15 Temmuz darbe girişiminden sonra Almanya’da Türk diplomatların iltica edip etmediği sorusu ilk kez resmen yanıt buldu. Alman hükümeti, aralarında eş ve çocukların da bulunduğu 35 diplomatik pasaportlunun iltica ettiğini açıkladı

TÜRKİYE’deki darbe girişiminden sonra Almanya’ya kaç Türk diplomatı iltica ettiği sorusunu, Almanya bugüne kadar yanıtlamak istemedi. Ergenekon savcıları Zekeriya Öz ile Celal Kara’nın Almanya’ya iltica edip etmediği sorularına da Alman hükümeti bugüne kadar açıklık getirmedi. Almanya’daki temsilciliklerden ne kadar diplomat ve askeri ataşenin Almanya’ya iltica ettiği sorusu üzerine birçok spekülasyon yapıldı. 

TÜRKİYE'YE DÖNMEDİLER
Berlin Büyükelçiliği bu spekülasyonların önüne geçmek için, altısı Dışişleri mensubu, üçü askeri ataşe dokuz kişinin Almanya’daki temsilciliklerden Ankara’ya çağrıldığını, altı Dışişleri mensubundan dördünün Türkiye’ye döndüğünü, ancak üç askeri ataşe ile iki Dışişleri mensubu diplomatın ise Türkiye’ye dönmediğini açıkladı. Büyükelçilik, Türkiye’ye dönmeyen diplomat ve askeri ataşelerin Almanya’ya iltica ettiklerine dair ellerinde bir bilgi bulunmadığını belirtti.

İADE EDİLECEKLER Mİ?
Yeşillerli milletvekili Özcan Mutlu, Türkiye’den kaç diplomatın Almanya’ya iltica ettiğini Alman hükümetine sordu. Hükümetten gelen cevapta, “Türkiye’de başarısız darbe girişiminden sonra 35 diplomat pasaportlu kişi Federal Göç ve Mülteciler Dairesi’ne (BAMF) iltica talebinde bulundu. Bu sayıya eş ve çocukları da dahil” denildi.

Alman Hükümeti, Özcan Mutlu’nun, “Hükümet, Türkiye’nin olası iade talebine karşı nasıl tavır takınıyor?” sorusuna da şu yanıtı verdi:
“Türk hükümetinden Türk vatandaşları için gelen iade talepleri Yüksek Eyalet Mahkemeleri ve Federal Savcılık tarafından tek tek ve derinlemesine inceleniyor. Yüksek Eyalet Mahkemeleri, Türkiye ile Almanya arasında uygulanan 13 Temmuz 1957 Avrupa İade Anlaşması’nın yanında, iade izninde insan hakları yükümlülüklerini de gözönünde bulunduran 2’nci ek protokolü temel alarak karar veriyor. Akabinde hükümetin onayı durumunda da tek tek ve esaslı bir biçimde inceleme yapılıyor.”