Muğla Cumhuriyet Başsavcısı Necip Topuz, yaptığı yazılı açıklamada, 15 Temmuz 2016 tarihinde akşam saatlerinden itibaren başlayan ve ertesi gün de  devam eden, bir kısım askeri personel ve kamu görevlisinin de katılımıyla ortaya  çıkan eylemler sırasında Meclis'in bombalandığını, topluca katledilecek şekilde  sivillerin üzerine ateş açıldığını, Marmaris ilçesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a  suikast amacıyla iki şehidin de verilmesine sebebiyet veren cebir ve şiddet  kullanıldığını hatırlattı. Topuz, bu eylemler ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzen ve TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs edildiğine dikkati çekti.


Milletin feraseti, başta emniyet kuvvetleri ve diğer tüm kamu kurumlarının fedakarca, canı pahasına mücadelesi ile söz konusu girişimin bertaraf edildiğine dikkati çeken Topuz, açıklamasında, "İlimiz Marmaris ilçesinde yaşanan şüphelilerin eylemlerini, ülke çapındaki darbe girişiminden müstakil bir eylem olarak düşünmek mümkün değildir."ifadelerine yer verdi.

Faillerin emellerine ulaşabilmek amacıyla uygulamaya koydukları planın en önemli parçasının, olay tarihinde Marmaris ilçesinde bir otelde bulunan  Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast girişimi olduğunu vurgulayan Topuz,  açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"37 şüphelinin Ankara, İstanbul ve İzmir illerindeki planlama ve hazırlık aşamalarını takiben, 16 Temmuz 2016 tarihinde İzmir ilinden helikopter ile ilimiz Marmaris ilçesine geldikleri, müşteki Sayın Cumhurbaşkanının kısa bir süre evvel Marmaris ilçesinden ayrılmış olması nedeniyle kendisine  ulaşamadıkları, ancak burada Sayın Cumhurbaşkanımızı korumakla görevli olan müştekilere tehdit ve hakaretlerde bulunmaktan, şiddet uygulamaktan, onları hürriyetlerinden yoksun bırakmaktan çekinmedikleri, müşteki polislere ve müşteki Sayın Cumhurbaşkanına hakaret içerikli sözler sarf ettikleri, devletimizin güvenlik güçleri ile çatışmaya girdikleri, iki kahraman güvenlik görevlisini şehit ettikleri gibi müşteki sivil vatandaşlara ait ev, otel, otomobil gibi  taşınır taşınmaz mal varlıklarında hasar meydana getirdikleri, bir kısım şüphelinin eyleme fiilen iştirak etmeyip eylemin planlanması aşamasında şüphelilere görev tevdi ederek onları azmettirdikleri, bir kısım şüphelinin ise fiilen eyleme iştirak eden şüphelilere yardımda bulundukları tespit edilmiştir."


"AMAÇLARI CUMHURBAŞKANINI ÖLDÜRMEKTİ"
Eyleme katılan şüphelilerin Marmaris'teki eylemlerinin niteliği, kararlı tutumları, her birinin özel olarak seçilmiş askerler olmaları, yanlarına aldıkları silah ve mühimmat ve dosya kapsamındaki diğer bilgi ve belgeler dikkate alındığında eylemin suikast amacıyla gerçekleştirildiği kanaatine varıldığını belirten Topuz, açıklamasına şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanına yönelik suikaste teşebbüs eylemi ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığımız ve Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından derhal soruşturma başlatılmış, aynı gün eylemi gerçekleştiren kişilerden olduğu anlaşılan 13 şüphelinin kimlik bilgileri tespit edilmiş ve gözaltına alınarak Cumhuriyet Başsavcılığımızca ifadelerine başvurulmuş ve sevk edildikleri Muğla Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce sorgularının ardından tutuklanmışlardır. Olay  tarihinde eylemi gerçekleştirmek üzere 37 şüpheli askeri personelin Marmaris ilçesine geldikleri tespit edilmiş, bunlardan 36'sı 1 Ağustos 2016 tarihine kadar değişik zamanlarda güvenlik güçlerince yakalanmışlardır. Bir şüpheli ise halen aranmaktadır. Soruşturma kapsamında, suikaste teşebbüs eylemini gerçekleştirmek üzere fiilen Marmaris ilçesine gelen 37 şüpheli askeri personelin yanı sıra bu  kişileri azmettirdiği veya yardımda bulunduğu yönünde haklarında kamu davası açılmasına yeterli şüphenin hasıl olduğu 9 şüphelinin daha bulunduğu kanaatine varılmış, bu şüphelilerden 8'i tutuklanmış olup birinin ise hakkında çıkartılan yakalama emri gereğince aranmasına devam edilmektedir."


BAŞ SANIK FETULLAH GÜLEN
Başsavcı Topuz, "FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü lideri olan şüpheli Fetullah Gülen de Türk Ceza Kanununun 220/5 maddesinde yer alan 'Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır.' hükmü gereğince iddianamemizde şüpheli sıfatıyla yer almaktadır. Dolayısıyla dosyamız kapsamında 47 şüphelimiz olup, bunlardan 3'ü firari durumda, diğerleri ise tutuklu durumdadır" dedi.
Duruşmanın Muğla'da olacağını belirten Topuz, "Sanık sayımız 47 kişi.  Bunlardan 3'ü firari. Firarilerden biri de bir numaralı sanığımız. Şu an için  duruşma tarihi tam olarak belli değil. Ağır Ceza Mahkemesinden bize bir bilgi gelmedi" ifadesini kullandı.
19 AYRI SUÇTAN YARGILANACAKLAR
Başsavcı Necip Topuz, şüpheliler hakkındaki kamu davasına konu edilen  suçların, "Cumhurbaşkanına Suikast", "Anayasayı İhlal", "Yasama Organına Karşı  Suç", "Hükümete Karşı Suç", "Silahlı Terör Örgütü Yöneticisi Olma", "Yerine  Getirdiği Kamu Görevi Nedeniyle Kasten Öldürme", "Yerine Getirdiği Kamu Görevi  Nedeniyle Kasten Öldürmeye Teşebbüs Etme", "Kasten Öldürmeye Teşebbüs",  "Zincirleme Şekilde Cebir ve Tehdit Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun  Kılma", "Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama", "Zincirleme Şekilde Silahla  Tehdit", "Cumhurbaşkanına Hakaret", "Zincirleme Şekilde Kamu Görevlisine Görevi  Nedeniyle Hakaret", "Kamu Malına Zarar Verme", "Mala Zarar Verme", "Nitelikli  Olarak Konut Dokunulmazlığının İhlali" ve "Nitelikli Yağma" olduğunu kaydetti.
203 KİŞİNİN İFADESİ ALINDI
Bu suçların her bir şüphelinin kasıt ve eylemleri dikkate alınarak ayrı ayrı değerlendirildiğine işaret eden Topuz, açıklamasına şöyle devam etti:
"44'ü şüpheli, 73'ü mağdur/müşteki ve 86'sı tanık olmak üzere toplam  203 kişinin ifadesine başvurulmuş, kurum ve kuruluşlar ile adli makamlara yönelik çok sayıda yazı yazılmış, diğer Cumhuriyet Başsavcılıklarına adli arama ve el koyma işlemlerinin yapılması, ifade alınması gibi nedenlerle 57 talimat gönderilmiş, Muğla Sulh Ceza Hakimliklerinden 44 şüphelinin tutuklanmasına, 3 şüphelinin yakalanmasına ilişkin alınan kararların yanı sıra adli arama, el koyma ve dijital veriler üzerinde inceleme yapılmasına yönelik onlarca ayrı karar alınmış, şüphelilerden, olaya karışan helikopterlerden, olay yerinden ve yaptırılan adli arama işlemlerine konu olan diğer yerlerden temin edilen materyaller üzerinde parmak izi, biyolojik ve balistik konularında çok sayıda kriminal rapor alınmış, bu kapsamda toplam 2 bin 390 adet inceleme işlemi yaptırılmış, yine olay yeri ve civarını gösterdiği tespit edilen güvenlik kameralarının bağlı olduğu 14 ayrı DVR cihazı incelenmiş ve bu inceleme sonuçlarına ilişkin raporlar dosyaya dahil edilmiştir."
"MAÇ 90 DAKİKA, HENÜZ BİTMEDİ" NOTU
Topuz, soruşturmanın yaklaşık 4 ayda tamamlandığını kaydettiği  açıklamasında "İddianamemizde taraf olarak 2 şehidimiz, 74 mağdur ve müşteki ile  44'ü tutuklu, 3'ü yakalama emriyle aranmakta olan toplam 47 şüpheli yer  almaktadır." ifadelerine yer verdi. Soruşturma ile ilgili olarak ifade edilebilecek ve kamuoyunun  dikkatini çekebilecek birkaç hususa da değindiğini belirten Topuz, açıklamasına  şöyle devam etti:
"Şehitlerin vücutlarından çıkan mermi çekirdeklerinin hangi silahlardan atıldığı ve bu silahların kim tarafından kullanıldığı araştırılmış olup, şehit Mehmet Çetin'i şehit eden silahı hangi şüphelinin kullandığı belirlenmiştir. Şüphelilerden birinin kaleme aldığı (M.Ö.) ve eyleme iştirak eden  şüphelilerin suç işleme kararlılığına vurgu yaptığı ve içeriğinde '15 Temmuz'un bir son değil bir başlangıç olduğuna inanıyoruz. Sürecin bu şekilde devam etmeyeceği ortada. Maç 90 dakika henüz bitmedi' şeklinde ifadeler de içeren bir  not, cezaevindeki başka bir koğuşa göndermeye çalışılırken ele geçirilmiştir.

Şüphelilerden birinin (Ş.S.) kendilerini almak için alçalan ancak güvenlik güçlerinin açtığı ateş nedeniyle iniş yapamayan darbecilerin  kullanımındaki helikoptere ateş ettiği belirlenmiştir. Sonuç itibarıyla  yaptığımız soruşturma sonucunda, 15-16 Temmuz 2016 tarihinde ülkemiz genelinde yaşanan hadiselerle Cumhurbaşkanına suikast teşebbüsü eylemi birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu darbe girişiminin FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirildiği konusunda gerek dosyamız kapsamında ulaşılan deliller, gerekse açık kaynaklardan edinilen bilgiler çerçevesinde tereddüt bulunmamaktadır. FETÖ/PDY terör örgütünün söz konusu darbeyi gerçekleştirirken direnç noktalarını tasfiye etme noktasında hareket etmesi muhtemeldir."
FETÖ'YE EN SADIKLAR GÖREVLENDİRİLDİ
Topuz, darbenin önündeki en büyük engel olarak görülen Cumhurbaşkanı  Erdoğan'a yönelik suikast görevinin en sadık örgüt üyeleri tarafından yerine  getirilmesinin de tabii olduğuna işaret ettiği açıklamasında şunları kaydetti:
"Darbe teşebbüsünün en önemli basamağı olan Cumhurbaşkanına suikast  teşebbüsü eylemine terör örgütü üyesi olmayan askerleri dahil etme riskinin göze alınması beklenemez. Nitekim, şüpheli Z.K'nin Sayın Cumhurbaşkanımızı kast ederek koruma şube görevlisi polis memurlarını darp ederken 'Hani inimize girecektiniz, gördünüz mü biz sizin ininize girdik' şeklinde söylemlerde bulunması ve bir şüphelinin açıkça 'Aranızda hizmet hareketinden olmayan var mı?' şeklindeki  sorusuna diğer şüphelilerden olumsuz hiçbir cevabın gelmemesi de bu yaklaşımın en  önemli delili niteliğindedir. Bazı şüphelilerin ikrarı da gözden ırak  tutulmamalıdır.
Cumhuriyet Başsavcılığımızca hazırlanan iddianame 15 Kasım 2016  tarihinde görevli ve yetkili Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesine sunulmuş olup, bugün itibarıyla kabul edilerek kovuşturmaya başlanılmıştır. Bu vesileyle soruşturmada görev alan Muğla Cumhuriyet Savcılarına,  Marmaris Cumhuriyet Başsavcısı ve savcılarına, Muğla İl Emniyet Müdürlüğü görevlilerine sarf ettikleri insan üstü gayret ve fedakarlıklardan dolayı şükranlarımı sunuyorum."
CUMHURBAŞKANI ŞİKAYETÇİ OLDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, kendisine suikast düzenlemeye çalışanlardan şikayetçi olduğuna ilişkin dilekçeyi avukatı Hüseyin Aydın aracılığıyla Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.
2 POLİS ŞEHİT OLDU
Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grup askerin 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırı düzenleyen Özel Kevvetler ve MAK (Muharebe Arama Kurtarma) timlerinden oluşan 37 kişilik özel tim, başarılı olamayınca 2 polisi şehit edip kaçtı. Bu kişilerden aralarında Çiğli Ana Jet Üssü'nün imamı olduğu belirtilen 'Paşa' lakaplı astsubay Zekeriya Kuzu'nun da bulunduğu 25'i ilk olarak yakalanarak tutuklandı. Daha sonra Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda tabur komutanı olan Binbaşı Şükrü Seymen ile önceden aynı birlikte eğitim alıp görev yapan askerlerden seçtiği Yüzbaşılar İsmail Yiğit, Mustafa Serdar Özay, Muammer Gözübüyük, Ergün Şahin, Bahadır Sagun, Mehmet Öztürk, Üsteğmenler Murat Köse, Mehmet Demir, Enes Yılmaz; Teğmen Muhammet Burak İpek da sonradan yakalanarak tutuklandı. Firari Yüzbaşı Burkay Karatepe'nin ise yakalanması için çalışmaların sürdüğü bildirildi.