Şimşek'in yazısından bazı bölümler:
Ve maatteessüf hâlâ gizli bir el, milli savunma sanayiinin kalkınmasını engelleyebilmek için elinden geleni ardına koymuyor. Amerika’dan veyaİsrail’den alınan veya alınacak ithal İHA sistemlerinin hizmete sokulmasına gösterilen yaklaşım ile yerli, milli ve özgün İHA sistemlerinin TSK bünyesinde hizmete başlaması arasında dağlar kadar farklar oluyor. “Yabancıya geç, milliye dur” diyen bir mekanizma söz konusu. Sadece milli İHA sistemlerinde değil, sivil alımlarda da durum farklı değil.
Asıl meselemiz, uygun bir modelle ülkemizin her türlü insan ve teknolojik kaynaklarının sorunsuz bir şekilde ülke savunması için hizmete sokulmasıdır. Önceliğimiz özel, yarı resmi ve kamu kurumları arasındaki koordinasyon ve uyumu sağlayacak en uygun modelin bulunmasıdır.
UYGULAMAYA SOKULMASI GEREKİYOR
Bu uyumun nasıl olması gerektiği, geçen hafta ilk milli İHA sistemi BayraktarTB2’nin Roketsan’ın UMTAS füzesiyle donatılıp başarılı denemeler yapmasıyla ortaya çıktığı söylenebilir. Baykar Makina ilk milli İHA sistemini TSK’ya teslim ettikten sonra Aselsan’ın da uygun donanımları ve optik kameraları geliştirmesi,Roketsan’ın füzeleri hazırlaması ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın koordinasyonu sağlayarak bu ekosistemi TSK çatısı altında uygulamaya sokması gerekiyor.
Hatta milli İHA sistemlerinin daha fazla uçurularak geliştirilmesi ve bir üst segmente geçmesinin yollarının aranması da şart. Bunun için de Türkiye’nin henüz geliştiremediği türbin motorlara ihtiyacı var. Taktik İHA sisteminin bir basamak yukarıya taşınmasında şu an Türkiye’nin önündeki en büyük engel, türbin motor. Dolayısıyla yol haritasının çıkarılıp modelin ortaya konularak ekosistemin sağlıklı işlemesinin yolları aranmalıdır.
ARTIK BU DÖNEMLERİN KAPATILMASI GEREKMEZ Mİ?
Mesela Türkiye, PKK ile mücadele için İsrail’den satın aldığı Aerostar İHA sistemlerini çeşitli sorunlar sebebiyle iade etmek istemişti. Ama bağlayıcı anlaşmalar sebebiyle hem İHA’ları kullanamamış hem de maddi kayıpları giderecek şekilde iade yapamadığından depoya kaldırmıştı. 2008 yılında alınan Aerostar marka üç adet 200 kg ağırlığındaki küçük taktik İHA sistemleri, ancak 2 yıl kullanılabilmişti. Fakat ne derece verim alındığı bilinmediği gibi hazır ithal ürünlerin kullanılmasına gösterilen ilgi sebebiyle milli sistemlerinin gelişimi de engellenmişti. Artık bu dönemlerin kapatılması gerekmez mi?
Şimdi elde ettiğimiz başarıya bir de şu açıdan bakın: TSK envanterine giren ilk yerli ve milli İHA Bayraktar TB2, kanatlarındaki her biri 37.5 kg ağırlığında ikiRoketsan füzesiyle havada 25-30 bin feet yükseklikte 24 saat görev yapacak. Olası bir terör veya risk halinde hedefi % 100 isabetle ve hiçbir risk olmadan anında yok edecek. Kandil’de Türkiye’yi karıştırmak için çalışan ve aleyhimizdeki herkese destek verenlerin durumunu ve onları himaye edenlerin tepkisini varın hesap edin...
KRİTİK BAŞARI SAĞLANDI
Gerçekten kritik bir başarı sağlanmıştır. Bu başarı Türkiye’yi silahlı İHA üretenABD, İsrail ve Çin gibi ülkelerin ligine taşıdığı için önemli. Rusya ise hâlâ taktik İHA sistemi üretmeyi başarabilmiş değil. Yaklaşık 5 milyar dolar bütçe ayırmasına ve konvansiyonel savunma teçhizatları üretimindeki tecrübesine rağmen böyle bir sisteme kavuşabilmiş değil.
ABD’li General Atomics tarafından üretilen Predator ve Reaper, İsrailli IAItarafından üretilen Hermes, Çinli ALIT firmasının üretimi CH-3 ve İran’ın Shahed 129 silahlı İHA sistemlerinden sonra dünya arenasında artık TSK’nın envanterindeki TB2 İHA sistemleri de anılmaya başlandı.
Ülkemize hayırlı olsun, emeği geçenlere tebrikler...
