Resmi temaslarda bulunmak için gittiği Kuveyt'te Star Gazetesi yazarı Fehmi Koru'ya konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül çok çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin yaşadığı sorunların temelinde yeni bir anayasa yapamak olduğunu söyledi. Gül, parlamenter sistemdeki Check blanace dengeleri hassassiyetinin gösterilmesi halinde Türkiye için ABD türü bir başkanlık sistemenin olabileceğini de söyledi. Resmi temaslarda bulunmak için gittiği Kuveyt'ten dün dönen Gül, Kuveyt'teki son gününde berebarindeki gazetecilerle sohbet etti. Kendisine son olarak yöneltilen ''Yakında cumhurbaşkanlığı seçimi olacak, otobüsün üzerine çıkmayı özlediniz mi?'' sorusuna, Cumhurbaşkanı Gül, hiçbir şey söylemeden gülerek cevap verdi.

Twitter kararı olumlu
Cumhurbaşkanı Gül, Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurular üzerine verdiği Twitter yasağını sona erdiren yürütmeyi durdurma kararının kendisi için sürpriz olmadığını söyledi. Gül, AYM'nin bir zamanlar siyasi kararlar veren bir kurumdan bugün adalete güveni artıran bir yargı kuruma haline gelmesine dikkat çekti.

Asıl sorun anayasa
Türkiye'deki asıl sorunun yeni bir anayasa yapamamak olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, "Anayasayı yapamayınca bu konular başladı. Meclis'in tıkanıp anayasanın yapılamamış olması bizim için üzüntü kaynağı oldu. Ümitsizlik havaları ondan sonra esmeye başladı. Ümit ederim buna tekrar döneriz" dedi.  Tunus örneğini veren Gül,şöyle devam etti: "Hatırlarsınız, ''Tunus bizden önce yapacak'' demiştim, yaptılar da. Bunların esas söylenme yeri TBMM'ydi. Biz bu çatışmacı siyasi gelenekten çıkmadıkça, yüksek gelirli toplum olmamız zor. Yüksek gelirli, gelişmiş ülke olmanın yolu, hukuktan ve demokrasiden geçiyor."

Parlamenterizim iyi ama..
Cumhurbaşkanı Gül, Anayasa'ya göre en az yüzde 50 ile seçilecek bir Cumhurbaşkanı ve yüzde 35 oyla seçilen bir hükümet arasında çatışma olup olmayacağı sorusuna da şu cevabı verdi: "Bu işlere konjonktürel değil, uzun vadeli bakmalı. 4-5 ay sonraki durum şöyle olur, ama 4-5 yıl sonrası için farklı olmamalı. Problemli noktaları görüp o problemleri yok etmek akıllı insanların yapacağı şeyler olmalı. Yoksa problem ortaya çıkınca yapılırsa reaksiyonel oluyor. Onun için doğru olan, soğukkanlı biçimde bunları yeni bir anayasa içinde yapmaktı. Eğer yeni bir anayasa süratli bir şekilde yapılmış olsaydı çelişkiler ayıklanırdı"

Gül 'Başkanlık mı' yoksa 'Parlamenter sistem mi' sorusuna da "Ben parlamenter sistemin Türkiye'ye daha uygun olduğunu söyledim. Bütün check ve balansları içinde taşıyan sistem daha doğrudur. Eğer aynı hassasiyetler gözetilebilse, ABD sistemi türü bir sistem de olabilir" yanıtını verdi.
Özerklik talebi Türkiye'nin gerçeğine uymaz

Cumhurbaşkan Gül Türkiye'nin en önemli sorunun Kürt meselesinin barışçıl yollardan çözümü olduğunun yineleyerek şunları söyledi: "Yapısal bir mesele ve bu konuyu ne kadar erken çözersek tahribatı ve o maliyeti o kadar az olur. Eğer konjonktür Kürt hareketinin içinde olanları farklı düşüncelere sevk ederse iş çok zorlaşır. 'Ben Kürdüm' diyenler başka memleketlerde de var, tıpkı başka ülkelerde yaşayan Türkler olduğu gibi... Herkes kendi memleketinde özgür olsun, demokratik hukuka sahip olsun. Titiz, ama hassas biçimde uğraşılması gereken bir konu bu. Bazen bu konuda yanlış söylemler duyuyoruz. Özerklik söylemleri gibi. Bunların Türkiye gerçeği ile bağdaşmadığını söylüyorum. Bu seçim döneminde de gördüm, bu söylemler doğru değil." Kürtlerin müzakere talaleri içinse Gül, "Konuşuluyor, konuşulmuyor mu? Önemli olan bu... İki ayrı millet, iki ayrı yapı var gibi göstermek herkese zarar verir" yorumunu yaptı.

Güvenlikçi değil özgürlükçü politika
Cumhurbaşkanı Gül, onaylaması içen Köşke'e gelecek olan MİT yasası için de "Şu anda şöyleyeceğim şey hiçbir şeyin reaksiyoner olmamasıdır. Bizim için güvenlikçi değil özgürlükçü politikaların esas olması gerektiğidir" diye konuştu.