CHP'nin sivri dilli vekili Hüseyin Aygün'ün başörtüsü serbestisini eleştiren çıkışlarınaHürriyet yazarı Ahmet Hakan'dan sert eleştiriler geldi. Aygün'ün bir hayal kırıklığı olduğunu yazan Ahmet Hakan "Hüseyin Aygün, mazlumların zalimce bir dil kullanmayacağına yönelik imanımı yıkmıştır." dedi.

İşte Hakan'ın yazısındaki ilgili bölüm:

Bir hayal kırıklığı: Hüseyin Aygün

TARAFSIZ Bölge'de CHP Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün'ü konuk etmiştim.
Hüseyin Aygün o programda...
Dönemin egemenlerinin Dersim'de oluk oluk akıttıkları kanı öyle temiz, öyle
berrak, öyle hesapsız, öyle yalın, öyle mazlum, öyle güzel, öyle dokunaklı
anlatmıştı ki...
Gözlerim yaşarmıştı.
*
O günden itibaren Hüseyin Aygün dendiğinde içimde hep bir "umut" yükseldi.
Çünkü benim her zaman kederli bir mazlumun, zalimleşmeyeceğine ve zalimce
tutumlara asla yüz vermeyeceğine dair sağlam bir imanım vardır.
*
İşte o imanımı yıktı Hüseyin Aygün.
Nasıl mı yıktı?
Şöyle:
"Türban" konusunda ettiği kıyıcı, insafsız, nefret dolu, anlayışsız ve aşağılayıcı
sözlerden dolayı...
*
Şöyle diyor Hüseyin Aygün:
Türbana hiçbir zaman saygı duymadım, asla duymam.
Arap erkek egemenlerinin kadını aşağılama aracıdır türban.
Arap erkekleri 7. yüzyılda dokuz yaşındaki kızları koynuna alıyordu.
Şimdiki Türk IŞİD'çiler 9 yaşındaki çocukları türbana sarıyorlar.
7. yüzyıldan 21. yüzyıla aynı mantık

Hayatını kendi inançlarına saygı duyulmasını sağlamaya adamış bir insan, söz
konusu başkalarının inancı olunca böyle bir nefret diline savrulabilir mi?
Hüseyin Aygün'ün yukarıda alıntıladığım sözlerine bakınca...

"Evet, savrulabiliyormuş" diyorum.
*
Milyonlarca kadının sadece Allah'a karşı sorumluluğunu yerine getirme iddiası ve
anlayışıyla başlarına örttükleri örtüye, "Arap erkek egemenlerinin kadını aşağılama aracıdır" demek ile Alevilerin inançlarına ve ibadetlerine yönelik aşağılık sözler
söylemenin, iftiralar atmanın ne farkı var?
*
Hüseyin Aygün, mazlumların zalimce bir dil kullanmayacağına yönelik imanımı yıkmıştır.
İşte bu yüzden büyük bir hayal kırıklığıdır benim için.