Cumhurbaşkanı Erdoğan, KADEM I. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi'ne katıldı. 

Erdoğan burada yaptığı konuşmada Kadın ve Adalet konusunda mesajlar verdi. Erdoğan'ın, "Hani bizim Gencebay'ımız var ya. Batsın bu dünya diyor. Evet batsın bu dünya. Çünkü adalet yok." sözleri salondakileri güldürdü.

SÖZÜ 'KADIN VE ADALETTEN' GALATAPORT İHALESİNE GETİRDİ

Erdoğan sözü evirip çevirip Galataport ihalesine getirdi ve, "Başbakanlığım döneminde Galataport ihalesi yaptık, ihale bitti, kazanan belli. İhaleden sonra 2 yıl neredeyse geçti. Şimdi bakıyorsunuz yargı karar veriyor yürütmeyi durduruyor. Böyle bir anlayış olabilir mi? İhale bitmiş herşey bitmiş. Siz 2 yıl sonra karar veriyorsunuz. Şimdi bu yatırımcı projesini yapmış herşeyi yapmış milyonlarca dolar harcamış. Ee bu yatırımcı bu ülkede bu ülkenin yönetimlerine güvenip de bundan sonra yatırım yapabilir mi? Şimdi ben ülkemde bu yargıya nasıl güveneceğim, nasıl inanacağım." dedi.

CUMHURBAŞKANI İHANET İÇİNDE OLURSA

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhurbaşkanı ihaneti vataniye içinde olursa suçludur, peki yargıç ihanet içinde olursa necidir? Burası önemli. İki yıl geçiyor siz böyle bir karar vermiyorsunuz 2 yıl sonra veriyorsunuz. Bu vatan perverlik midir, milliyetperverlik midir?"

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Modern dünyada insan ve insanlığa ilişkin her meselenin bir şekilde ele alındığını biliyoruz. Ama sorunlara karşı bütüncül adil bir yaklaşım ortaya konamadığını üzülerek müşahade ediyoruz. 

Sorunlara duyarsız bir çağda yaşıyoruz. Çevre konusunda aşırı duyarlılık gösteren kesimlerin silahlanma konusunda son derece duyarsız olduğunu görüyoruz. Başka ülkelerin çevre sorunlarına hassas olanların kendi ülkelerinin çevre sorunlarına karşı duyarsız olduğunu görüyoruz. Belli ülkelerde en küçük bir demokrasi ihlalini büyük mesele haline getirenlerin başka bir takım ülkelerdeki demokrasi katliamlarına darbe girişimlerine gözlerini kapattıklarını görüyoruz. 

Fok balıklarının avlanılmasını küresel mesele haline getirenlerin Filistin'de Suriye'de Gazze'de binlerce çocuk ve kadın katledilmesine en küçük bir duyarlılık göstermediğine şahit oluyoruz. Şu anda Suriye'de 300 bine aşkın insan öldürüldü. Hala dünyanın sesi yok. Kendileriyle hep görüşüyorum. Ama söylediklerimle kalıyorum. En ufak bir hassasiyetleri yok. Tek hassasiyetleri var, o da petrol. 

DÜN BİR MİSAFİRİM VARDI

Dün bir misafirim vardı. 30 yaşındaki evladının helikopterden sniper ile nasıl vurulduğunu anlattı. Eşimle birlikte dinledik o annenin acısını. Uluslararası bir mahkemeye gidebilecek miyim diyor. Ülkemde dava açamıyorum diyor. Eğer açarsan durum daha kötü olur diyor. Böyle bir dünyada yaşıyoruz. Onlarca yüzlerce binlerce örneği var. Bütün bu çifte standartlar bu ikircikli yaklaşımlar aslında sorunların çözümünde en büyük eksiğin adalet duygusu olduğunu bize gösteriyor. 

BATSIN BU DÜNYA

Hani bizim Gencebay'ımız var ya. Batsın bu dünya diyor. Evet batsın bu dünya. Çünkü adalet yok. 

O ÜLKENİN LİDERİYLE BARIŞMAM

X ülkenin lideriyle barışmamı istediler. Barışamam. Onu kabul de edemem. Zira zalimin zulmüne rıza zulümdür. Zalimlarden olmak istemiyorum onun için de bu zulme rıza gösteremem, kendisini de asla kabul edemem. Beni ne öylesi ne böylesi ilgilendirmiyor. Bu makamda bulunduğum sürece böyle bir şeyi asla yapmam. Günde 3 bin insanın öldürüldüğü yakın siyasi tarihte görülmüş hiçbir ülke yok. İşte Mısır bunu yaşadı. Oylarıyla iktidara gelmiş bir lideri devirdiler. Demokratik ülkeler ne oluyor dedi mi? Hala başgöz ediyorlar. Meşruiyet kavgasını sürdürüyorlar. Siz meşru görseniz de, biz meşru görmeyeceğiz. Farkımız bu. 

BEYAZ ADAM İLE SİYAH ADAMIN ARASINDAKİ...

Bugün bizim küresel sorunların hemen hepsinde asıl ihtiyacımız olan adalettir. Adalet mülkün temelidir. Irkçılığın çözümü adalettir. Beyaz ile siyah adam arasındaki ırkçılığı kaldırmanın yegane yolu adalettir. Antisemitizm ile islamofobyanın çözümü adalettir. Çevre kirliliğinin, demokrasi ve insan hakları ihlallerinin çözümü adalettedir. Savaşların yoksulluğun son bulmasında ihtiyacımız olan yegane duygu adalettir. Kadınların karşı karşıya kaldığı sorunların çözümünde de yegane yol kuşkusuz adalettir.

Hukuk ve yasa farklı şeylerdir. Ben hukuk arıyorum. Adil yargıç ve savcılar arıyorum. Adil yöneticiler arıyorum. Onu bulursanız huzur olur. İstediğiniz kadar cumhurbaşkanı başbakan olun, eğer adil yargıçlar yoksa durumunuz felakettir. 

GALATAPORT İHALESİ

Başbakanlığım döneminde Galataport ihalesi yaptık, ihale bitti, kazanan belli. İhaleden sonra 2 yıl neredeyse geçti. Şimdi bakıyorsunuz yargı karar veriyor yürütmeyi durduruyor. Böyle bir anlayış olabilir mi? İhale bitmiş herşey bitmiş. Siz 2 yıl sonra karar veriyorsunuz. Şimdi bu yatırımcı projesini yapmış herşeyi yapmış milyonlarca dolar harcamış. Ee bu yatırımcı bu ülkede bu ülkenin yönetimlerine güvenip de bundan sonra yatırım yapabilir mi? Şimdi ben ülkemde bu yargıya nasıl güveneceğim, nasıl inanacağım. Cumhurbaşkanı ihaneti vataniye içinde olursa suçludur, peki yargıç ihanet içinde olursa necidir? Burası önemli. İki yıl geçiyor siz böyle bir karar vermiyorsunuz 2 yıl sonra veriyorsunuz. Bu vatan perverlik midir, milliyetperverlik midir? Bunu konuşmak zorundayız. Böyle olursa biz ülkemizi ayağa kaldıramayız, uçuramayız. İşte burada bu proje düşünebiliyor musunuz neredeyse 1 milyar dolarlık projeyi ne kadar rahat engelliyorsunuz. Bunun benzeri bir çok proje var. Birileri cüzdanı bir yerde unutmuş vicdan da olmayınca öyle oluyor. 

ERKEKLER KAHVEDE PİŞPİRİK OYNASIN OLMAZ

Kadınları erkeklerin yaptığı heer işte çalıştaramazsınız. Komünist rejimlerde olduğu gibi eline ver kazmayı olmaz. Anadolu'da da yapmadılar mı aynı şeyi. Kadınlar iki büklüm. Erkekler kahvede pişpirik oynasın zar atsın. Böyle olmaz. 

BEN ANAMIN AYAKLARINI KOKLARDIM

Cennet anaların ayakları altındadır. Makamların en ulaşılmazı en üstünü anneliktir. Annelerin ayakları altı öpülür. Ben anamın ayağını koklardım, anneciğim çekme ayağını, orada cennetin kokusu var derdim. Bunu feministlere anlatamazsın. Onlar anneliği kabul etmiyor. Ama biz anlayana söylüyoruz. 

TÜRKİYE'DE 1 MİLYON 600 BİN MÜLTECİ VAR

Türkiye'de 1 milyon 600 bin mülteci var. Biz aynı hassasiyetle açık kapı politikamızı devam ettireceğiz.

BİZİMLE İSTİHZA EDEBİLİRLER

Birileri bizim tezlerimizi, ezber bozan çıkışlarımızı istihza konusu yapabilirler. Biz buna devam edeceğiz. Açıkçası kadınların hak mücadelesinde de Türkiye'nin yeni açılımlar yapması, yeni yaklaşımları gündeme getirmesi hayati derecede önem taşıyor. 

‘Birileri cüzdanı bir yerde unutmuş’
 
Bir yargıç söylemişti, vicdanıyla cüzdanı arasında diye. Herhalde böyle bir şey var burada. Birileri cüzdanı bir yerde unutmuş. Vicdanda olmayınca böyle şeyler doğuyor.
 
‘Kadınların ihtiyacı eşitlikten ziyade eşdeğer olmaktır’
 
Kadınların ihtiyacı olan şey nedir? Burada bazen erkek kadın eşitliği diyorlar. Kadın kadına eşitlik doğru olandır. Erkek erkeğe eşitlik doğru olandır. Ancak kadının özellikle adalet karşısındaki eşitliği asıl olandır. Kadınların ihtiyacı olan eşitlikten ziyade eşdeğer olabilmektir. Yani adalettir. Buna ihtiyacımız var.
 
‘Kadın ve erkeğin eşit olması fıtrata ters’
 
Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz, o fıtrata terstir. Tabiatları bünyeleri fıtratları farklıdır. İş hayatında hamile bir kadını erkekle aynı şartlara tabii tutamazsınız.  Çocuğunu emzirmek zorunda olan bir anneyi, bir erkek ile eşit konuma getiremezsiniz. Kadınları erkeklerin yaptığı her işi yaptıramazsınız, komünist rejimlerde olduğu gibi.  Eline ver kazmayı küreği çalışsın, olmaz böyle bir şey. Onun narin yapısına ters düşer. Anadolu'da da böyle yapılmadı mı? O garibim analarımız ne çileler çektiler be, kamburları çıktı. Erkekte kahvede pişpirik oynasın zar atsın.