'Ben, anamın babamın yaptığından özür dilemem'
TÜRKİYE Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Atatürk ilkelerindeki halkçılığın yeterince kavranmadığını savunurken, "Kavramış olsak bugün Türkiye’nin sosyal bir sorunu olmayacaktı" dedi. Feyzioğlu, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam kararında Turan Feyzioğlu'nun da imzasının bulunduğunu hazırlatan bir kişiye, "Hiç kimseden özür dileyecek bir şeyim yok. Ben, anamın babamın yaptığından özür dilemem" diyerek tepki gösterdi.

Trakya turuna çıkan Türkiye Barolar Birliği Başkan Metin Feyzioğlu Kırklareli’nin Lüleburgaz İlçesi’ndeki Aşkiye Neşet Çal Salonu'nda yaklaşık 600 kişinin izlediği 'Demokrasi Semineri' sırasında 1960 ve 1980 darbelerini anlatırken 3 fidanın da idam edildiğini söyledi. Bu sırada salonda kendisini dinleyen bir kişi ayağa kalkarak "3 fidanı asmak için toplanan imzalar ve CHP verilen 28 imzadan biri de babanıza aittir. Bunun için özür dileyecek misiniz?" diye sordu. Bu soruya sinirlenen Feyzioğlu tepki göstererek şunları öyledi:

"Hadi oradan sen de. Hiç kimseden özür dileyecek bir şeyim yok. Ben, anamın babamın yaptığından özür dilemem. Bu bana değil, babama yapılacak bir eleştirir. Hadi oradan. Bu yapılan çok ayıp ve çirkin. 3 fidanın asılmasının yanlış olduğunu söyledim. 3 fidanı ben mi astım? Buraya kendi ismimle geldim. Ben buralara kazıya, kazıya geldim. Ailemin konusu benimle ilgili değildir. Sen faşistsin."

Metin Feyzioğlu, Tekirdağ ve Kırklareli’ndeki ziyaretlerinin ardından dün gece Edirne’ye geldi. Feyzioğlu Edirne Baro Başkanı Özgür Yıldırım ile birlikte sabah Edirne Belediye Başkanı CHP’li Recep Gürkan’ı makamında ziyaret etti. Başkan Feyzioğlu, seçimi kazanan Recep Gürkan’ın Edirne’nin aydınlık yüzü olduğunu, kendisine başarı dilediğini söyledi. Atatürk’ün halkçılık ilkesinin yeterince bilinmediğini ve bu nedenle Türkiye’de sosyal devlet sorunu olduğunu öne süren Feyzioğlu şöyle devam etti:

"Halk deyince, akla halkçılığın gelmemesi mümkün değil. Anayasa’daki devletimizin değişmez nitelikleri arasında yazan sosyal devletin özü, çıkışı Atatürk’ün halkçılık ilkesidir. Halkçığı kavrasak, şehirlerden büyükşehirlere, İstanbul’a böyle bir göç olmazdı. İstanbul bütün Trakya’yı işgal edecek hale gelmezdi. İnsanlar yaşadıkları yerlerde karınlarını duyurup kopmazlardı. Örneğin Almanya’da 1 milyonun üzerinde nüfusu olan bir şehir bulamazsınız."

BARO ADLİ YARDIM HİZMETİ VERECEK

Edirne Barosunun maddi imkanları olmayan insanlara adli yardım hizmeti vereceğini anlatan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, belediyeden de alt yapı hizmetleri için destek isterken şöyle dedi:

"Sosyal devletle ilgili Edirne Barosuyla birlikte bir teklifte bulunmak istiyoruz. Adli yardım hizmetimizi yaygınlaştırabileceğimiz altyapıyı hazırlarsınız, Edirne Barosu ile maddi durumu olmayan insanlarımızın avukatlık, adalet hizmetlerine ulaşmasını sağlayabiliriz. Örneğin Ankara’da bazı belediyelerimizde bu çalışmayı yaptık. Çok faydalı oldu. İhtiyaç sahibi insanlar adliyeye gelip orada baronun yolunu bulacağına biz onların ayaklarına gidersek daha iyi olur. Kadına Karşı şiddetin önlenmesi, yurttaş haklarının anlatılması gibi her konuda yanınızdayız."

Edirne Belediye Başkanı CHP’li Recep Gürkan da baro ile uyumlu çalışmalar yürüttüklerini, siyasetin temel öğesinin halk olduğunu anlıttı. Gürkan, "Halk olmadan, halka rağmen siyaset yapamazsınız. Edirne’de paradigma değişikliğini sağlamayı başarmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki dönem halkçı belediyeciliğin ne olduğunu göstermeye çalışacağız" diye konuştu. Feyzioğlu ve beraberindekiler ziyaretin ardından Edirne’den ayrıldı.

3 FİDANIN ASILMASI HEPİMİZİN AYIBIDIR

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi tarafından bu yıl 50’ncisi düzenlenen Kiraz Festivali kapsamında sahil dolgu alanında açılan Kültür Çadır’ını ziyaret etti. Burada konuşan Feyzioğlu, Yüksek Adalet Divanı’nda yüzlerce kişinin yargılanması ve başbakan ve bakanların asılmasının övünülecek bir durum olmadığını söyledi. 

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Deniz’lerin asılmasının utancımız olduğunu hatırlatarak, "Bugün de uydurma delillerle hala yüreğimizde kahramanlıkları tescil edilmiş subaylarımız zindanda çürümeye terk edilmiştir. Mazotun parasını veren komutanımız zindandadır. Elebaşını paketlemiş komutanımız, sahte delillerle zindandadır. Olayın özeti şu: Bize ucu uzandığında sesimizi çıkartıyorsak, geç kalıyoruz. Başkanlarıma uzandığında bize çok çok uzak olsa bile ses çıkarmayı başarıyorsak o zaman doğru düzgün davranıyoruz” dedi.

Hükümetin tarım politikalarını da eleştiren Feyzioğlu, “Ergene’de balık tutmak yüzmek istiyorsak bir sistemli bir tarım politikamız olması gerekiyor. ‘Bundan sana ne’ diyenler olabilir. ‘Tarım seni ne ilgilendirir’ diyenler olacaktır. Cevabım iki türlü, birincisi Anayasa’nın 2’nci maddesinde sosyal devlet yazdığına göre, sosyal devlette bir coğrafya kavramı, kimya dersi konusu olmayıp tamamen hukuk konusu olduğuna göre bizim alanımıza girer. İkincisi, ben birilerinin bana izin verdiği konularda konuşacak, izin vermediği konularda susacak değilim. Sana ne diyerek sallarım” diye konuştu.

“ÇOCUKLARI DAĞA GÖTÜRÜLEN ANALAR BU İŞİ ÇÖZECEK”

Türkiye’nin bazı illerinden terör örgütü PKK tarafından zorla kaçırılıp dağa götürülen çocuklarla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Feyzioğlu, çocukları dağa kaçırılmış olan annelerin gösterdiği tepkinin terörü bitireceğini kaydederek, “Güneydoğu, Doğu bölgesinde yaklaşık 1 yıldır süren bir barış havası var. Barış ortamını terör örgütünün yol kesmelerle, kimlik kontrolleriyle, yol kapamalar ile zorlamasını son derece tehlikeli buluyorum. Devlet otoritesinin zorlanması anlamında görüyorum. Biz artık başka paragrafa geçmeliyiz, o paragrafta bireysel hak ve özgürlükler koşulsuz olarak tanınmalı ama devletin karşına başka otoriteler çıkarılmamalı. Bir nispi, yıllık huzurlu dönem terör örgütünü tekrar değerlendirmesine yol açmalıdır. Kim huzuru sükunu bozarsa halkın tepkisini alacak ve görecektir. Evlatları dağa kaldırılmış olan, terör örgütüne katılsın diye kaçırılmış olan annelerin vermiş olduğu tepki terör örgütünü dize getirecektir. Polis ve askeri tedbirlerin yapılamayanı Türkiye’ de annelerin yapacağına inanıyorum. Kadınların ve Annelerin gücü karşısında hiçbir güç dayanamaz. Annelerin tepkisini küçümsemek de hiçbir siyasi partiyi başarıya götürmez”dedi.

Çadır ziyaretinin ardınsan sahil dolgu sahayı gezen TBB Başkanı Metin Feyzioğlu Tekirdağ’dan ayrıldı.