Davuoğlu, NTV'de katıldığı canlı yayında gazeteci Oğuz Haksever'in gündeme dair sorularına yanıt verdi.
İşte Davuoğlu'nun konuşmasından önemli ayrıntılar..

"ÜZERİMİZDE BİR SORUMLULUK VAR"
"Devletimiz hala güçlü bir devlet. Bünyamnin Aygün'ün güzel sözlerini bugün gazetede okudum. Empati yaptığımda dedim ki üzerimizde bir sorumluluk var.

Daha önceki Türkiye'deki afetlerde nasıl zor organize olduğumuzu biliyoruz. Şimdi tek bir düğmeyle AFAD devreye giriyor."

"SURİYE BİZİM KONTROLÜMÜZDE DEĞİL"
"Suriye bizim kontrolümüzde olan bir yer değil. Haksız suçlamalar eleştirilerle muhatap oluyoruz. Suriye'de bir büyük yangın var. Bunu tetikleyen bir rejimden bahsediyoruz. Burada Türkiye her zaman Suriye halkının yanında olmaya çalıştı. Bizimle oradaki bir grup arasında çatışma yaşanmadı."

"HUKUKİ DENETİME HEPİMİZ AÇIĞIZ"
(Hatay'daki TIR olayı) Hem Türkiye Suriye'ye müdahil olmasın deniyor hem bir vatandaşımızın başına bir şey geldiğinde Türkiye gücünü kullansın deniyor. Etkinizin olmadığı bir yerde sözünüz geçmez. 911 kilometre sınırınız var. Böyle bir coğrafyada devlet her türlü tedbiri alır. Hukuki denetime hepimiz açığız.

Burada hepimizi dikkat etmesi gereken böyle bir savaş sürerken Türkiye sanki radikal örgütlere destek oluyormuş gibi görüntülerden kaçınmalıyız. O TIR Türkmenlere yardıma gidiyordu. TIR'ın çıktığı kapıda Türkmenler olmadığı söyleniyor. Bilenler bilir, Türkmenlerin bulunduğu bölgeye çıkan Yayladağı kapısının karşısı halen rejimin elinde. Yani o kapıdan çıkarak Türkmenlere yardım götürmek mümkün mü? Açıklama yapıldı. Bunun için de gerekli hukuki prosedürlerin hepsi tamamlandı. Hukuk-siyaset ilişkisini doğru tanımlamak gerekir. Burada hukuk dışı bir eylem yok. Şu anda bizim 911 kilometrelik sınır boyunda rejimin elinde bulunan tek sınır kapısı var. Burada herhangi bir tereddüt göstermemek gerekir.

"TÜRKİYE BÜYÜK BİR GÜÇ OLMUŞTUR"
"Biz ortak bir gemide seyahat ediyoruz. Son 10 yılda Türkiye'nin biriktirdiği güç, modern dönemde hatta daha öncesinde elde edilen güçten çok daha fazladır. Toplum kendini toparlamıştır."

"Türkiye büyük devinimler yaşayan bir ülke. Tarihin hakkını veren bir ülke varsa bugün bu Türkiye'dir."

"10 yıl içinde dikkat çeken bir güç biriktirdik. GSMH'nin 10 yıl içinde 4 misli arttığı başka bir dönem gösteremezsiniz."

"Hepimizin şunun farkında olmamız lazım. Bu gemi su alırsa bu devinim öyle bir şekle dönüşür ki herkes bundan olumsuz anlamda nasibini alır."

" O SAVCI DEVLETLE KONUŞABİLİRDİ"
"Bu savcı arkadaşımız böyle bir şey aldığında o sürece varmadan devletin ilgili merciileriyle konuşabilirdi. Belli ki olağanüstü bir durumdur. Bu yazıya dökülmeden devletin kendi içinde çözülecbilecek bir mesele olabilirdi. Neredeyse aylardır 'Türkiye radikal örgütlere destek sağlıyor' düşüncesinin içerden çıkması engellenbilirdi. Nasıl Bünyamin'in kurtarılmasına hep beraber sevindik.. Türkiye Cumhuriyeti devleti bugün sadece 75 milyonun beklentilerinin ötesinde bir yere geçmiştir. Sayın Başbakanımız da söyledi. Etik kaygılardan soyutlanmış bir siyaset herşeyini kaybeder. Gereği neyse yapılır. Hukuk dışı hiç bir eylemi techiz etmek mümkün değil. Bu dönemde hepimizin elde ettiğimiz kazanımları korumaya özen göstermesi lazım."

"SEÇİM ÖNCESİ OPERASYON DÜŞÜNDÜRÜCÜ"
"(Derin operasyon)17 Aralık'la ilgili, yolsuzluklarla ilgili ne tedbir alınması gerekiyorsa alınır. Yasal süreç işletilir. Ama aylarca yıllarca bekletilen dosyalar, ani bir haberle çıkıyor. Burada şimdi bir hukuki süreç işliyor. Benimle ilgili de bir iddia olsa araştırılmalı. Arkadaşlarım da bunu söylediler. Başbakan'a istifalarını ilk gün sunduklarını belirttiler. Hukuki sürecin neticesini beklemek gerekir. Öyle bir algı oluşturulmaya çalışıldı ki sanki bütün hükümet büyük bir yolsuzluk içinde, Türkiye büyük bir bunalımın içinde. 11 yılda yaptığımız bir çok devrim var. Ben bir tek şeyi söylerim 'Bizim yaptığımız en güzel devrim özgüven devrimidir.' 2001 ayakta kalmaya mecali kalmamış bir ülke vardı. Şimdi kendinden bahsettiren bir ülke. Yapılmak istenen şey özgüvenimizi yıkmak. Saldırı hükümetimize değil Türkiye'ye. Yolsuzlukla karşı mücadelede kim engel çıkarırsa kendi evlatlarımızla ilgili de olsa o kişiye 'kenara çekil' deriz. Ama gridir insanoğlu. Beyaza da siyaha da yaklaştığı anlar olur. İmtihan halindeyiz. 1 hafta 10 gün içerisinde bütün suçları biriktirip kollektif bir suç var hükümetin değişmesi gerekiyor dediğinizde demokrasiye de hukuka da ihanet edersiniz. Kimse ailemiz etrafımız incelenmesin demedi. Türkiye'yi 3 kritik seçim beklerken bunlar devreye girdiği zaman bunlar insanın aklına gelmeye başlar. Türkiye'yi bu psikolojiye kimsenin sokmaya hakkı yok. Dışarıda kredi değerlendirmesi yapanlar şu yolsulzuk bu yolsuzluk bakmazlar. Yönetilme kabiliyetini kaybetti mi buna bakarlar. Oluşturulmak istenen algı bu. Bugün değil aylardır yıllardır böyle bir algı oluşturulmak istendi. Hepimizin çocuklarının kaderinden bahsediyoruz."

"SANDIKLA GELEN SANDIKLA GİDER"
"'200 yıllık modernleşme tarhimizin en büyük kazanımı nedir?' derseniz bu milletin sandığa olan güveni, itimadı. 28 Şubat'ta bir hocamız 'Sizin burada bulunma şansınız yok' demişti. 'Dürüst konuştunuz' deyip çıkmıştım. Biz o dönemde karamsarlığa kapılmadık. Nasıl olsa bu halkın önüne gideceğiz dedik. Sandıkla gelen iktidarın başka yolla gitmesi doğru değil."

"Buradaki tehlike şu; Eğer iktidar demokratik yollarla oluşuyorsa bunun dışında bürokrasiyle hukuk herhangi bir şekilde diyaloğa girmişse bundan daha kötü bir şey yoktur."

"HALA ANAYASA YAPAMADIK"
"Biz psikolojik devrim yaptık, özgüven devrimi. Ama bir yerde hala eksiğimiz var; hukuk devrimimiz. Hala Anayasa yapamadık."

"Yapılması gereken şey, bütüncül şekilde bakarak moderniteyi aşıp evrensel değerleri de barındıracak gerçek anlamda çağdaş yeni bir anayasal çerçeve."

"Esas sıkıntı Oslo'da başladı. MİT'in doğası gereği yapması gereken şey ülkeye zarar veren her olaya nüfuz edip aktarmaktır."

"Dershaneler bir eğitim meslesidir. Bu bir gurubun tasfiyesi değildir."