TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Kuru, Şeker Bayramı öncesinde tüketicileri şekerleme ve çikolatalar konusunda uyardı. Kuru, merdiven altı tabir edilen yerlerde üretilen şekerlemelerin kanserojen maddeler içerdiğini belirtti. Çikolata üretiminde ise durumun daha vahim olduğunu dile getiren Kuru, üretimde atık mutfak yağlarının bile kullanılabildiğini kaydetti. Kuru, uyarılarını şöyle sıraladı:

HİLELİ ÜRÜNLER

"Yaklaşan Ramazan Bayramı öncesi tüketicilerin bayram alışverişlerini yaparken olası hilelere ve sağlıksız ürünlere karşı dikkatli olması gerekmektedir. Çünkü bu hileler biz fark etmeden sağlığımızı tehdit etmektedir. Her yıl Ramazan Bayramında olduğu gibi bu yıl da fırsatçıların gözü bayram şekerlerinde, çikolatada ve tatlılarda olacaktır. Özellikle merdiven altı, kayıtsız, denetimsiz veya sahte ürün üreten işletmeler, maliyetleri düşürmek için türlü hilelere başvurmaktadır. Bu yüzde bütün alışverişlerimizde olması gerektiği gibi şeker, çikolata ve lokum alınırken, öncelikle ambalajlı, etiket bilgileri uygun ve Bakanlıktan izinli ürünleri tercih edilmesi gerekmektedir.
 

DÜZGÜN FİRMALAR BİLE...

Şekerleme üreticilerinin büyük bir kısmı bayram öncesinde 3-4 ay süre ile siparişlerini yetiştirmek için çalışıyorlar. Üretilen ürünlerin büyük kısmı dökme olarak satılıyor ve Bayrama bir kaç gün kala raflarda yerini alıyor. Bu durum Bakanlığın denetimini de zorlaştırıyor. Ayrıca normal zamanda işleyişi düzgün olan firmalar aşırı talepten dolayı ürünleri yetiştirmeye çalışırken gıda güvenliğini arka plana atmaktadırlar. Bu noktada Bakanlığın denetimlerinin yeterli olması için gerekli planlama ve altyapıyı ( personel, araç vs.) hazırlaması gerekmektedir.

MERDİVEN ALTI ÜRETİM

Pazardan pay kapmak isteyen bazı imalatçılar, merdiven altı tabir edilen denetimsiz ve sağlıksız ortamlarda ürettikleri şeker, çikolata ve tatlıları piyasaya sürüyor. Ucuz olduğu için tercih edilen bu ürünler sağlığa zarar verebiliyor. Tüketicilerimizin şüphe duydukları ürünleri 174 Alo Gıda hattına ve sahtecilik ihtimaline karşı varsa o markanın müşteri hizmetleri merkezine bildirilmesi hile yapan firmalar ve merdiven altı ile mücadelede önem arz etmektedir.

YASAL OLMAYAN KATKI MADDELERİ KULLANILIYOR

Son zamanlarda Bakanlık tarafından yapılan mevzuat değişiklikleri ile her ne kadar gıda işyerlerinde çalışanlara eğitim zorunluluğu getirilmiş olsa da birçok imalatçıda üretimin eğitimsiz personeller tarafından gerçekleştirildiği bilinmektedir. Gıda mevzuatını bilmeyen, eğitimsiz üreticiler tarafından üretilen ürünlerde, yasal olarak kullanımına izin verilmeyen aroma ve renklendiricilerin kullanıldığı, yasal olanların ise belirlenen limitlerinin üzerinde kullanıldığı görülmektedir. Ayrıca maliyeti düşürmek amacı ile ürün içine değişik maddelerin katılması da ihtimaller dahilindedir. Yasal limitlerin üzerinde kullanılan katkı maddeleri ve bileşenler insan sağlığını tehdit etmektedir. Merdiven altı olarak tabir ettiğimiz, kayıtsız birçok üreticinin bununla da yetinmeyip daha ucuza temin ettikleri yasal olmayan katkı maddelerini de kullandıkları bilinmektedir.

ŞEKERLEMELERDE KANSEROJEN MADDE

Uygun sıcaklıklarda üretilmeyen tüm şekerleme ürünlerinde ortaya çıkan kanserojen maddeler (yüksek ısı nedeniyle HMF oluşumu) en önemli risklerden biridir. Özellikle Ramazan Bayramında üreticilerin yoğun çalışma temposu nedeniyle çoğu zaman sıcaklık limitlerine uymadıkları görülmektedir. Bu nedenle tüketicilerin yanık tat aldıkları veya aşırı derecede esmerleşmiş şekerlemelerden ve tatlılardan uzak durması gerekmektedir. Şekerleme alımı yapılırken bazı hususlara önemle dikkat edilmesi gerekmektedir. Özellikle açıkta satılan şekerlerden, ambalajı yırtılmış, mat görünümlü, nahoş kokulu ve yapışkan özellik gösteren ve son kullanım tarihi geçmiş olan şekerlerden mutlaka uzak durulması gerekmektedir.

ÇİKOLATADA DURUM VAHİM

Çikolatada ise durum daha vahim bir hal alıyor. Öncelikle tüketicinin çikolata konusunda bilinçlenmesi gerekiyor. Piyasada bulunan her çikolata ürünü gerçek veya tam çikolata değil. Gerçek çikolata kakao yağı, kakao kitlesi ve şekerden oluşur. Kakao kitlesinin oranı arttıkça çikolata sertleşir ve acı bir tat alır. Kakao yağı yerine bitkisel veya hayvansal kökenli yağlar kullanılarak üretilen ürünlere ise kokolin adı verilir. Piyasada özellikle dökme çikolata olarak satılan ürünlerin bir kısmının kokolin olduğunu görüyoruz.

ATIK MUTFAK YAĞI KULLANILIYOR

Maliyeti azaltmak için kakao yerine soya tozu, keçiboynuzu tozu, leblebi tozu, kavrulmuş bakliyat tozu, fındık zarı kullanılması bu alandaki hileler olarak karşımıza çıkıyor. Yine çikolatanın şeker oranı ile oynanabiliyor, bayatlamış ürünler eritilerek yeniden işlenebiliyor, kakao yağı yerine rafine edilmiş atık mutfak yağları veya margarin kullanılabiliyor.
Çikolata alırken nelere dikkat etmeliyiz sorusunun yanıtları arasında ilk olarak, ürünün paket üzerindeki bilgilerinin okunması gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken, çikolatanın üretim tarihi ve bunun yanında, çikolatanın içeriğidir. Bununla birlikte, çikolata hakkında, ürün üzerinde yazılı olan açıklamaların da iyi bir şekilde okunması gerekmektedir.
Kaliteli çikolatanın ağızda eridiğini ve tortu bırakmadığını unutmamalıyız. Çünkü kakao yağı, insan vücudu sıcaklığında erime özelliğine sahiptir. Eğer çikolata ağızda erimiyor veya partikül bırakıyorsa kakao yağı dışında bir yağ kullanıldığı veya içerisine farklı bir hammadde karıştırıldığı anlamına gelir.

Çikolata üzerinde parmak izi, yabancı madde kalıntısı, küf bulunmamalı. Uygun muhafaza şartlarında 24 saat bekletildiğinde kırılabilir vasıfta olmalı, kırık yüzey homojen bir yapıda olmalıdır. Çikolata, tipine has tat ve kokuda olmalı, yağdan kaynaklanan sabunumsu, acımsı, yabancı tat ve koku, yabancı madde bulunmamalıdır. Kakao yağı dışında bitkisel yağ içeren çikolata mamullerinde bu durum, etiket üzerinde belirtilmelidir. İçinde çikolata bulunan ambalajlar, rutubetsiz, 16 - 20 derecenin altında ve güneşsiz yerlerde muhafaza edilmeli, çikolatalar doğrudan güneş ışığından korunmuş raflarda satışa sunulmalıdır."