Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin hem Esad güçlerine hem PYD’ye angajman kuralları gereği misliyle cevap vermesinden sonra kendisini arayan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’a Ankara’nın üç temel uyarısını hatırlattı. Davutoğlu, uluslararası kamuoyu kadar Rusya ve ABD’ye dönük uyarılarda da bulundu:

Birilerinin sırf Türkiye’yi ve Avrupa’yı rahatsız etmek için bir mülteci göçüne sebebiyet vermek adına binlerce, onbinlerce insanı hava bombardımanına tabi tutması karşısında artık uluslararası toplum bir ses vermeli.
Rusya ile Amerika arasındaki görüşmeler devam ediyor. Bir bakıyorsunuz her görüşme sonrasında Halep etrafındaki kuşatma daralıyor ve Halep’ten gelen mülteci sayısı artıyor.
Halep’ten kaçan yüz binlerce insanın hayatını kim garanti edecek? Birleşmiş Milletler susmuşsa müttefik ülkelerin susması gerekir mi? Birinin Rusya’ya artık sesini yükseltmesi lazım. 
DAEŞ’e karşı mücadele ediliyorsa, hep beraber edilsin ve bir hamlede ne yapılıyorsa yapılsın. Ama ‘DAEŞ’e karşı mücadele ediyoruz’ diyerek eğer orada her aktör kendi alanını genişletmeye kalkarsa, Rusya, Suriye rejiminin önünü açarsa ya da Rusya veya ABD, YPG’ye verdiği yardımlara YPG’nin önünü açarsa, bu doğrudan Suriye halkına karşı mücadele etmektir.
Biden: Vurmayın
Beyaz Saray, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile Başbakan Davutoğlu arasındaki telefon görüşmesi hakkında açıklama w. Açıklamada, PYD’nin ismi anılmadı, “Suriyeli Kürt güçleri” nitelendirmesi yapıldı. Buna göre Biden, ABD’nin YPG’ye bağlı güçleri toprak elde etmek için mevcut durumu istismar ederek Türkiye sınırı yakınlarında yeni bölgelerde hâkimiyet kurmaktan sakındırdığını iletti. Buna karşılık Türk ordusunun da bölgeye yaptığı top atışlarını durdurması yönünde çağrı yaptı. Biden ayıca, Türkiye’nin “PKK terörü ile mücadelesini desteklediğini” söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby de Halep’in kuzeyindeki gelişmelerden endişe duyduklarını belirterek Suriyeli Kürtlere ve YPG ile bağlantılı diğer güçlere, karışık durumdan istifade ederek yeni bölgeleri ele geçirmeye çalışmamaları çağrısında bulundu. Kirby, Türkiye’den de yaptığı top atışlarını durdurmasını istedi. Öte yandan Fransa da Türkiye’ye YPG’ye yönelik bombardımanı sonlandırma çağrısı.
1 YPG Azez’in yanına bile yaklaşmayacak
ŞU anda YPG ve PYD, PKK ile yani Kandil’le irtibatlı bir terör örgütüdür. Suriye rejiminin kuklasıdır, Suriye rejimi adına katliamlar yapan bir örgüttür. Rus hava desteğiyle oradaki Araplara, Kürtlere, Türkmenlere ve kendisi gibi düşünmeyen Kürtlere işbirlikçi bir şekilde baskı yapan, barbarca etnik kıyım yapan bir örgüttür. YPG’nin sınırımızda, Türkiye’yi rahatsız eden her adımını aynen mukabele ederiz. YPG’nin ve arkasındaki güçlerin de Türkiye’nin bu konudaki tutumunu bilmesi lazım. YPG, derhal Azez ve çevresinden uzaklaşacak, Azez’in yakınına dahi yaklaşmayacak. Türkiye Halep koridorunu tekrar kırma çalışmalarında bulunmayacak. Minniğ Havaalanı’nı da boşaltacak. YPG ne Kürtleri temsil ediyor, ne Suriyelileri. İşledikleri her katliamın, yaptıkları her barbarca tutumun, sürdükleri her Türk, Türkmen, Arap ya da kendileri gibi düşünmeyenlerin, Kürtlerin sürüldüğü yerlere de dönmesini sağlayacağız. Bunların da hesabını verecekler. Türkiye’nin sınır boylarında böyle herkesin at oynattığı bir ortamda Türkiye’nin sessiz kalacağını da kimse beklemesin. Yani YPG Fırat’ın batısına geçmedi diye Afrin’in doğusuna geçip Azez’i işgal etmeye kalkmalarını mazur görmemiz mümkün değil. YPG bu çatışmalarda öncesindeki sınırında kalacak.

2 Mültecileri korumak için her önlem alınır
TÜRKIYE, kendi sınırlarını korumak için sınırları üzerinde Türkiye’ye doğru yönelen mülteci akınlarını önlemek, mültecileri yerlerinde korumak için ve Suriye’nin tek umudu halinde bulunan ve terör örgütleriyle de rejimle de tek işbirliği yapmamış olan ılımlı muhalif unsurların varlıklarının muhafaza edilmesi ve etnik bir kıyım yapılmaması için alınması gereken tedbirleri almaya kararlıdır.
3 Sınırımızda ne DEAŞ ne PYD olacak
YPG ve PYD, bize dönük açık ve net bir tehdittir, buna karşı her türlü tedbiri alırız. Halep’ten yönelen mülteci hareketlerini zorlayacak şekilde rejimin, bazı yabancı milislerin ve YPG unsurlarının yapacağı her hamle karşısında gerekli tedbirleri alırız ve Türkiye’nin sınır boylarında DEAŞ’ın da rejimin de YPG unsurlarının da olmadığı Türkiye’nin güvenliğinin sağlanması için de her türlü tedbiri de sağlarız.
Merkel’den yardım teklifi
Davutoğlu, dün telefonla görüştüğü Almanya Başbakanı Merkel’e Türkiye’nin Esad güçleri ve PYD’ye müdahalesiyle ilgili bilgi verdi. Davutoğlu, Rus destekli PYD saldırılarının yeni bir göç dalgası başlatacağını kaydederken Merkel’de Türkiye’yle dayanışma amacıyla, BM ve AB ile eşgüdüm halinde insani ve teknik yardım sağlamaya hazır olduklarını ifade ettiği öğrenildi.
Akdoğan: Türkiye tribünden izlemez
BAŞBAKAN Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Türkiye’nin PYD/YPG’nin Fırat’ın batısına geçmesini kabu letmeyeceğini açıkladığını belirterek son dönemde Afrin’den doğuya doğru YPG’nin silahlı unsurlarının harekete geçtiğini ve Azez’e doğru hamlelerde bulunulduğunu gördüklerini bildirdi. Akdoğan, bunların doğrudan Türkiye’yi tehdit eden meseleler olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Durup dururken bir iş yapılmış değil. Türkiye oturup her şeyi kenardan seyredecek, tribünden izleyecek bir ülke değil. Kendi ulusal güvenliğini ve çıkarlarını da değerlendirecek bir ülkedir. Azez’e doğru PYD’nin sarkmaya başlaması, Halep’le Tel Rıfat tarafına doğru baskı uygulaması kabullenilecek bir durum değil.”
Bundan sonra neler olacak?
TSK’nın angajman kuralları çerçevesinde PYD’ye Fırtına obüsleriyle karşılık vermesinin ardından, bölgede neler yaşanabileceği tartışma konusu oldu. Yeni Yüzyıl’a konuşan güvenlik uzmanları da, bundan sonra neler olabileceğini değerlendirdiler.
Esad mı PYD mi?
Metin Gürcan (Güvenlik Analisti): Sorun IŞİD’in ve muhaliflerin bıraktığı yerleri kimin kontrol edeceği sorunu. Türkiye’nin temel çıkmazı ise Esad’ı dengelemek için PYD politikasını mı yumuşatacak yoksa PYD’yi kontrol altına almak için Esad rejimi ile işbirliğine mi yönelecek.
Ortak kara harekatı İran’a yarayabilir
Ercan Çitlioğlu (Güvenlik ve terör uzmanı): Suudi Arabistan ve Türkiye’nin Suriye’de ortak bir operasyon yapması doğru değil. Bu İran’ın daha ağır bir şekilde olaya dâhil olmasına neden olabilir.
Rus inadı bitmeli
Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşin (Özyeğin Üniversitesi): Rusya’nın Türkiye ile diplomatik ilişkilerde inadı bırakması gerekiyor. Türkiye, Rusya’nın düşmanı değil ve birileri bu iki devleti kapıştırmak istiyor. ABD, Rusya’yı Suriye’de daha fazla askeri harcamaya boş bir maceraya itekliyor.
‘Türkiye’yi savaşa sokacak her kararın karşısındayız’
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin 1 Mart 2003 tezkeresinde olduğu gibi, Türkiye’yi savaşa sokacak her kararın karşısında olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, Twitter’dan yaptığı açıklamada Başbakan Davutoğlu’nun “CHP safını belirlesin” dediğini anımsatarak şöyle dedi: “Terör örgütü liderlerini ülkemize davet edenlere karşı, terörü toptan reddeden, pazarlık konusu yapmayan CHP’nin safı çok net bellidir. Safını belirlemesi gereken kişi, dış politikada Türkiye’nin değil de Erdoğan’ın çıkarlarını düşünen Davutoğlu’nun ta kendisidir. Çıkar siyaseti yürüterek cihatçı çeteleri destekleyenler için Suriyeli mültecilerin durumunun bir trajedi değil sadece bir pazarlık konusu olabilir.
TÜRKIYE ESAD VE YPG CEPHELERİNİ NASIL VURDU
Devam eden top atışında 29 PYD’li terörist öldürüldü
 LAZKIYE’de Esad güçlerini Azez’de PYD güçlerini önceki gün vuran Fırtına obüsleri dün yine PYD hedeflerini ateş altına aldı. Kilis sınır hattında konuşlu birliklerden Fırtına obüsleriyle Azez’deki bölücü terör örgütü PYD/ PKK hedeflerine gerçekleştirilen top atışlarının sesi, bölgede duyuldu. Türkiye’nin saldırısında 29 PYD militanının öldüğü bildirildi. Askeri kaynaklar, YPG mevzilerinden ateşe karşılık verildiğini duyurdu. Askeri kaynaklar, ateş açıldığı sürece bombardımanın devam edeceğini belirtti. Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı Cephetu’ş Şamiye’nin Azez’deki Türkmen komutanlarından Zekeriya Karslı, Minniğ havalanında 10, Maranas köyü civarındaki mevzilerde 12 ve Meryemin köyünde de 7 olmak üzere 29 kişinin öldüğünü aktardı. Karslı, “TSK’nın PYD hedeflerine yönelik top atışları halen devam ediyor’’ diye konuştu.
ÖSO PYD’yi geri püskürttü
PYD güçlerinin Minniğ köyü havaalanı ve Maranas köyü civarındaki bazı mevzileri boşaltıp geri çekildiklerini, bazı mevzileri de güçlendirdikleri ve toparlanma halinde olduklarını da kaydetti. Rusya’nın terör örgütüne hava desteğinin sürdüğünü vurgulayan Karslı, PYD’nin ise Tel Rifat’ı ele geçirmeye çalıştığını vurguladı. Hava saldırısı sonrası sivil kayıpların olduğunu anlatan Karslı, şöyle konuştu: “’PYD, Rus uçaklarının yoğun bombardımanının ardından sabah saat 07.30 civarında Tel Rifat’a saldırdı ancak ÖSO’ya bağlı birliklerin direnişi karşısında bölgeden çekilmek zorunda kaldı. PYD’nin 20 civarında kayıp verdiğini öğrendik. Yaralılarını da bırakıp kaçtılar. Rusya, PYD’nin ele geçirmek istediği yerleri havadan dövüyor. PYD’nin Azez’e ve çevresine yönelik saldırıları, Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt koridoru oluşturma çabalarını açıkça gösteriyor.
Suudi F-15’leri İncirlik’te
SUUDİ Arabistan savaş uçaklarının İncirlik’teki IŞİD’e yönelik operasyonlar için kurulan koalisyona katılmak üzere Adana’da konuşlanmasıyla, İncirlik Üssü’nde uçağı bulunan ülke sayısı 5’e yükseldi. F-15S uçaklarını İncirlik’e yollayan Suudi Arabistan’ın 120-150 arası özel kuvvet birliği/ komandoyu, Suriye içinde ateşkes başlaması sonrasında, ÖSO tarafından düzenlenmesi beklenen Rakka operasyonuna “taktik-teknik” destek vermesi için Türkiye’de konuşlandırmak istediği bildirildi. İncirlik Üssü’ne daha önce de ABD, İngiltere, Almanya ve Katar’ın savaş ve AWACS uçakları ile insansız hava araçları gelmişti. İncirlik Üssü’nün, Fransız savaş uçaklarına açık olduğu da açıklanmıştı. Suudi savaş uçakları Türk Hava Kuvvetleri ile az da olsa ortak tatbikatlar yapmakla birlikte, tarihimizde ilk kez askeri bir üssümüzde konuşlanıp ortak askeri harekatlara katılacak. İlk jetlerini İncirlik’te konuşlandıran S.Arabistan, yaklaşık 150 komandosuyla Türkiye’de Suriyeli muhalifleri eğiterek, örgütü Rakka’da vuracak.
Müslim’den Türkiye’ye ‘ret’ cevabı
 PYD’nin Eşbaşkanı Salih Müslim, Ankara’nın taleplerini reddettiklerini açıkladı. Reuters’a konuşan Müslim, Suriyelilerin, Türkiye’nin herhangi bir müdahalesine karşı direneceğini söyledi. Müslim, Türkiye’nin Suriye’nin içişlerine karışma hakkı olmadığını belirterek, Türkiye’nin top ateşine tuttuğu hava üssünün, ele geçirilmeden önce El Kaide bağlantılı Nusra Cephesi’nin kontrolünde olduğunu ekledi.
‘100 Türk askeri geçti’
 YPG mevzilerinin bulunduğu bölgeye, Türkiye’den top atışı yapılmasına Şam yönetiminden tepki geldi. Yapılan açıklamada, olay için, ‘Türkiye’nin terör örgütlerine doğrudan desteği’ denildi. 100 Türk askerinin Suriye’ye girdiği öne süren Şam yönetimi “BM Güvenlik konseyi sorumluluklarını yerine getirmeli ve Türk rejiminin işlediği suçlara sınır koymalı” ifadeleri kullanıldı.
Rus teklifi: Ortak cephe
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Barack Obama, telefonda Suriye’yi görüştü. Münih’de çıkan şiddetin durdurulması ve kuşatmaların sonlandırılması anlaşmasını değerlendirdi. Anlaşmanın uygulanabilmesi için iki arasındaki işbirliğinin artırılmasında mutabık kaldılar. Putin, Obama’ya terörle mücadelede ortak cephe oluşturulması teklifini yineleyerek, IŞİD’e karşı verimli mücadele için savunma bakanlıkları arasında yakın temas kurulması gerektiğini ifade etti.
Riyad’ın kara harekatı ısrarı
SUUDI Arabistan Savunma Bakanlığı Müsteşarı Tuğgeneral Ahmed bin Hasan Asiri, DAEŞ’e karşı mücadele kapsamında Adana’daki İncirlik Üssüne gönderileceği açıklanan jetlerin üsse vardığını bildirdi. Suudi Arabistan’ın Suriye’deki IŞİD hedeflerine yönelik kara harekatına ilişkin, ABD liderliğindeki koalisyon ülkeleriyle görüşmelerin devam ettiğini belirten Asiri, koalisyon ülkeleri arasında kara harekatının gerekliliği konusunda yaygın kanaat olduğunu bildirdi. Asiri, alınacak karar doğrultusunda Suudi Arabistan’ın da koalisyonun kara harekatında aktif rol almak istediğini daha önce belirttiğini ifade etti. Asiri, bir soru üzerine, Suriye’deki IŞİD hedeflerine yönelik olası kara harekatının Türkiye ile Suudi Arabistan arasında alınacak ikili kararla olmayacağını, bunun koalisyon ülkeleri ile yapılmasının planlandığını, Türkiye ve Suudi Arabistan’ın ise koalisyonun iki güçlü üyesi olarak olası kara harekatında yer alacağını savundu.
Uçaklar hava operasyonu için
Savaş uçaklarının İncirlik Üssünde konuşlandırılmasının olası kara harekatına ön hazırlık olup olmadığı yönündeki soruya karşılık Asiri, savaş uçaklarının hava saldırıları için konuşlandırıldığını belirterek, muhtemel kara harekatıyla ilgili çalışmaların askeri uzmanlarca yürütüldüğünü, ayrıntıların ise ilerleyen günlerde netleşeceğini söyledi.
İran, Suudi Arabistan’ı uyardı
İran, Suudi Arabistan’ı Suriye’de kara harekâtı yapmaması için uyardı. İran Genelkurmay Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Mesud Cezayiri, “Suriye’deki durumun şer ülkelerinin istediği doğrultuda gelişmesine müsaade etmeyiz” dedi. Cezayeri, Suriye’ye kara harekatı yapılacağı girişimlerini “blöf ve psikolojik savaş” olarak değerlendirdi. İranlı general, “Suudi Arabistan, Suriye’de ne yapabiliyorsa bugüne kadar yaptı. Riyad’ın gücü olsaydı çoktan birliklerini Suriye’ye göndermişti” diye konuştu. Cezayeri Ankara’yı da suçladı. Hava Savunma Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Ferzad İsmaili de Suriye yönetiminin İran’dan hava savunmasına yardım istemesi halinde tam destek vereceklerini ifade etti.
Suudi Bakan: Er geç Esad rejimi düşecek
SUUDI Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr, “Suriye’de siyasi sürecin başarısızlıkla sonuçlanması halinde savaş devam edecek. Muhaliflere olan destek de artarak devam edecek. Neticede ise Beşşar Esad yenilecek” dedi. Cubeyr, Riyad’da Esad’ın şebbiha, ordu, devrim muhafızları, Hizbullah, Iraklı, Pakistanlı, Afganistanlı milislerden ve son olarak Rusya’dan destek aldığı belirterek “Ülkesini yıkan bir adamın yönetimde kalması imkansız. Er ya da geç bu rejim düşecek ve Beşşar Esad’sız yeni Suriye’yi inşa etmenin önü açılacak” dedi.