Adana­’da psi­ko­log Prof. Dr. Üs­tün Ön­gel, hi­pe­rak­ti­vi­te di­ye bir has­ta­lık ol­ma­dı­ğı­nı, an­cak okul­lar­da reh­ber­lik öğ­ret­men­le­ri­nin yak­la­şık 100 bi­nin üze­rin­de öğ­ren­ci­yi bu id­di­ay­la has­ta­ne­le­rin psi­ki­yat­ri ser­vis­le­ri­ne yön­len­dir­di­ği­ni öne sür­dü. Hi­pe­rak­ti­vi­te teş­hi­si ko­nu­lan ço­cuk­la­ra uyuş­tu­ru­cu et­ki­si çok yük­sek ilaç ve­ril­di­ği­ni be­lir­ten Prof. Dr. Üs­tün Ön­gel, okul­la­rın bu uy­gu­la­ma­sı­nın 2003 yı­lın­da baş­la­dı­ğı­nı, has­ta­ne­ye git­me­si tav­si­ye edi­len öğ­ren­ci sa­yı­sı­nın her ge­çen yıl art­tı­ğı­nı sa­vun­du. Kor­ku­tan ra­kam­lar Prof. Dr. Ön­gel, “2003 yı­lın­da bu ül­ke­de 8-10 bin ço­cu­ğa hi­pe­rak­ti­vi­te teş­hi­si ko­nu­yor ve ko­ka­in­le eş­de­ğer özel­lik­le­ri ka­nıt­lan­mış ilaç ve­ri­li­yor­du. 2011 yı­lın­da, ya­ni 8 yıl son­ra ilaç ve­ri­len ço­cuk sa­yı­sı 90-100 bin ara­lı­ğı­na gel­di. 8 yıl­da 10 kat ar­tan bir teş­his ve ilaç kul­la­nı­mı gö­rü­yo­ru­z” de­di. Her ge­çen yıl ar­tı­şın hi­pe­rak­ti­vi­te­nin ta­ma­men rant amaç­lı ol­du­ğu­nu id­di­a eden Prof. Dr. Ön­gel şöy­le ko­nuş­tu: Rant gi­de­rek ge­niş­li­yor “Böy­le­si bir ar­tış, söz ko­nu­su za­ten baş­tan son­a uy­dur­ma bir ra­hat­sız­lık olan hi­pe­rak­ti­vi­te­nin sal­gın bo­yu­tun­da art­tı­ğı­nı gös­ter­mi­yor. Bu­nu sos­yo­lo­jik açı­dan yo­rum­la­ma­ya, işin sos­yal psi­ko­lo­jik bo­yu­tu­nu ara­ma­ya kal­kar­sa­nız ya­nı­lır­sı­nız. Olay ön­ce­lik­le ti­ca­ri­dir. Rant gi­de­rek ge­niş­li­yor. Tür­ki­ye­de sağ­lık hiz­met­le­ri­nin kli­nik­ler üze­rin­den de sağ­lan­ma­ya baş­lan­ma­sı bu ar­tı­şın ben­ce en önem­li se­be­bi­dir. Va­tan­daş es­ki­den sa­de­ce has­ta­ne­de bu söz­de hiz­me­ti ala­bi­li­yor­ken, şim­di her kli­nik­ten bu hiz­me­ti ala­bi­li­yor ve ila­cı yaz­dı­ra­bi­li­yor. Olay ta­ma­men si­ya­si İlaç fir­ma­la­rı da el­le­ri­ni ovuş­tu­ru­yor. Ta­bi­i ara­cı baş­ka kim­ler var­sa on­lar da el­le­ri­ni ovuş­tu­ru­yor­lar. Olay si­ya­si­dir, çün­kü ra­hat­sız­lık ya­şa­yan­la­rın uyuş­tu­rul­ma­sı her­ke­sin işi­ne ge­lir. Kap­sam­lı psi­ko-sos­yal ve sos­yal-psi­ko­lo­jik hiz­met ver­mek, bu ağı kur­mak zah­met­li­dir ve çe­şit­li kar­ma­şa­la­rın oluş­ma­sı­na el­ve­riş­li­dir. İs­ra­il’­de 12 bin sos­yal hiz­met uz­ma­nı var­dır. Nü­fu­sa oran­lar­sa­nız, biz­de 120 bin sos­yal hiz­met gö­rev­li­si­nin ol­ma­sı ge­re­kir. Oy­sa 2-3 bin ci­va­rın­da­dır Tür­ki­ye­’de­ki sos­yal hiz­met uz­ma­nı sa­yı­sı. Tür­ki­ye’­nin bir an ev­vel bu psi­ki­yat­rik ilaç skan­da­lın­dan ken­di­ni te­miz­le­me­si ge­re­ki­yor. En kı­sa sü­re­de sos­yal-psi­ko­lo­jik yar­dım ku­rum­la­rı­nın ku­rul­ma­sı ve iş­lev­sel ha­le ge­ti­ril­me­si şart­tır.”