in vedalaşmadan gittiğini kaydeden anne Nuray, "Engel olmak istesem de giderdi. İki kızım da kendilerini özgür yetiştirdiğimi ve karışmamam gerektiğini söylerler. Tabiki anne 'Kızım yapma gitme' diyecektir. Çünkü neden? Aile yapımız gereği çocuklarımız yanımızda olsun, okusun, evlensin, çocuk çocuk büyütsün gibi hayallerimiz vardır. Benim öyle bir hayalim olmadı. Çocuklarımdan beklenti içinde olmadım. Gitmesini istemezdim tabi ki bencil yanım Deniz'in yanımda olmasını ister. Ancak Deniz çok uzak değil. O bize her an ulaşabilir. Biz ona ulaşabiliriz. Benim korkum pis bir savaş uğruna Deniz'i kaybetmek. Veya diğer çocukları kaybetmek. Ölen Türk, Kürt halkı için üzülürüm. Çocuklarımızın ölmelerini değil yaşamalarını istiyoruz" diye konuştu.

"GİTTİYSE YANINDAYIM"

Deniz'in yaklaşık 1 ay önce gittiğini dile getiren anne, "Aradım, mektubu ulaştı. Kararına saygılı olmamızı söylüyor. 'Güneşimizi çaldılar' dedi 'Uçurtmalarımızın vurulmasına izin vermeyeceğiz' dedi. Deniz neticede oraya gitti. Asker cenazeleri gelirdi. Bir iki gün infiale kapılın. Oraya buraya saldırılırdı. Şimdi nereye saldırılacak? Burada Türk, Kürt çocukları türlü oyunlarla birbirinden ayrıldı. Deniz'in seçimi çok kolay değil. Herkes 'tu kaka' diyebilir. Seçim çok zor bir seçim. Deniz üniversiteye gider, hayata katılabilirdi. Çok kolaydı öyle yaşamak. Ama tercih etmedi. Öyle bir savaşı seçti. Destekliyor muyum? Gittiyse yanındayım. Fiziki uzaklık olsa da, biz onu çok seviyoruz. Sadece özlemi var. Elini tutamamak. Bizim bencil yanımız onu yanımızda istiyor" ifadelerini kullandı.

DENİZ ROJAVA'DA

Doğrunun er geç ortaya çıkacağını Nuray Erçağan, Deniz'in ve tüm çocukların sevilmesini isteyerek şöyle konuştu:
"Deniz'in herkes kendi çocuğu olduğunu düşünsünler. Terörist demeden önce acaba bir anne kızına terörist der mi? Demez. O zaman sizin sevgiliniz, yariniz 'Destan Yörük' olsun. Şuan Rojava'da. Umarım Türk- Kürt kardeşliğini barışını korur. Ölümler olmasın der. Deniz'in belkide seçtiği yol ölüm. Belki de kendi ölümüyle Türk ve Kürt halkının kardeşliğini kurmaya gitti. Anadolu'da barış olsun, nefret olmasın. Biz insanca olanı seçelim Deniz'i sevelim yeter."