Koç, seçim sonuçlarını eleştiren Muharrem İnce'ye çok sert mesajlar gönderdi.CHP Parti Sözcüsü Haluk Koç, Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın YSK’nın kesin seçim sonuçlarını açıklayacağı 15 Ağustos’tan sonra görevine devam etmesi halinde yapacağı işlemlerin yok hükmünde sayılacağını söyledi. Anayasa’nın 101. ve 102. maddelerinin açık olduğunu ve seçilen kişinin hem parti hem de TBMM üyeliğinin biteceğini belirten Koç, Erdoğan’ın 28 Ağustos’ta yapılacak olan AK Parti Kongresi’ne Başkanlık edemeyeceğini ifade etti. Koç, konuyla ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunulduğunu kaydetti.




Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan MYK öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Koç, halkın oylarıyla Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Ağustos’tan itibaren parti Genel Başkanı ve Başbakan olarak herhangi bir işlem yapamayacağını belirtti. Koç, “Anayasa’nın 101 ve 102 içindeki maddelerinde fıkralar çok açık hukuki yol haritası ortaya koyuyor. ‘Cumhurbaşkanı’nın YSK tarafından kesin seçim sonuçlarını açıklamasının ardından meclis ile ilişiği kesilir.’ deniyor. Göreve başlanması beklenmeden bu süreç başlar deniliyor. Burada hukuken bu statü 15 Ağustos akşamında belirlenmiş gerekiyor. Cuma günü resmi sonuçları ilan ettiği anda seçilen Cumhurbaşkanı’nın hem TBMM üyeliği hem de siyasi partiyle bağlantısı otomatikman bitiyor. Şimdi burada Erdoğan bu hükümler çerçevesinde bu sıfatıyla kongreyi yönetmesi söz konusu değildir. Erdoğan’ın iştirak ettiği ve AKP’nin işlemleri yok hükmünde olacaktır. 27 Ağustos tarihinde yapılacak olan kongrenin de tüm hükümlerinin yok hükmünde olması doğal sonucudur. 15 -27 Ağustos arasındaki tasarruflar da Başbakan olarak tüm işlemler yok hükmünde olacaktır. Başbakan imzasıyla başta TBMM olmak üzere iadesi ve işleme alınmaması gerekmektedir. Burada Cemil Çiçek’e de önemli bir hukuk görevi düşüyor.” dedi.

"DAHA İLK ADIMINDA ANAYASAYI İHLAL ETMEYE BAŞLADI"

Erdoğan’ın görevini yapamayacağına ilişkin itirazları yaptıklarına değinen Koç şöyle dedi: “Bu süreçle ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunuldu. Bundan sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Anayasa’nın 101. ve 108. maddeler ve siyasi partiler yasasındaki maddeler sonucunda değerlendirmeler yapması gerekir. Bunun sonucu yüzde 51.7 ile Cumhurbaşkanı seçilen kişinin daha ilk adımda Anasyasa ihlallere daha ilk günden başlamış olması ve önümüzdeki günlerde tek adam rejimine gidecek ve Anasaya’yı takmayacak bir rejime gidecektir.”

"İHSANOĞLU'NA DESTEK VERMEYENLER HESAP VERMELİ"

CHP’nin çatı aday formülü ile destekledikleri Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun seçimi kaybetmesinin ardından parti içerisindeki muhalefetin yaklaşımını eleştiren Koç, “İhsanoğlu’nun adaylığına destek vermeme, alanlarda sorumluluk almama ve sandığa gitmeme yaklaşımlarını etik olarak sorgulamaları gerekir. Tüm ekonomik yokluklara, seçimlerin örgütte oluşturduğu yorgunluğuna ve İhsanoğlu etrafında oluşturulan seçmenin sandıktan uzaklaşmasına neden olabilecek yaklaşımlarda bulunanların bugün hesap soruyoruz diye ortaya çıkanların öncelikle kendilerine hesap sorulması gereken kişiler olduğu herkesin bilgisi dahilindedir.” ifadelerini kullandı.

"KURULTAY İSTEYENLERE ENGEL OLMAYIZ, GÜÇLERİNİ ORTAYA KOYSUNLAR"

Seçim süreci boyunca eksiklikleri olduğunu ve bunun için özeleştiri yaptıklarını kaydeden Koç, Kurultay çağrısı yapan muhalefetin de gücünü ortaya koyarak özgür bir şekilde seçim isteyebileceklerini kaydetti. Koç konuşmasına şöyle devam etti: “CHP’nin eksiklikleri olabilir. Ekonomik sorunları olabilir. Bir devlet partisi haline gelen AKP’nin yanında organizasyon sorunları da olabilir. Ama CHP’nin bu seçimlerde ortak aday noktasındaki iyi niyeti, siyasi fedakarlığı bir çok gözlemci tarafından teslim edilmektedir. CHP kuralları, tüzüğü, ilkeleri olan bir partidir. Günübirlik kurulmuş bir parti değildir. CHP yönetiminin kendilerine göre taleplerle ortaya çıkanlara karşı tavrı da nettir. Hiçbir CHP yöneticisi eğer bir kurultay çağrısı yapılacaksa hiç kimseye imza verin ya da vermeyin diye bir telkinde bulunmayacaktır. İstedikleri imzalar toplandığında hiç kimsenin kurultayın toplanma endişesi de bulunmamaktadır. CHP artık kendi yakın dönem siyasi tartışmalarını öne alan yaklaşımlara AKP’nin fetret dönemi yaşadığı şu dönemlerde asla izin vermeyecektir. CHP kendi koyduğu stratejinin seçim sonuçlarıyla birlikte özeleştirini yapıyor. Ancak tartışmaların AKP içinden uzaklaşılıp kendi içine girecek tartışmalara karşı siyasi stratejilerini geliştirecektir.”