Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Pekin'den sonra ikinci durağı Endonezya'nın başkenti Cakarta oldu. Temaslarına ilk olarak Milli Güvenlik Enstitüsü'nü ziyaret ederek başlayan Erdoğan burada yaptığı konuşmada ve Cumhurbaşkanı Joko Widodo ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısında Türkiye'nın dış politikasına ilişkin önemli mesajlar verdi: 
 GAYRETİMİZ BARIŞ: Gerek Türkiye'nin bölgesinde gerekse dünyada tarihi gelişmelerin yaşandığı kritik bir dönemden geçiliyor. Türkiye, etrafındaki tabloya rağmen bölgesel ve küresel düzeyde barışın, huzurun, işbirliğinin güçlenmesi için gayret gösteriyor, mücadele ediyor. 
 MEZHEPÇİ POLİTİKALARIN SONU ACI: Ülkemizin ekonomik, sosyal, siyasi ve fiziki güvenliğini hedef alan tüm tahriklere karşı kararlı ve dirayetli bir duruş sergiliyoruz. Bölgemizde yaşanan sorunların mezhepçi ve ayrıştırıcı kışkırtmalarla diri tutulduğu, gerektiğinde tırmandırıldığı da açıkça ortadadır. Mezhepçi ve ayrıştırıcı politikaların uygulanma şekli, yöntemi ne olursa olsun, maalesef sonu hep daha fazla kanla, daha fazla gözyaşıyla, daha fazla acıyla bitiyor. Bugün Suriye'deki durum sebebiyle, hem ülkemizin, hem de uluslararası toplumun güvenliği ciddi tehdit altında. 
 DERDİMİZ İSLAM: İslam dünyası önemli bir dönüm noktasında. Bunların başında mezhepçilik sorunu bulunuyor. İslam adına veya Müslüman kisvesiyle nefret uyandıran suçlar işleyen teröristler, en çok bu sorundan (mezhepçilik sorunu) nemalanıyor. Bizim Sünnilik noktasında, Şia noktasında veya farklı mezhepler noktasında böyle bir derdimiz yok. Bizim tek derdimiz var; İslam, İslam, İslam. 
 DAEŞ PROJENİN ÜRÜNÜ: Maalesef Suriye'de rejim, kendi halkına karşı yürüttüğü mücadelede kimyasal silahlar, balistik füzeler ve terör örgütleri olmak üzere her türlü kirli yola başvurdu. Şu anda içindeyiz, tüm bu terör örgütleriyle ülkemiz karşı karşıya. DAEŞ terör örgütü işte böyle bir anlayışın, projenin ürünüdür. Bu örgütün yaptıklarının bizim dinimizde, ahlakımızda, vicdanımızda, kültürümüzde asla yeri yoktur. Bu örgüt eliyle dünya kamuoyuna servis edilen kaos ve terör görüntüleri, dünyadaki İslam ve Müslüman algısına çok büyük zarar veriyor. Bu sorunun çözümü için, hep birlikte ve kararlı bir duruş ortaya koymamız gerekiyor. 
 BMGK REFORMUNU ÇİN DE KABUL EDİYOR: Dünya 5'ten büyüktür. BM Güvenlik Konseyi'nde reform yapılması gerektiğini uluslararası platformlarda dile getirdik. Zira BM Güvenlik Konseyi'nin 5 üyesi tüm dünyada belirleyici konumda, dünyadaki 200'e yakın ülke bunlara mahkum mu? Şu anda mahkum. Çin Devlet Başkanı ile de bu konuları konuştuk. BM Güvenlik Konseyi'nde bir reformun olması gerektiğini Sayın Şi baktım o da kabul ediyor. 
 TERÖRÜN KAYNAĞINA BAKMADAN REDDETMELİ: Terörün, kaynağına ve kimliğine bakmaksızın, hiçbir sebeple meşrulaştırmadan, kategorik olarak reddetme iradesini hep birlikte göstermek mecburiyetindeyiz. Bakıyorsunuz şu anda Müslüman olduğunu söyleyen, fakat farklı mezhepten olduğu için ülkemdeki terör mücadelesinde ateist olanları dahi savunanların olduğunu gördüğümüz bir dünya var. Böyle bir yaklaşım tarzını görüyoruz, ama lafa geldiğinde Müslümanız diyor ama öbür tarafta terörist, aynı zamanda ateist olan örgütleri bu mezhep farklılığından dolayı savunanları görüyoruz. Öyleyse bunlara karşı uyanık olmak zorundayız, duruşumuzu buna göre sergilemek durumundayız. 
 YABANCI SAVAŞÇILAR BÖLGESEL ELE ALINAMAZ: Eğer bugün 'yabancı savaşçılar' dediğimiz bu başlıkta Avustralya'dan Suriye'ye DAEŞ'e katılmak üzere gelen savaşçılar varsa bunu siz sadece bir Suriye kapsamında ele alamazsınız, Irak kapsamında ele alamazsınız. Endonezya'dan eğer bir yabancı savaşçı Suriye'ye DAEŞ'e gelebiliyorsa bunu dar kapsamda ele alamazsınız. Demek ki dayanışma içerisinde bunlara karşı sınırlarımızı kapatmak durumundayız. Biz, baştan beri Endonezya ile bu konularda görüşmelerimizi, istişarelerimizi yaptık, yapıyoruz. Aramızda bu konuda herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. 
 ASEYAD'A ORTAK OLALIM: Asya-Pasifik bölgesinin küresel ekonomideki ağırlığı giderek artmakta. Türkiye olarak biz de bölgeyle ilişkilerimizi geliştirmeyi hedefliyoruz. Endonezya, ekonomik büyüklüğü ve ASEYAD içindeki lider konumuyla bizim için özel bir yere sahiptir. Onun için ASEYAD'da Türkiye olarak bir diyalog ortaklığı değil, istiyoruz ki biz de ASEYAD'ın içerisindeki ortaklardan bir tanesi olalım, hazır olduğumuzu da ifade etmek istiyorum. Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adana Pozantı'da PKK terör örgütü tarafından şehit edilen polis memurları İsa İpek ve Serdar Kazar'ın ailelerine başsağlığı telgrafı gönderdi. 

'TEK DE KALSAK TERÖRLE MÜCADELEMİZ SÜRECEK'
 HAKSIZ İTHAMLARDAN RAHATSIZIZ: Sözler ve eylemlerle ortaya koyduğumuz barış ve işbirliği mesajlarının, bazı çevrelerce yeterince algılanamadığını görmekten de üzüntü duyuyoruz. Bilhassa Suriye'de yaşanan ve bizi de doğrudan tehdit eden olaylar üzerinden Türkiye'ye yöneltilen, kimi zaman iftira seviyesine varan haksız ithamlardan, fevkalade rahatsızız. 
 SORUMLULUK TÜRKİYE'YE YIKILMAK İSTENİYOR: Kendi vatandaşlarının terör örgütleriyle ilişkilerini takip eden, zamanında ve etkin müdahale gerçekleştirmeyen ülkelerin, tüm sorumluluğu Türkiye'nin üzerine yıkmaya çalıştıklarını görüyoruz. 
 ETKİN MÜCADELE: Suriye ile 910 kilometrelik sınırı olan, bu sınır boyunca sığınan 2 milyon misafiri bulunan Türkiye, teröristlerle de etkin bir mücadele yürütüyor. Türkiye yaptığı çalışmaların önemli bir kısmını kendi imkan ve kabiliyetiyle yapıyor. Buna karşılık, birçok ülke, teröristler konusunda hala Türkiye ile yeterli bilgi paylaşımı yapmıyor. Biz, terörle ve teröristlerle mücadelemizi, tek başımıza da olsak, sonuna kadar sürdüreceğiz. Diğer yandan, uluslararası terörizmle mücadeleye özel bir önem veriyoruz. 

CUMA'YI, İSTİKLAL CAMİSİ'NDE KILDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan Çin ziyaretinin ardından geçtiği Endonezya'nın başkenti Cakarta'taki resmi temasları kapsamında, İstiklal Camisi'ni ve Kalibata Milli Kahramanlar Mezarlığı'nı ziyaret etti. Erdoğan cuma namazını da İstiklal Camisi'nde kıldı. Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo tarafından Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda resmi törenle karşılanan Erdoğan, mevkidaşı ile gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Endonezya Temsilciler Meclisi Başkanı Setya Novanto'yu da ziyaret eden Erdoğan, Cumhurbaşkanı Widodo tarafından onuruna verilecek akşam yemeğine katıldı.